Barın önündeki o saçmalıktan sonra Bora beni daha şiddetli öpmeye başlamış oda beni istediğini söylemişti.
Arabaya binip evine geldiğimizde beni yatak odasına götürdü zaman kaybetmeyip yatağa bırakıp öpmeye başladığında gözyaşlarıma engel olamamıştım.
Ağladığımı görünce göğüslerimle oynamayı bırakıp bana bakmıştı.
"Sorun ne?"
"Korkuyorum." deyince eğilip dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu.
"Korkma. İlk olduğu için biraz acıyabilir ama söz veriyorum yavaş olmaya çalışacağım ayrıca prezervatif kullanacağız." deyip beni tekrar öpmeye başladığında omuzlarından tutup onu ittirdim ve daha şiddetli ağlamaya başladım.
"O yüzden korkmuyorum aptal. İstediğini alınca beni bırakacaksın." dedim.
"Anı yaşa."
"Seni deli gibi istiyorum anladın mı ama kısa süreli bir ilişki için tek gecelik fahişeler gibi bekaretimi veremem. Hemde sana. beni yarın bırakıp gideceksin. İstediğini alacaksın ya sonunda. Sana güvenmiyorum Bora." dediğimde hışımla ayağa kalktı ve yerdeki pantlonuna uzanıp cebinden sigara ve çakmağını çıkarttı.
Yatağın üzerine oturup sigarasını içmeye başladığında bana bakmıyordu.
"Üzgünüm tamam mı yanımda olmuyacağın düşüncesi beni yiyip bitiriyor anlamıyor musun."
Bu tepkime karşı ayağa hışımla kalkıp öfkeyle bakan gözlerini bana dikip kıstı.
"Sana bana aşık olmamanı söyledim." diye bağırdı.
"Lanet olsun bana bağırma." dedim ama beni takmamış hala bana bakıyordu. Hemde öfkeyle.
"Nasıl başarıcaktım söylesene? Sen bu kadar yakınımdayken her fırsatta büyülü sözlerini bana söylerken senden uzak durmayı nasıl başarabilecektim?" deyince gözündeki öfke biraz dindi ve yumuşadığını hisettim.
Hala ağlarken
"Sen sensizliğin ne demek olduğunu biliyor musun?" diye fısıldadım.
Bakışları duvara döndü ve gelip yatağın ucuna geri oturdu.
Haklıydım.
O bana bu kadar yakın olmasaydı ona bu kadar aşık olmazdım olsam bile aşkımı içimde yaşayıp bitirirdim.
Bana dönüp biraz daha yaklaştı ve az önce aramızda o konuşma geçmemiş gibi beni öpmeye başladı.
Dudaklarını çekince nefes nefese kalmıştım. Ama onun nefes alışverişleri gayet sağlıklıydı.
"Bana deli oluyorsun." diye fısıldadı kulağıma. Sonra kulağımın altını öptü ve kulak mememi ağzına alıp emmeye başladı.
Televizyonda ya da başka bir yerde bu sahneyi görsem eminim ki midem bulanırdı ve iğrenç derdim.
Ama..
Ama şimdi bambaşkaydı. Bunu kendim yaşıyordum ve harika birşeydi. Gözlerimi kapayıp.
"Öyle" diye fısıldadım
"Öyle ne." derken çıplak omzumu öpüyordu.
"Sana deli oluyorum." sesimin titrek çıktığına kalıbımı basabilirdim.
"Siktir." diye fısıldadı. Alnını alnıma yaslayıp.
"Senin yanındayken bu kadar iyi hissetmemin Sebebi ne.
Böyle olmamalıydı. Yanlış gidiyor." diye fısıldadı.
Dudakları dudaklarımın tam önündeydi.
Ona bu kadar yakınken bir o kadarda uzak olmak o kadar zor ki..
Gözlerim kapalıyken dudaklarını dudaklarımda hissettim.
Öpüşü nazik değildi.
Fazla hırçındı
Sanki ellerinin arasından kayıp gidicektim.
Beni altına aldıktan sonra eğilip göğüs uçlarımı emmeye başladı. Kafamı geriye atıp alt dudağımı dişlediğimde, onu iliklerime kadar hissetmek istiyordum.
Dahada aşşağılara gelince o bölgenin üstünde dudaklarını durdurdu ve bana baktı.
Bense korkuyla ona bakıyordum.
Ellerini külotumun içine attıktan sonra kilodumu yavaşca çıkarttı. Ve o bölgeye hiç bakmadan bacaklarımı emmeye başladı.
Bacaklarımla işini bitirdikten sonra dudaklarıma geri yapıştı ve uzanıp çekmecesinden birşey aldı merakla onu izlerken.
O iğrenç şeyi paketinden çıkardı ve yerine taktı. Boxerinide yere attıktan sonra vakitin geldiğini anladım.
Kulaklarıma doğru eğilip.
"Kendini kasma. Azıcık acıcak." deyip kulağımın altını öptü ve işine geri döndü.
Resmen titriyordum. Çok ama çok korkuyordum.
