Akşam saat 10 buçuk olunca annem uykusu olduğunu yatacağını söyleyip odasına girdi.
Bense hala düşünüyordum.
Gitmeli miyim?
Ya bu biz tuzaksa. Ya Taner'in bir oyunuysa?
Off düşünmekten başım çatlamıştı.
En sonunda kendimi kıyafet dolabımın önünde giyinirken bulduğumda her ne olursa olsun gitmeye karar verdim saatin 11 buçuk olmasına 10 dakika kalmıştı.
***
Mekana girdiğimde telefonumu çıkartıp saate baktım. 12 yi 10 geçiyordu.
Buraya geldiğime şimdiden pişman olmuştum. Bu mekanı görünce istemeden aklıma Cengiz gelmişti. Kapıdaki siyah giyinen adam beni içeri bakarken gördüğünde bir sorun olup olmadığını sordu ona cevap vermeye tenezzül etmeden içeri girdim
Annemi evde tek bırakmıştım. Beni göremezse ne yapacağını bilmiyordum.çok endişelenirdi.
Bunları düşünmekten vazgeçip bana doğru gülümseyerek gelen adama şaşkınca baktım.
"Simay Gencer?" sorar bir şekilde sorunca başımı salladım.
"Gel benimle." dediğinde onu takip etmeye başladım. Beni kırmızı kapılı üzerinde münasepetsiz şeyler yazan bir kapıdan içeri attı ve kapıyı kapattı. Bu beni korkutsada karşımda birini görmek rahatlatmıştı.
"Geleceğini biliyordum. Hoşgeldin Simay." mavi gözlü kumral 30 yaşlarındaki adama bakarken
"Bana o mesajı atan senmiydin?" diye sordum.
"Tam üstüne bastın. Çok zekisin Simay." deyip bir kahkaha attı.
"Ne istiyorsun benden."
Kaşlarını kaldırarak bana baktığında ciddileştiğini hissettim.
"Seni buraya zorla getirmedim ya da seni burada zorla tutmuyorum sen kendi ayaklarınla geldin Simay." dedi tekrar gülerek.
"Beni neden buraya çağırdığını söyleyecek misin?"
Evet. Buraya gelmekle tam bir hata yapmıştım.
"Bora." deyip gülmeye devam etti.
"Ne olmuş ona?" diye sorduğumda sırıtmayı bıraktı.
"Seni seviyor mu sanıyorsun?" dediğinde canım acıdı.
"Bundan sanane?" diye sorduğumda bir kez daha güldü. Gülmesi çok sinir bozucuydu.
"O benim kardeşimi aldattı. Bitirdi. Öldürdü." dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
"Öldürdü mü?" diye sordum.
Gülerek bana yaklaştı.
"Bak güzelim. Benim kardeşim şuan onun yüzünden tedavi görüyor. İlk önce kardeşimi kendine aşık etti. Sonra onu ikna edip... Onunla yattı. Sonra da karnındakiyle onu bir kenara fırlattı. Şimdi sana da aynısını yapacak ve sadece kardeşim istedi diye ben buna izin vermeyeceğim. En kısa zamanda Bora'yı pişman edeceğim."
"Kardeşinin isteğiyle mi?"
"Evet. Kardeşim ona yapılanlardan sonra birdaha böyle şeylerin başka bir kıza yapılmasını istemiyor. Onun için buradayım. Seni kurtarıyorum. Bundan sonrası sana kalmış sana da aynı şeyi yapacak. Seni uyarıyorum. O pislikten uzak dur. O genç ve masum kızların hayatını mahfeden bir pislik." dediğinde ifadesizce ona bakmaya devam ettim.
Bora'nın mesajını hatırlayınca adamın söyledikleri inandırıcı geldi. Gerçekten amacı benide kullanıp bir kenara atmaktı.
"Peki beni nereden tanıyorsun." diye sorduğumda benden bir adım uzaklaştı.
"Ben Bora'nın etrafındaki herkesi tanıyorum onun iç çamaşır rengini bile biliyorum her adımını biliyorum." bana yaklaşıp devam etti.
"Tek amacım kardeşimin canını yaktığı gibi canını yakmak. Onu hassas noktasından vuracağım. Öldürmekten beter edeceğim." dedi ve benden uzaklaştı. Kalktığı deri ve yırtık koltuğa geri oturduğunda hala şok içerisindeydim.
"Şimdi ne olacak biliyor musun Simay?" cevap vermeme izin vermeden devam etti.
"Sanki sen hiç Bora'nın hayatına girmemişsin hiç seni tanımamış gibi başka bir kızla yatacak."
Başka bir kızla yatacak
Başka bir kızla yatacak
Başka bir kızla yatacak
