Bar

53 0 0
                                    

Bugün cumartesiydi. Ve ben sabahın 11 inde gözlerimi açmıştım. 11. 3 de ya da 4 de uyanmak varken 11. Ne kadar uyumaya çalışsamda yapamadım. Bende tavana bakarak dün olanları düşünmeye başladım
Beni öptü.beni öptü. Beni yine öptü. Heyecandan göğüskafesim yerinden fırlıyacak sandım. Bana benim yanımda iyi olduğunu söylemişti. Ve alnını alnıma yaslayıp birşeyler mırıldandı. Ama fazlasıyla iyi şeyler. Sonra tekrar öpmeye başladığında çekildim. Ve gitmeliyim dedim. Ama o aldırmadan sürekli beni öptü. Yanında biraz daha kalmaya devam ettim. Ama o hep beni öptü. Aralıksız. Ayağa kalkıp gitmeliyim dediğimde hiçbirşey söylemeden kafasını salladı. Öküz ya insan bi gece saat kaç olmuş bırakayım der.
Eve geldiğimde annemle karşılaştım. Korkudan titriyordum. Ama o üşüyorum sanıyordu. Bana gecenin bu saatinde nerede olduğumu sorunca çikolata almaya gittiğimi söyledim ve birşey demesine izin vermeden iyi uykular diyip odama girdim. Heyecandan ellerim titriyordu. Hala titriyor.

Sabah kalktığımda mutfağa girdim. Bana bakan bir peynir domates salatalık yumurta zeytin jambon la karşılaşınca evin içinde annemi aradım ama bulamadım. Demek gitmişti. Omuz silkip kahvaltımı etmeye başladım.
Annem çok fazla çalışıyordu. Ve ben onun ne iş yaptığını bile bilmiyordum. Aslında biliyordum. Büyük bir şirkette sekreterlik yapıyordu. Ama hiç nasıl olduğunu rahat olup olmadığını sormamıştım. Bu aralar kafamın içinde sadece Bora vardı. Hep onu düşünüyordum. Onla yatıp onla kalkıyordum.
Telefonumu elime aldığımda onun numarasını tuşladım ama arayıp aramamakta emin değildim. Hem arasam ne diyecektim ki? Utanmakla kalıcaktım. Belkide sadece dün gece sarhoş olduğunu bilincinin yerinde olmadan beni öptüğünü söyleyecekti. Ben ayık Bora'yı istiyorsum. Sarhoş bora değil. Ama yinede cesaret edemiyordum. Ya beni göt ederse telefonda? Birşeyde diyemem. O yüzden aramaktan vazgeçip tuş kilidini kapattım. Ardından hemen telefonum çaldı. Belkide Bora'dır

Ekrandaki ismi görünce suratım düştü. Oo Serpil hanım siz beni ararmıydınız.

"Efendim Serpil?"
"Bu gün birşeyler yapalım mı bebek?"
"Tamam olabilir. Ne yapacağız?"
"Bilmem bir yerde toplanalım."
"Kim kim?"
"Ben, sen, Gülizar, Didem, birde benim kuzenim"
"Kaç yaşında?"
"Bizden bir yaş küçük."
"Hmm peki. Napalım."
"Bara gidelim?" deyip kahkaha attı.ardından
"Uzun zamandır girmiyordum he ? Hem iyi olur."
Bende ne kadar istesemde bu fikir pek cazip gelmiyordu. Annemin kulağına giderse pek iyi şeyler olmaz sonuçta. Annem beni çok sıkan bir kadın değil. Ama öyle mekanlarda takılmamı istemez.
"Tamam ben bir annemle konuşayım. Haber veririm."
"Ooff Simay annene mi söyleyeceksin. Anneler hayatta izin vermez."
"Seni ararım Serpil." deyip birşey demesine izin vermeden telefonu kapattım.
Annemin nunarasını tuşladığımda çalıyordu.
"Efendim tatlım."
"Annecim nasılsın."
"Hmm bir düşüneyim. Ne isteyeceksin. Nersen cıktı bu annecim falan?" deyip kahkaha attı.
"Ya anne aşkolsun. Neyse akşam kaçta geliceksin."
"Bende onun için seni arıcaktım tatlım. Ben bugün sanırım gelemicem çok fazla dosya var ve kafamı kaldıramıyorum. Sabaha karşı gelirim. Sende Gülizar'lara git istersen. Korkma tek başına." bunu duymam iyi olmuştu.
"Tamam annecim görüşürüz. Kendine iyi bak."
"Görüşürüz tatlım." dediğinde telefonu kapattım.
Serpil'i arama tuşuna bastım.
"He Simay konuştun mu anneciğinle?" diye açtı telefonu.
Ona hiç aldırmadan.
"Bugün annem gelmiycekmiş. İşleri varmış. Sen Gülizar'larda kal dedi. Bende kabul ettim. Yani gidebiliriz bara."
"Yess be Didem ve Gülizar'da geliyor. Bugün çok eğlenicez kızım. Akşam saat 7 de hepimiz sendeyiz. 7 dide haz8r ol."
"Tamam." telefonu kapattığında iç çektim. İlk defa annemden gizli iş yapmıyordum. Ama kötü hissediyordum işte. Vaktimi film izleyerek geçirdiğimde saatin 6 olduğunu farkettim. Hemen banyoya girip kısa bir duş alıp 20 dakikada banyodan cıktım. Hemen gidip üzerime ne giyeceğime karar verdim. Kıyafet seçmeden önce saçlarımı kuruttum. Uzun ve dalgalı saçlarım kalçama geliyordu. Onları öyle bıraktım. Gayette iyi görünüyorlardı. Hemen siyah dar paça pantlonumu ve üzerime siyah arkadan delik desenleri olan tişörtümü geçirdim. Birazda makyaj yaptıktan sonra saate baktım. 19.10 olmuştu. Telefonumu cebime sokarken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda üç cift göz bana bakıyordu.
"Hoşgeldiniz. Girin." diyip odama girdim. Onlarda peşimden geldi. Didem "kızım bu ne hal?" diye sorduğunda boy aynamdan kendime baktım. "Ne varmış halimde?"
"Çöp dökmeye gitmiyorsun Simay. Bara gidiyoruz." deyip dolabıma yöneldi kapakları açtıgında icini karıştırdı. Bende ne yapıcak diye onu izliyordum. Sonunda siyah diz üstü. Arkadan belimin tamamını gösteren bir elbise cıkardı. Ve bir ıslık çaldı. "Bu çok güzel. Simay çabuk çıkar onları bunu giyiyorsun." dediğinde oflayarak elindeki sırt dekoltesi olan elbiseyi aldım. Hepsine bir göz gezdirdiğimde gayet güzel ve açık giyinmişlerdi. Diğer odaya geçip üzerimdekileri çıkardım. Ve elbiseyi üzerime geçirdim. Odama girip aynadan kendime baktığımda gayet şık duruyordu. Didem siyah bir platform topukları olan bir ayakkabıyla yanıma geliyordu. "Bunlarıda giy." dediğinde elindeki ayakkabıları alıp çıplak ayaklarıma geçirdim. Gülizar ve Serpil de kendi aralarında birşeyler konuşuyordu. Ayakkabıları giydiğimde aynadan bir kez daha kendime baktım. Ve siyah deri ceketimide alıp üzerime geçirdim. Makyajımıda tazeledikten sonra işim bitti. Evde biraz oyalandıktan sonra çıktık. Yolda gülüşerek ilerliyorduk. Saat 20.30 olmuştum çok geç sayılmazdı. Gülizar'ın sesini duyunca ona baktım
"Kızlar bir yerlere oturup yemek yiyelim. Ben çok acıktım. Hem saatte daha erken." diyince hepimiz onu onaylayan birşeyler sözledik. Gerçekten bence acıkmıştım. Sabahki kahvaltımın üzerine duruyordum. Gayet şık bir restoranta girdiğimizde içeride çok fazla insan yoktu.
Didem tavuklu pilav ve barbunya
Gülizar Domates çorbası
Serpil'se salata sipariş etmişti. Oldukça formu yerinde duruyordu. Sıra bana gelince menüye bir kez daha göz gezdirip patates ve köfte istedim.
Yemekler geldiğinde masamızdaki sohbet bir anda kesildi ve yemekleri yemeye başladık. Gerçekten çok acıkmıştım. Ayrıca ben bu yemeği çok severdim. Yemekleri bitirdikten sonra Gülizar birşeyler içmek istedi. Ama Didem onu susturup zaten orada çok şey içeceğimizi söylemişti.
Bir anda annem aklıma gelince yüzümdeki gülümseme silindi. Onu kandırmıştım. Ve icimde kötü bir his vardı. Beni gören Didem  "Noldu kız? Niye hüzünlendin yine eski sevgilin mi aklına geldi?"
"Yok ya anneme yalan söyledim. Kendimi kötü hissediyorum."
"Amaan Simay dert ettiğin şeye bakm kızım bu gün anneni aklından cıkar bir günlük eğlenmene bak. Sanki hergün yapıyorsun." dediğinde haklı olduğunu düsündüm ve gülmeye başladım. Hesabı ödedikten sonra masadan kalktık. Saat 21.30 olmuştu. Bir taksi çevirip bindik ve Didem öne Gülizar Serpil ve ben arkaya oturduk. Alnımı cama yasladıktan sonra Bora'yı düşünmeye başladım. Beni hiç aramamistı. İnsan dün öptüğü kızı bir kez bile aramazmı be. Belkide unuttu. Beni öptüğünü unuttu. Sonuçta sarhoştu. Didem in sesiyle düsüncelerimden arındım ve parayı ödedikten sonra arabadan çıktık. Bugün Bora'yı hiç düşünmeyeceğime sadece eğleneceğime kendime söz verdim. Artık ne kadar başarabilirsem. Kırmızı bir binanın önüne geldiğimizde içerideki ses dışarıdan duyuluyordu. Kapıda iki adam dururken onlara hiçbirşey söylemen içeri girdik...

Sadece Sen.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin