Başlangıç

2. Bölüm -SIRADAN BİR ÖĞRENCİ-

Yıl 2022, Saat 13.40, Protia

Başımı ellerimin arasına koyup gözlerimi kapattım. Tahtada bir şeyler yazıyordu ama artık okuyacak halim kalmamıştı. Sabah saat 9'dan beri dersteydim, yorulmuştum ve gördüklerimi algılayamıyordum. Yirmi dakikaya bu ders bitecekti ve ben diğerine koşmak zorunda kalacaktım.

Dersin ne olduğunu bile hatırlamıyordum. Belki de tarihti, belki de mistiklerin kuruluşu, Protia veya Dünya... Zaman kavramım yok oluyordu.

Profesör elindeki kalemi attı ve masaya dayandı. "Beş yıl önce zamanın yarım saat geriye gittiğini tahmin ediyoruz." Kurduğu cümleyle hangi derste olduğumu hatırladım. Bugün uygulamaların hiçbirisi yoktu. "Lothes saatinin mührü açılıyor arkadaşlar." Bileğindeki saate baktı ve güldü. "Birkaç ay içerisinde gezegene geçiş olacak. Eğer akademide tanımadığınız bir katil çetesi görürseniz lütfen korkmayın." Herkes güldü çünkü Müdür Felix akademiye tanımadığımız kişileri alıp duruyordu, onlarla görüşme yapıyordu. Geçen hafta içeri giren ve aranan bir mistik gördüğüme yemin edebilirdim ama tutuklanmaması beni daha çok şaşırtmıştı.

Akademide sürekli tehlikeli insanlar geziyordu, korumalarla Felix'in yanına çıkarılıyorlardı ve sebebi Gennih'e geçecek olmalarıydı. Hepimiz biliyorduk, buradaki binlerce öğrenci de buna yavaş yavaş alışıyordu.

Felix'in bir işler peşinde olduğu çok belliydi ama henüz açıklama yapmamıştı. Saati korumak istediğini düşünüyordum ama bu kadar kişiyi görünce bir yandan da Raxad'ın bizim tarafımıza bir saldırı yapacağını da düşünmeden edemiyordum.

Geçen haftalarda gelenlerden sadece bir kişi akademide kalmaya devam etmişti, kim olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu ama onun haricinde akademiye uğrayanlar geri dönüyordu. Ben kendi derdimdeydim, tek istediğim derslerimi geçmekti ve zamanın geriye dönmesi işime bile gelebilirdi. Birkaç ay geriye gidersem derslerime daha çok çalışabilirdim lakin şu anı unutacağım için yine çalışmayacağımdan emindim.

Akademideki beşinci yılımdı, hala yabancılık çektiğim dersler vardı ve hepsine aynı anda yetişemiyordum. Yirmi üç yaşımda hala okuyordum, çoğu kişi yirmi dört olduğunda ya atılırdı ya da statü kazanırdı, ben ise yerimde sayıyordum. Felix beni atarsa ne yapardım hiçbir fikrim yoktu.

Sıradan bir büyücüydüm ve konseye bir gün girmek gibi bir hayalim vardı. Büyücüler konseyi her büyücünün zirvesiydi ve orada temizlik yapan birisi olmak bile benim için bir hayaldi çünkü alınan kararları, işleyişi yakından görebilecektim.

Profesör tekrar konuya döndüğünde gözlerimi kapatıp derin bir nefes çektim. Dinlemek istiyordum ama dinleyemiyordum. Bu kadar dersi üst üste kaldıramıyordum ve hala koşmam gereken bir ders vardı. Yirmi beş dakika sonra başlayacaktı ve bu dersten sonra beş dakika içinde akademinin diğer bölümüne koşmam gerekiyordu.

Başımı masaya dayadım ve gözlerimi kapattım. Yanımda oturan kişi bana bir bakış attı, derslerde uyumamam gerekiyordu çünkü bir dakika kaçırırsam tekrara kalabilirdim.

Profesörün sesi masal gibi gelmeye başladı ve mistikleri anlattığını düşündüm. Zaten onları biliyordum, kendim araştırmıştım. Mistikler Protia'yı koruyan kişilerdi ve benden, büyücülerden çok daha farklılardı. Bir tanesini geçen gün okumuştum, yıllar önce ölen bir mistik hakkında makale bulmuştum ve ilgimi çekmişti. Onun gücünün topraktan geldiğini ve hatta istediği gibi şekil verebildiğini görmüştüm. Bir diğeriyse seslere hakimdi, kişilere sağır olmuş etkisi verebiliyor ya da gerçekten sağır edecek bir çığlık atıyordu. Hepsi bizden farklıydı çünkü bizler onların yaptıklarını küçük dozda yapabiliyorduk ama onlar bir konuda ustaydı.