°•°•°Zaten sana sormamıştım diye düşünmüştü Taehyun. Kral olduğundan beri doğal olarak 'ben kralım, insanlar emirime uymak zorunda.' Diye düşünüyordu.
Karşısında feromonlarını tatlı tatlı odaya salan omegaya gözlerini kısarak baktı. "Birden fikrini değiştirmene sebep olan şey nedir, omega?" Dedi, Kral da feromonlarını yayarken. Alfanın kurdu her konuda omegaya üstünlüğünü göstermeye çalışıyordu. Birden ikisi de feromon yarışına girmişlerdi. Kralın tahtı tutuşu sıkılaşmış, omega ise alnını daha çok yere bastırmıştı.
Beomgyu, feromonlarını kralı ağına düşürmek için tatlı tatlı yayıyordu ama alfa tam tersine sanki omeganın amacını biliyormuş gibi sert feromonlar ile karşılık veriyordu. Kendi çapında engel olmaya çalışıyordu aslında.
İlk feromonları kesen Beomgyu'ydu. Cılız bedeni daha fazla dayanamamış ve dik duran sırtı eğilmişti. Derin derin nefesler alıyor ve alfanın feromonları kesmesini bekliyordu. Eğer alfa feromonları kesmezse Beomgyu her an kendinden geçebilir, bedenini kurduna teslim edebilirdi.
Beomgyu kendi kazdığı kuyuya düşmüştü, hesapta kralın Beomgyu'nun feromonlarından etkilenmesi vardı, Beomgyu'nun kralın feromonlarından etkilenmesi değil.
Kral en sonunda yüzündeki pis gülümseme ile feromonlarını omeganın üstünden çekmişti.
"Sorumu cevapla." Dedi otoriter alfa sesiyle. Beomgyu nefesleri düzene girince "bu benimde yararıma olur Kralım." Diye cevap vermişti.
Kral dalga geçer gibi gülmüş ve "emin misin?" Demişti. Omega alnını yerden kaldırmıştı fakat hala dizlerinin üzerinde duruyordu. Gözlerini kralın ayaklarına çevirip "emin olmasam bir şey değişecek mi?" Demişti. Gözleri yavaş yavaş kralın gözlerine çıkmış ve kahverengi hareleri kendi kahvelerine bağlamıştı.
Kral cevap vermemiş, Beomgyu da cevap beklememişti.
"Güzel, zaten kabul etmesende bir şey değişmeyecekti." Son kelimeleri duygudan yoksun bir şekilde söylemişti Taehyun.
Beomgyu sinirlenmişti ve bunu belli etmemek için çabalıyordu. Kimse ile zorla evlenmek zorunda değildi. Bu dışarıda yasaktı, buna dair kanunlar çıkmış omega cinayetlerini engellemeye çalışmışlardı. Omegalar istemediği kişiler ile eşleşince ve ya mühürlenince bunalıma girip ölüyorlardı. Alfalara ise birşey olmadığından omegaları koruma altına almaya çalışıyorlardı.
İstenmeyen eşleşme dışarıda yasak olsa da kralın tek sözü herşeyi yerle bir etmek için yeterliydi.
"Sadece bir ricam var." Demişti Beomgyu. Sesi ricasını kabul ettirmek için sakin çıkıyordu.
"Köyümü ve ailemi ziyaret etmek istiyorum." Demişti kralın emirini beklemeden. Kral yaptığı saygısızlık yüzünden reddedecekti ki Beomgyu bu sefer yatıştırıcı feromonları salgılamaya başladı.
Köyünün en güzel omegasıydı Beomgyu. Alfalar onun peşinde koşar, lale kokan feromonları için deli olurdu. Ayrıca alfalar ve betalar Beomgyu'nun baskın haline deli oluyordu. Bir çok alfadan hediyeler almış ama olumlu cevap vermemişti. Beomgyu'nun şimdi etrafa yaydığı feromon, köyün tüm alfa ve betalarını -hatta omegaları bile- avucunun içine almasını sağlıyordu.
Kral gözlerini kendine hakim olmak amacıyla sıkı sıkı kapatmış ve bu sefer yenik düşmesine sinirlenmişti. Beomgyu ise Taehyun'un karşısında nasıl kıvrandığını gülümseyerek izliyordu. Kral kırmızıya dönen gözlerini aniden açmış ve Beomgyu'nun irkilmesine sebep olmuştu.
"Yeonjun!" Diye seslenmişti gözlerini Beomgyu'nun gözlerinden ayırmadan. Beomgyu duyduğu tanıdık isimle kaşlarını kaldırmış ve içeriye giren sarı saçları omzuna doğru dökülen çocuğa bakmıştı. Üzerinde saraydaki askerlerin giydiği hanboklardan vardı ve acayip iyi duruyordu. Beomgyu'nun gözleri hemen Yeonjun'un ellerine kaymıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lo♡er / taegyu
Fanfiction-devam etmeyecek- "Oğlunu saraya bağışla." -Omegaverse- °•°•° Bazen bir lanet, bazen bir düşmanlık, bazen bir dikkatsizlik, bazen bir basit hata, bazen aşk, bazen ise 'gurur'. 'Sanılanın aksine' diye başlayacağımız cümleler ile hiçbiri düzelmiyordu...