Geçen bölüme gelen yorumlarınız mükemmeldi, yazma hevesimi arttırdı. Umarım gene aynı performansı sergilersiniz..
İyi okumalar♡
°•°•°
Kurtları eşleşen insanlar üzerinde yeni deneyler yapılıyordu. Bu deneylerden biri ise; omegaların, alfaları olmadan ne kadar süre hayatta kalabileceğiydi. Ruh eşleri uzak mesafeye bile dayanamaz, üç günde can verirken kurdu eşleşenlerin dayanıklılığı sadece bir haftaydı. O bir hafta süresinde omeganın kurdu yavaş yavaş ölür, insanı delirtirdi. Omeganın kurdu artık dayanamayıp, alfasının özlemiyle çıldırırdı. Deney ilk olarak köyde denenmişti. Söylenenlere göre omeganın sesinden dolayı kimse geceleri yatamıyor, çığlıkları tüm köyü inletiyordu. Bazıları bunun abartı olduğunu söylüyordu, gerçeğinin söylenenden fazla bir farkı olmadığı dile getirilmese de herkesin aklında cirit atıyordu.
Omegalar böyle sürünürken alfalara hiçbir şey olmaması garipti. Hekimler bunun üstünde çalışmayı sürdürürken bu çalışma kralın kulağına gitmişti. Kral ise bunu hemen yasaklamış ve bu işler ile uğraşanları idam ile cezalandırmıştı.
Alfalar, omegalarıyla uzak düştüğünde omegalar gibi etkilenmiyordu. Omegalar hayattan koparlarken alfalar yaşamlarını sürdürebiliyordu. İlişkide baskın olan kişi hayatta kalıyor ve zayıf olan kişi ölüyordu. Bu durum alfa-alfa ilişkisi için geçerliydi. Alfa-omega ilişkisinde büyük bir çoğunluk omegalardan oluşuyordu. Alfalar ölmese bile, omegasının ölümünü hissederek ölme derecesine geliyordu, bunun sonucu ise intihar ile bitiyordu.
Şimdi ise Taehyun'un omegasının kaçıralı bir gün olmuştu.
Koca bir gün boyunca Taehyun aklını kullanamaz hale gelmişti. Kral zekiydi, ama şimdi tüm işlevleri durmuştu. Sadece vücuduna kulak vermişti. Eğer omega acı çekerse kendisi de çekerdi. Ama o bedeninde herhangi bir acı hissetmiyordu. Hislerini denetledi bu sefer. Omega ne hissediyorsa o da hissederdi. İşte Taehyun'un aklını karıştıran taraf burasıydı.
Omega bir şey hissetmiyordu.
Taehyun sinirle sarayın ortasında volta atıyordu. Etrafına kalan tüm askerleri toplamıştı. Diğerleri dışarda Beomgyu'yu arıyordu.
"Neden hiçbir şey hissetmiyorum?" Diye fısıldadı kendi kendine. Delirmek üzereydi. Omega yoktu. Omegası yoktu. Daha yeni yeni alıştığı omega yoktu. Varlığıyla huzur veren, konuşmasa bile enerjisini odaya yayan, öylece dursa bile ışıl ışıl parlayan omega kaçırılmıştı.
Sahi, Taehyun omegayı neden bu kadar umursuyordu?
Beomgyu'nun üstündeki baskınlığını biliyordu. Eğer bir hafta süresini doldurursa ona bir şey olmazdı. Olan omegaya olacaktı. Neden bu kadar telaşlanmıştı? 'Ailem eşlenmemi istediği için.' Dedi içinden. Kurdu ise kıkırdayıp 'dünyadaki tek omega o değil.' Dedi ve Taehyun'un bahanesini savurdu. Kurdu suskundu, şimdi varlığını hatırlatmış kızgınlığını belli etmişti.
Kurdu Taehyun'un kulağına fısıldıyordu. 'Omegamızı koruyamadın.'
'Omegaya sahip çıkamadın, hepsi senin hatan!'
Saraydakiler Taehyun'u ilk defa bu kadar sinirli görüyordu. Kurdu ile ayrı düşmesine sinirlenen Taehyun alfaları bile yerinden sıçratacak şekilde bağırdı. "Omegayı hemen bulup getireceksiniz! Şafağa kadar bulamazsanız bu saraydan cesediniz çıkar!"
Askerler selam vererek dışarıya dağılmıştı. O sırada aklına gelen şey ile dondu Taehyun. Omeganın kaçırılma haberinden hemen sonra Prens Huening Kai'nin de kaçtığı söylenmişti. O an omeganın kaçırıldığını kavrayamayan Alfa söylenenleri işitmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lo♡er / taegyu
Fiksi Penggemar-devam etmeyecek- "Oğlunu saraya bağışla." -Omegaverse- °•°•° Bazen bir lanet, bazen bir düşmanlık, bazen bir dikkatsizlik, bazen bir basit hata, bazen aşk, bazen ise 'gurur'. 'Sanılanın aksine' diye başlayacağımız cümleler ile hiçbiri düzelmiyordu...