"isminin Choi Beomgyu olduğunu söyledi."

1.3K 172 173
                                    

°•°•°

Taehyun söylenenleri işitmiyor gibiydi. Soobin onu omuzundan sarsıyor etrafı saran gri bulutları ciğerine çekmemeye çalışıyordu. İçeriye bir alfa asker girmiş ve uyuyan Beomgyu'yu kucaklamıştı. Taehyun içinde oluşan huzursuzlukla başını 'eşi'ne çevirmiş ve iyi olduğundan emin olmuştu. Alfa asker Beomgyu'nun burnunu ve ağzını bir bez ile örtmüş odadan çıkıyordu.

Kralın kendisine geldiğini fark eden Soobin, daha fazla saygısızlık yapmamak için elini çekti kralın üstünden.

"Hemen sarayı terk etmemiz gerekiyor." Diye söyledi son kez Soobin. Kralın oturduğu yataktan kalkmasıyla ikisi de hızla odadan çıkmıştı. Etrafta sadece duman vardı. Belli ki büyük bir yangın değildi. Kral her ihtimale karşı saraydan çıkartılıyor olmalıydı.

uzun koridorlarda önde Soobin olmak üzere ilerlerlerken mutfağın önünden geçmeleriyle dumanların kaynağını anlamışlardı. Duman, mutfaktaki kilerden geliyordu.

Sonunda bahçeye çıktıklarında kralın etrafını askerler çevirmişti. Yeonjun endişe ile oynadığı parmaklarını Soobin'i görünce bırakmış ve eşinin yanına koşmuştu.

Taehyun, Yeonjun ile Soobin'i görünce kendi eşini merak etmişti. Gözlerini içinde oluşan anlamsız korku ile etrafta gezdirmiş ve odak noktasını bulmuştu. Atların üstüne yerleştirilmiş olan tahtın üstüne yatırılmıştı. Güvende ve vücudunda bir hasar yok gibi duruyordu.

Ellerinde su kovalarıyla koşuşturan hizmetlilere çevirdi başını Taehyun. Sarayı yanıyordu, belki de kendisi için düzenlenen suikastten kurtulmuştu. Ama Taehyun'un tek düşündüğü şey eşinin neden hâlâ uyanmadığıydı. Bir anda içindeki siyah kurdu canlanmış yanında beyaz kurdu, omegayı istemeye başlamıştı. İçinde omegaya karşı olan duygulara kendisi de şaşırıyordu.

Merhamet yoktu ama ona bir şey olacak korkusu vardı. Sevgi yoktu ama arzu vardı. Şefkat yoktu ama kıskançlık vardı. Garipti, daha güneş batmadan öncesine kadar bu duyguların bir zerresini bile Beomgyu'ya karşı hissetmiyordu.

Garipti.

°•°•°

"Kralım, mutfakta çıkan yangının bilerek yapıldığını düşünüyoruz. Kilerin girişinde içinde çakmak taşları ve bir parça kağıt olan bez bir çanta bulunmuş. Bu suikasti düzenleyen kişi ve ya kişiler delilleri yok etmeye bile fırsat bulamadan kaçmış olmalı." Dedikten sonra öne çıkmış elindeki çakmak taşlarını ve yarısı yırtılmış sarı kağıdı kralın tahtının önüne koymuştu.

Devlet üyeleri toplanmıştı. Dün akşam çıkan yangın hakkında, bunun suikast olup olmadığını tartışıyorlardı.

"Çantayı kilerin önüne atıp kaçtıklarına göre birisi görmüş olmalı, buğdaylar bu kadar çabuk tutuşamaz." Diye fikrini belirtmişti kral. Devlet üyeleri krala katılmış ve en yüksek mevkide olan üye tekrar öne çıkıp konuşmaya başlamıştı.

"Yangının çıktığı vakitte orada birisi görülmüş Efendim." Demişti. Taehyun şaşırmıştı, olay büyür hatta suikasti düzenleyen kişiler bulunamaz diye düşünüyordu.

"Çağırın." Diye huzuruna kabul ettiğini belirtti Taehyun. Aklı hâlâ Beomgyu'daydı. Omega uyanmamıştı, Soobin uzun bir süre de uyanmayacağını söylemişti.

Devlet üyelerinden birisi kapının açılması için emir vermişti. Askerler kapıyı açmış, betayı içeriye davet etmişti.

Beta ikiye bölünmüş, karşı karşıya duran devlet üyelerinin arasında durdu. Kafasını yerden kaldırması yasak olduğu için kaldırmıyor, merakını dindirmeye çalışıyordu. Kral herkesle temas haline geçmediği için devlet üyelerinden en yaşlı olanı konuşmaya başladı.

Lo♡er / taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin