12.Bölüm

5.1K 547 1.2K
                                    


Arkadaşlar kitabımı okuyorsunuz eyvallah ama yıldız vermeden yorum yapmadan bir anlamı olmuyor. Bol bol yorum yapın çekinmeden keşke bu karekter böyle olsaydı diyin ama bir yorum yapın.

200k olalım.

yazarın anlatımıyla;

Bir kız bebek doğdu, büyüdü, yetişkin biri olunca evlendi. İki tane kız bebeği oldu. Ama bir kızını dışladı, sevmedi dövdü. Diğer kızını çok sevdi,onu korudu,onu hiç dövmedi. Sonra o küçük kız, kardeşinin katili oldu. Sevdiği kızı kaybeden anne o gün sevmediği kızı buz gibi havada evden attı. Küçük kız evinin merdivenine oturdu. Ayaklarını karnına doğru çekerek ellerini birbirine sürerek küçük ağzıyla, küçük nefesiyle kendini ısıtmaya çalışıyordu. Tam yedi saat o soğuk sokakta kaldı. Kafasını aya çevirdi. Ayın ışığı onu gülümsetti. O küçük kız ay'ın ışığı'yla gözlerini kapattı ve gülümsemeye devam etti."iyi geceler ay kardeş,"diye mırıldandı.

O günde ay parıl parıl parlıyordu ve o günde hava buz gibi soğuktu. Ceren artık hissizleşmiş gibi gözlerini açamıyordu, yardım isteyemiyordu,hareket edemiyordu. Sanki vücudu kapanmış gibiydi. Canı çok yanıyordu.  Kimse onu kurtarmaya gelmeyecekti. Nasıl gelsinler ki? Kim Ceren'in evine giderdi. Hem  hava çoktan kararmıştı zaten. Buz gibi hava içini acıtırken  gözünden bir damla yaş aktı.  Dikişleri çoktan patlamış ve kafasından akan kan soğuk havadan dolayı kurumaya başlamıştı. Vücudu soğuk havanın etkisiyle dişlerini sıkarken bir elini kanayan yere baskı uyguluyordu. Hava neden bu kadar soğuktu. Oysa kendi odasınındaydı. Odası sıcak olmalıydı değil mi?

Ellerinin her yerinden kanlar şırıl şırıl akarken gözyaşlarıda buna dahil oluyordu. Artık emindi, kimse onu kurtarmaya gelmeyecekti.  Yolun sonuna gelmişti. Öldüğünde sadece Çetin, Kayra,Mine ve Gizem üzülürken Emir hiç üzülmezdi diye geçirdi aklından.

"Mete geç kaldın."diye mırıldandı.

Mete hızla merdivenlerden aşağıya indiğinde Ay grubunun gülüşerek bir şeyler konuştuğunu görünce Emir'e seslendi. "Ceren seni aradı mı?"

Emir kafasını salladığında Kayra konuştu. "Ceren hakkında kötü şeyler konuşuyorduk. Sonra Ceren aradı işte."dediğinde Mete öfkeyle Çetin'e baktı. "Ceren hakkında kötü konuştuklarında öylece sustun mu?"

Çetin kafasını salladı. "Hayır, ben o sırada mutfağa su içmeye gitmiştim."

Emir ayağa kalkarak Mete'nin yanına geldi. "Oğlum elin kızı seni niye ilgilendiriyor. Boşver, hadi gel. Otur."

Mete iğrentili bir şekilde diğerlerine bakarak evden çıkacakken arkadan Mustafa Yaman'ın sesini duydu.

"Eğer o kapıdan çıkarsan-"sözünü kesen şey Mete'nin öfkeyle yan masada duran bıçağı Mustafa Yaman'ın üzerine doğru atması oldu.

Mustafa Yaman ve diğerleri şaşkınca Mete'ye bakarken Mete öfkeli bakışlarını Mustafa Yaman'a çevirdi.

"O kapıdan çıkarsam ne yaparsın? Sen unuttun galiba karşında o küçük Mete yok. Senden artık korkmuyorum." deyip koşarak evden çıktı.

Yalandı.

Korkuyordu.

Hemde çok korkuyordu.

Motasikletine atlayıp kaskı taktığı gibi motoru çalıştırdı ve Ceren'in evine doğru sürmeye başladı. Dayan Ceren, lütfen dayan.

Mustafa Yaman öfkeyle evden çıkıp arabasına bindi ve Mete'yi takip etti. O kıza gitmesini engellemeliydi.

Mete telefonunu çıkarttıp Mert'i aradı. Mert'i sevmesede konuşmak istemesede Ceren için konuşmalıydı.

BİZİM KOLEJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin