26- Flashback

919 74 38
                                    

Medya'daki şarkının bir alakası yok ama en sevdiğim şarkılardan. Üstelik Alec Benjamin'i hala bilmeyen varsa baksın diye koymak istedim.

Bir önceki bölümü okumadıysanız okumayı unutmayın.

Flashback..

İşte geliyorlar. Onları gören insanların gözleri parlıyor. Okulun altın beşlisi. Jungkook, Seokjin, Jennie, Minho ve Eunmi.

Okuldaki herkes onların yerinde olmak ister. Çok havalı ve gizemliler. Erkekler Jennie ve Eunmi için her şeyi yapar. Kızlar ise Jungkook, Jin ve Minho için bir birlerine girer. Bu, beşlinin umrunda bile değil. Kendi aralarında eğleniyorlar sadece.

Bu grupta herkes bir birini korur. Hepsi bir birinin öz olmayan kardeşleridir. Bu böyle bilinse bile içlerinden biri için durum farklı.. Eunmi.

O, abi dediği adama takmış durumda. Ondan bir yaş küçük ve onu ilk gördüğünden beri hastalıklı bir şekilde ondan hoşlanıyor.

Ona anonim mektuplar hazırlıyor, sanaldan aşk mektupları gönderiyor, sırasının üzerine bıçakla baş harflerini kazıdı. Bu kız Jungkook'u çok seviyor ve istiyor. Aksini düşünemiyor. Jungkook'un ona "sevgilim" demediği bir dünyada yaşamayı düşünemiyor.

Jungkook'un da ondan hoşlandığını biliyor. Çünkü Jungkook onun koruması.. Jungkook, Eunmi'yi her türlü şeyden korur. Diğerlerinden daha çok ilgilenir.

Gece kabus gördüğünde onu rahatlatır, okuldaki kızlar ona sataştığında onları korkutur, erkeklerle konuştuğunda Eunmi'yi kıskanır, kızın bir yerine bir şey olduğunda kendi canından can gider, saçlarını sever her zaman. Bunlar Eunmi'nin görmek istedikleri. Aynılarının Jennie için de geçerli olduğunu görmek istemiyordu.

"Jungkook hadi sen de ye."

Jungkook zoraki gülümseyerek ağızını açtı ve Eunmi'nin uzattı kekten bir ısırık aldı. Eunmi'nin gözleri mutluluktan parlıyordu. Jungkook'a çok aşıktı.

"Neden burda buluştuk Eunmi?" Diye sordu Jungkook. Pek vakti yoktu açıkçası. Sadece Eunmi'yi kırmak istememişti.

Eunmi derin bir nefes aldı ve kafasını kaldırarak cesurca gözlerine baktı.

"Uzun zamandır sana bir şey söylemek istiyorum. Ama nasıl yapacağımı bilemiyorum. Önce senin söylemen için bekledim ama.."

Jungkook hala ne dediğini anlamamıştı ama dinlemeye devam etti.

"Jungkook oppa ben.."

Kafasını eğmiş masaya utançla bakıyordu Eunmi. Jungkook aklına gelen şeyle kaşlarını çatmış ve düşündüğü şey olmaması için dua etmeye başlamıştı.

"Dur Eunmi!"

Kafenin girişinden gelen sesle ikili oraya dönmüştü. Bu Minho'ydu ve çok telaşlı görünüyordu. Koşarak ikilinin yanına geldi.

"Eunmi sakın söyleme. Yoksa beni bitirirsin. Çünkü seni seviyorum!"

Minho'nun söylediklerinden sonra ikisi de şok olmuştu. Jungkook'un gözleri büyümüş şaşkınlıkla Minho'ya bakıyordu. Eunmi ise şaşkınlıkla sinir arasında kalmıştı.

Jungkook ile ilgilenmekten Minho'yu fark etmemişti bile. Kendisini sevdiğini asla anlamamıştı. Ama bu tabi ki umrunda değildi. Şu an Jungkook'la arasındaki romantik ortamı bozmuştu!

"Ne diyorsun Minho?" Dedi Eunmi tek kaşını kaldırarak.

Minho yerin dibine girmişti. Ona itiraf etmek istemiyordu ama zorunda kalmıştı. Eunmi'nin, Jungkook'dan hoşlandığını biliyordu. Eğer Jungkook'a açılsaydı, Jungkook'da kabul etseydi Minho nasıl yaşayacağını düşünemiyordu. Her gün birlikteydiler ve karşısında hoşlandığı kız ve en iyi dostu sevgili olacaktı. Buna dayanamazdı. Minho sevdiği kişiyi öyle saf ve güzel severdi ki, Eunmi'den hiç bir şey beklemeden uzaktan sevmeye razıydı. On yıl bile geçse Minho onu sevmeyi bırakmazdı. Sadece gitmesin yeterdi. Şuan ki gibi kalsın sadece. Minho'yu arkadaş olarak görsün ama gitmesin..

Doctor | RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin