34- Son, Sevgilim.

517 19 37
                                    

"Nasıl hissettiriyor? Ah aslında bunu ilk kez denemek için çok heyecanlıydım. İlkimi çaldın!"

Jungkook eğilmiş ve yerde kıvranan kadının teki çıkmış gözünü elinde sıkmıştı. Aklına kazıdığı işkenceyi unutacak değildi, illaki bir yerde işine yarayacaktı.

"Bana bak, cidden mektupta yazdığın gibi beni kelepçeleyip saatlerce işkence ederek ellediğin ormana geleceğimi düşündün mü? Göz göre göre ellerine düşeceğime inandın mı yani?"

"SEN DELİSİN, MANYAK HERİF!" Kadın acıya bağırdı. Jungkook zevkle sırıttı ve ayağa kalktı. Ardından odaya Rose girdi. Jungkook'u süzdü.

Jungkook bu gun kendisine cidden özenmişti. Deri ve dar bir pantolonu vardı, oldukça kaba botlarıyka çok hoş duruyordu. Üzerine siyah, zincirli bir gömlek geçirmiş ve yakasından bir kaç düğmeyi açmıştı. Hatta dudaklarına sahte piercing'ler takıp, saçlarını yukarı kaldırmıştı. Bu gün yeniden doğmuş gibiydi. Çok farklı ve nefes kesici görünüyordu.

Rose kocaman gülümsemesiyle sevgilisinin yanına vardı.

"Bu gün çok hoşsun sevgilim." Dedi beğeniyle. Jungkook gülerek Rose'ye döndü.

Rose temizlenmiş ve makyaj yapmıştı. Kırmızı ruju dudaklarından eksik edilmemişti. Siyah bir şort ve dizlerine kadar gelen sıkı bir topuklu bot giyiyordu. Deri ceketinin altında dekolteli, siyah bir bluz vardı. Saçları tepeden toplanmış, gözlerine dumablı bir makyaj yapılmıştı. Üstelik o da burnuna sahte piercing takmıştı. İkisi şimdi tam bir çift gibi görünüyordu.

Jungkook bir elini cebine soktu ve bir eliyle Rose'nin belinden tuttu. Rose de kafasını Jungkook'un göğüsüne yasladı. İkili sessizce yerdeki kadını izledi. Eunmi'yi kaçırıp kapatalı bir gün olmuştu. Ona cidden acımıyorlardı. Ölene kadar işkence yapmak konusunda kararlıydılar. Kendilerine yapılanı faiziyle geri alacaklardı.

"Sevgilim, burası biraz sıcak mı ne dersin?" Dedi Rose. Jungkook sorgular gibi baktı ve Rose'ye dönüp sırıttı.

"Hm bilmem bebeğim, öyle mi?"

Büyük kapı açılıp içeri Minho girdi. Tekerlekli bir arabada küçük buz dolu bir havuz getiriyordu.

"Hadi serinleyelim millet!" Zevkle sırıttı Minho.

Eskiden kamerlardan Jungkook'un  bulunduğu odayı izlerdi. Tüm gün titremekten elinde tik oluştuğunu öğrenmişti Jungkook'un. Neden aynısı Eunmi için olmasındı ki?

"Ah ama bu biraz küçük değil mi?" Dedi Jungkook üzgün sesiyle.

"O halde misafirimize öncelik vermeliyiz." Dedi Minho. Ardından Eunmi'ye döndü.

Bir gözünün çıkartıldığını gördüğünde kıkırdadı. Bunun Jungkook'un işi olduğunu biliyordu.

Jungkook ve Minho, kadını kaldırıp havuzun içine yerleştirirken Rose kollarını kavulturmuş sırıtarak onları izliyordu. Hiç bir şey umrunda değildi, hiç kimse. Artık Jungkook ve kendinden başka kimse umrunda değildi.

"Buzlar eriyip su ısısnana kadar serinleyeceğini düşünüyorum." Dedi Minho. Kadının bilekleri havuza kelepçelenmişti.

Ardından hepsi depodan çıkıp Minho'nun ayarladığı geniş arazideki eve doğru yüzürüdüler.

Minho, bacaklarını saran siyah kot pantolonunun cebindeki sigara paketini çıkardı ve ardından Jungkook'a fırlattı. Jungkook içinden bir tane çıkarırken Minho da elindeki eldivenleri çıkartıp deri ceketnin cebine sıkıştırdı. Minho'nun giydiği siyah ve parlayan botlar zeminde ses çıkartıyordu.

Jungkook sigarasını yakıp dudaklarına götürdüğündr teklif etmek için Rose'ye baktı.

"Kullanmıyorum." Dedi Rose önüne bakarak. Jungkook ise paketi Minho'ya geri verdi.

"Şimdi ne yapacaksınız?" Diye sordu Minho kendine sigara yakarken.

"Eunmi temizlendikten sonra Kanada'ya gideceğiz." Diye yanıtladı Jungkook tereddütsüzce.

"Eunmi'nin babası artık yaşamıyor ve başka kardeşi yok. Eunmi'nin sağ kolu olarak işleri ben devraldım."

Jungkok sırıttı. Hekes kendi yolunu çiziyordu.

"Jisung nasıl?" Diye sordu Jungkook.

"İyi. Hastaneden çıktı ve eve geçti."

"Gitmeden önce onunla tanışalım." Dedi Rose. Minho, Rose'ye bahsetmişti sevgilisinden.

"Ayarlarız."

Tüm arkadaşları evdeydi. Jennie, Jin, Taehyung, Jisoo. Birlikte akşama kadar içmiş ve sohbet etmişlerdi. Akşam saat sekiz olduğunda Rose ayaklandı. Eunmi'ye bakmak istiyordu.

Deri ceketini üzerine atıp evden sessizce çıktı. Bir dakika içinde dopaya gelip ağır kapıyı araladı. Işıksız odanın şalterlerini açtı ve küçük havuza yürüdü. Gördüğüyle gözleri şokla aralandı.

"Ölmüş.."

Sudaki buzlar erimiş, su kanla dolmuştu.

"Ölmüş mü?!" Dedi Rose'yi takip edip gelen Jungkook.

"Kelepçeli elini kafasına vurarak kendini öldürmüş?!" Dedi Rose sinirle. Bu oldukça açık bir şekilde belli oluyordu.

"Sikeyim! Sikeyim Eunmi!" Öfkeyle duvarı tekmeledi Jungkook.

Cehennemin bekçileri bile Eunmi'yi kabul etmeyecekti. Yaptıklarının cezasını cehennemde çekmek bile yetmezdi. Tanrı, Eunmi'nin sonsuzluğunu yok etmeli, onu çok farklı cezalandırmalıydı. En ağırını Eunmi hak ediyordu. Artık gerçek işkencesi başlamıştı.

Aradan günler geçtiğinde Rose ve Jungkook ayrılmaya karar verdi. Havaalanında uçaklarının kalkmasına yirmi dakika kala arkadaşlarıyla vedalaşıyorlardı.

"Polisler hakkında endişelenmeyin, ben halledeceğim." Dedi Jennie. Jungkook gülümsedi.

"Sorun değil. Biz birlikte olduğumuz sürece bırak polisleri, tanrı bile bizi yakalayamaz."

Uçakları kalktı, huzurla gülümsediler ve mutlulukla gözlerini kapattılar. Birlikte olmanın tadını çıkarttılar. Eskilerden ne varsa kenara attılar ve sadece bir birlerinin adını yazdılar yeni sayfalarına. Yeni hayatları mutlu olacaktı. Öyle olacaktı değil mi?

İstedikleri gibi bahçeli bir evleri olacaktı. Polis kapılarına dayanmazsa tabii. Gece dışarı çıkıp romantik yürüyüşler yapacaklardı. İsimleri arananlar listesinde olmadığı sürece.

Mutluluğu paylaştılar, en azından anlarını mutlu yaşadılar. Geçmişi ve geleceği düşünmeyi bir süreliğine kenara bıraktılar. Çünkü artık geleceklerinden korkmuyorlardı. İsterlerse polisler onları bulsun, isterlerse ülkeden kovulsunlar, isterlerse hiç bir şey yolunda gitmesin. Gelecekte olan hiç bir musibet onları durdurmadı. Kabusları tek tek başlarına geldi fakat umursamadılar. Çünkü ne olursa olursun ayrılmayacaklardı. Artık birliktelerdi ve tanrı bile onları ayıramazdı.

 Artık birliktelerdi ve tanrı bile onları ayıramazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

aha valla bitiricem dedim bitirdim

artik rahat bir uyku uyuyabilirimLSBSLDHOS

sakasiz 2019'un sonundan beri mi ne yaziyom bi bitmedi amk sukur yarabbi

bu arada secim geliyo aq buraya yazmazsam geberirdim

sonuclar aciklandiktan sonra gelip son kez buraya yazicam ne cikacagini deliler gibi merak ediyorum COK HEYECANLIYIM HADI BAKALIM

Doctor | RoséKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin