Herkese merhaba arkadaşlar,bu benim ilk kitabım bölümler düzenlenecektir lütfen desteklerinizi esirgemeyin,umarım kitabımı beğenerek okursunuz lütfen beğenip yorum yapmayı unutmayın şimdiden hepinize iyi okumalar.Teşekkürler.
MEDYA:HAYAT DİNÇER
Hayat ne demek ? Kendi kararlarını kendinin verdiğimi , yoksa herkesin senin adına kararlar verdiği bir ömür mü ? Çok değişik bir giriş oldu değil mi ilk önce size kendimi tanıtmam gerekirdi. Bakın yine bir kural ve kurallar. Ben Hayat ismini kendi yaşatamayan ailesinin yaşattığı bir hayat. Lise 1.sınıf öğrencisiyim. Beni ve hayatımı yönetmeye çalışan ailemle birlikte yaşıyorum. Bence artık sıkıcı hayatıma geçelim ya da değişecek olan hayatıma... Yaz tatilinin bitmesine bir hafta kalmıştı , doğal olarak liseye başlamamada bir hafta. Tüm yazımı odadan çıkmadan yatağım ve müziklerimle geçirdim. Siz şimdi hiç gezmedin mi diyeceksiniz , hayır ailemle zorunlu dışarı çıkmalarım dışında gezmedim. Neden mi; dostum yok , arkadaşım yok , sadece ara sıra akıllarına geldiğim bir ailem var. Yine sabah kahvaltısından sonra odama gidip yatağıma yattım tam o sırada annem odama daldı.
- Hayat hadi kalk yeni okuluna gideceğiz.
Annemin bu sözünü duyunca ölmek istedim çünkü dışarı çıkmaktan nefret ediyorum. Annem yine de ne yapıp edip beni kaldırdı ve gitmeye ikna etti. Dolabımı açtım , hava sıcaktı bu yüzden altıma ince bir beyaz eşofman ve üstüme de kısa kollu beyaz üstünde siyah yazılar olan bir tişört giydim. Banyoya gidip saçımı bağladım ve aşağıya indim. Annemle babam beni bekliyordu. Yanlarına gidip ayakkabılarımı giydim ve dışarı çıktık. Arabaya binip okula gitmeye başladık. Okula gelmiştik , okulun içine girdik ve annemle babam müdür yardımcısının yanına gidip kayıt işlemlerini hallederken bende binayı gezdim ve bahçeye çıktım. Bir kız daha bahçede bekliyordu. Pek arkadaş canlısı birisi olmadığımdan yanına gitmedim ama o benim yanıma geldi.
- Merhaba ben İnci senin adın ne?
- Hayat.
- Tanıştığımıza memnum oldum Hayat. Galiba sende aileni bekliyorsun.
- Evet ailemi bekliyorum.
Tam o sırada İnci'nin ailesi geldi ve bana görüşürüz deyip gitti. 5 dakika sonra annemle babam geldi ve bizde gittik. Eve gelir gelmez kendimi odaya kapattım ve böyle bir hafta geçti. Günlerden pazartesi okulun ilk günü olduğu için sabah erkenden kalktım ve banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım ama biraz başarısız oldu. Odama gidip rahatsız okul formalarımı giydim ve mutfağa indim. Kahvaltımı yapıp şoförle okula gittim. Okula gelince şoför arabadan inip kapımı açtı ve herkes bana bakmaya başladı. Aslında çoğu insan bundan mutlu olur değil mi , ama ben bundan nefret ediyorum. İnsanların bana öyle bakmasını hiç sevmiyorum. Okula girdim sınıfımı bulmaya çalışıyorum , bu arada şubem 9/B. Sonunda sınıfımı bulup girdim. Sınıfa göz gezdirdim ve İnci'yi gördüm. Tek başına cam tarafının en arka sırasında oturuyordu. Bu sefer ben onun yanına gittim:
- Oturabilir miyim?
- Hayat , tabi ki oturabilirsin.
- Teşekkür ederim.
- Vay be demek aynı sınıftaymışız. En azından tanıdığım biri var.
- Aynen.
O sırada hoca geldi ve herkes sustu. Hoca yoklama alırken herkesle tanışıyordu. Sıra bana geldi ve bundan nefret ediyorum.
- Hayat Dinçer.
Soyadımı duyunca herkes şaşırmıştı ve etrafa bakınmaya başladı. Bunun nedeni de sizin de tahmin ettiğiniz gibi babam ünlü bir iş adamı olduğundan herkes tarafından tanınıyordu. Sonuç olarak koskoca DİNÇERLER olduğumuzdan haliyle herkes beni de tanıyordu. Beni görmeseler de adımı duymuşlardı. Ayağa kalktım ve herkes birden bana bakmaya başladı. Kendimi kısaca tanıtıp oturdum. Aslında bakarsanız okulun ilk günü yapılan tanışmaları hiç sevmiyorum , daha doğrusu gereksiz buluyorum. Ders bitti ve biter bitmez herkes birden etrafıma toplandı. Sorular sormaya başladılar ve bende annemin deyişiyle nezaketen ayıp olmasın diye sanki başka hiç bir işim yokmuş gibi sorularını cevapladım. Anlayacağınız tüm teneffüsümü böyle geçirdim ve ders başladı. Ders çok sıkıcı geçti ve sonunda bitti. Günüm böyle geçti ve evet çok sıkıcı olsa da sonunda bitti. Eve gelir gelmez odama çıkıp yatağıma uzandım ve akşam yemeğine kadar böyle durmayı planlıyorum , daha doğrusu planlıyordum. Ta ki annem odama dalana kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞROLDE HAYAT
Teen FictionKim bilebilirdi ki bir mesajla her şeyin değişeceğini. Mutsuzlukların , göz yaşlarının , çaresizliklerin yavaş yavaş yok olacağını. Kim bilebilirdi ki onun bana aşkı en güzel haliyle yaşatacağını.