UMARIM BEĞENİRSİNİZ HEPİNİZE İYİ OKUMALAR
MEDYA:UMUT'A GİDEN YOL
Nereden biliyordu benim ağladığımı , üzüldüğümü , çaresizliğimi , nereden biliyordu? Nasıl bana iyi gelebilirdi , nasıl beni böylesine mutsuzken birden mutlu yapabilirdi , nasıl? Bunları düşünürken adını bile bilmediğim ''Umut'a giden yol'' un mesajını açtım:
- Bir daha sakın bir erkek için kendini üzme , ağlama , çünkü değmez.
- Sen benim ağladığımı nereden biliyorsun?
- Nerden bildiğimi bilmesen de olur ve illa da biri için ağlayacaksan seni üzen biri için değil , seni mutluluktan ağlatabilecek biri için ağla.
- Beni nereden görüyorsun , ne yaptığımı , nasıl olduğumu nasıl biliyorsun bilmiyorum ama buna devam eder misin? Nasıl beceriyorsun bilmiyorum ama bana o kadar iyi geliyorsun ki , lütfen buna devam et , beni bırakma.
- Sana söz Hayat , seni asla bırakmayacağım.
Güvendim , yine güvendim. Kırılacak mıydım , üzülecek miydim , yine umut verilip terk edilecek miydim bilmiyorum ama ona güvendim. ''Umut'a giden yol'' bana güven verdi , bana umut verdi. Şimdi ne yapacaktım gerçekten bilmiyorum ama tek bildiğim bir şey var , oda bu yolun sonunda mutlu olacağım. Günler geçti hafta sonu geldi ve İnci bizim eve gelmişti. Artık İnci'ye ''Umut'a giden yol'' la yaşadığım her şeyi anlatacaktım. Evet , bu zamana kadar anlatmadım çünkü doğru zamanı bekledim ve o zaman gelmişti.
- İnci benim sana anlatmam gereken şeyler var.
- Ne anlatacaksın?
- Ben yaklaşık 2 haftadır falan biriyle yazışıyorum.
- Kiminle?
- 'Umut'a giden yol'' diye biri.
- Nasıl? Adı bu olamayacağına göre , öyle demi?
- Yok yok adı tabi ki de bu değil. Gerçek adını bilmiyorum , daha doğrusu kendisi söylemek istemiyor.
- Tamam , nasıl tanıştınız peki?
İnci'ye her şeyi anlattım ve İnci'nin dediği tek şey:
- Bu çocukta , sende birbirinize aşık olmuşsunuz.
- Ne alakası var ya.
- Ben bu konuşmayı bir yerden hatırlıyorum sanki.
- Hayır , onu sevemem İnci. Adını bile bilmediğim , bir kere bile görmediğim , kokusunu bilmediğim bir kişiye nasıl aşık olabilirim?
- Onu sevmen için adını bilmen , görmen veya kokusunu bilmen gerekmiyor Hayat. O sana kendini iyi hissettiriyor , seni mutlu ediyor , üzülmene izin vermiyor ve bence bunlar birini sevmek için en yeterli sebepler.
- Onunla konuşmayı , arkadaş olmayı ben istedim ama ona aşık olmayı ben istemedim. Eğer ona gerçekten aşık olduysam lütfen ben ona daha fazla bağlanmadan o beni bıraksın. Ben aynı hayal kırıklıklarını tekrar yaşamak istemiyorum İnci. Umut da üzüldüğüm gibi üzülmek istemiyorum , ben yine günlerce , aylarca acaba oda beni seviyor mu , oda beni düşünüyor mu diye düşünmek istemiyorum. Ben yine birine güvenip hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorum İnci.
- Bu sefer aynı şeyler olmayacak Hayat. Bana güven , ''Umut'a giden yol'' seni mutlu edecek.
- Umarım öyle olur İnci.
- Peki onunda sana aşık olma gibi bir durumu da var , biliyorsun değil mi.
- Biliyorum ama hayla ona tam anlamıyla güvenip bağlanma gibi bir duruma düşmek istemiyorum.
Bu cümleyi söylerken kendim bile inanmadım , çünkü ben ona çoktan güvenmiştim.
- En iyisini sen bilirsin ama içinden ne geliyorsa onu yap Hayat. Kendini üzecek bir şey lütfen yapma.
- Umarım öyle bir şey yapmam İnci.
Saat geç olmuştu , İnciye yer yatağı yaptım ve uyumaya başladık , daha doğrusu İnci uyudu ben de düşündüm. Sabah olmuştu , kahvaltıyı yaptık ve İnci eve gitti. Şimdi ne yapacaktım gerçekten bilmiyordum ama tek bildiğim bir şey vardı , oda her şeyi akışına bırakacağımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞROLDE HAYAT
Teen FictionKim bilebilirdi ki bir mesajla her şeyin değişeceğini. Mutsuzlukların , göz yaşlarının , çaresizliklerin yavaş yavaş yok olacağını. Kim bilebilirdi ki onun bana aşkı en güzel haliyle yaşatacağını.