YENİ MAHALLE -BXB

Yirmi yedi

Kenan : Çok müşteri var mı? (12:04)

Kenan : Ayşe idare edebilecekse birlikte öğle yemeği yiyelim

Ömer : Yemek mi (12:08)

Ömer : Olur

Kenan : Güzel

Kenan : Mahalleye girmeyeyim ben, haber verdiğimde mahallenin çıkışına gel

Ömer : Kenan..

Ömer : Abartmıyor musun?

Kenan : Uzatma Ömer dediğimi yap (12:10)

Kenan : yapar mısın* diyecektim (12:13)

Kenan : ❤️

Gülmemi engelleyemezken gözlerimi devirdim. Birden bire çok tatlı bir şey çıkmıştı Kenan'ın içinden, ve çok hoşuma gidiyor olsa da hala alışamamıştım.

"Eğer zorlanacaksan Kenan'a olmaz diyebilirim," diye bir kez daha sordum Ayşe'ye.

"Kimse yok zaten Ömer, abartma neyi idare edemeyeceğim."

Teklif var ısrar yok, benim de canıma minnet zaten.

Kenan : Geldim ben (12:21)

"Gidiyorum ben o zaman." Ona elimi sallayarak çıktım kafeden.

Ellerimi ceketimin cebine sokup hızlı hızlı yürümeye başladığımda cebimdeki telefon titremeye başlamıştı yine. Kenan'ın 'nerede kaldın' diye aradığını düşünerek telefonu çıkardım cebimden, ama Kenan'ın değil de Burcu'nun aradığını görünce iyice sinirlenmeye başlamıştım.

Kenan'ın ısrarlarına rağmen engellememiştim onu, ama sanırım engellemezsem susmayacaktı.

'Kişiyi engelle' yazan yere basıp telefonu tekrar cebime soktum. Sonunda Kenan'ın taksisini görebilmiştim.

Direksiyona alnını yaslamış, beni bekliyordu. Yolcu koltuğunun kapısını açtığımda kafasını kaldırıp yorgun bir gülümsemeyle baktı bana.

"Selam," dedim koltuğa yerleşirken. Dün hiç görüşmediğimiz için özlemiştim onu.

"Aleyküm selam," deyip kemerimi bağlamamı sabırla bekledi. "Nereye gidelim, var mı sevdiğin bir yer?"

"Bana fark etmez." Dayanamayıp yanağına uzandım ve sıkıca öptüm. "Seni de dahil, her şeyi yerim ben."

Gözlerini irileştirerek etrafı kolaçan etse de yüzünde küçük bir gülümseme de vardı. "Lan dur, gören olacak," dedi gülüşü büyürken.

"Olmaz, olmaz," dedim omuz silkerek. Onun yüzündeki gülümseme bana da bulaşmıştı. "Kontrol ettim, merak etme."

Arabayı çalıştırırken sırıtarak bana kısa bir bakış attı. "Demek beni de yersin?"

"Yiyemez miyim?" Tehditkâr sorum ile boğazını temizledi.

"Yersin canım," dedi gözlerini yoldan ayırmadan. "İstediğini yap, ben kendimi sana teslim edeli baya oldu."

Ah, kalbim.

İşte bunu demeyecektin Kenan, büyük hata yaptın. Artık canım sıkıldıkça öperim seni?

Sessiz geçen birkaç dakikanın ardından benim eski kafenin olduğu sokaklara geldiğimizi farkettim. Ben yine parlayan gözlerimle onun yandan profilini izlerken bana kısa bir bakış attı. "Ya Ömer," dediğinde dikkatimi toplamaya çalıştım. "Ben sana bir şey soracağım."