"Ya Ömer," diyerek yanıma iyice yaklaşan Kenan'a kısa bir bakış attım. Nasıl yatmamız gerektiğine karar vermeye çalışan Ayşe'yi izliyordu. "Ben bir an gaza gelip tamam dedim ama, sığmayacaksak gideyim ben." Duraksayıp sıkıntıyla iç çekti. "Zaten niye kabul ettim onu da bilmiyorum."
Ban biliyorum niye kabul ettiğini de, sadece anlayamıyorum işte. Madem bu kadar kıskanıyorsun, ne diye kendini geri çekiyorsun ki?
Farkında olmadan bana iyice yaklaştığı için muhteşem kokusu yine burnuma gelmişti. En son onu kokladığımda ne olduğunu hepimiz hatırlıyorduk sanırım, bu yüzden kendime hakim olamam diye ağzımdan nefes almaya başlamıştım. Benim işim belli olmazdı şimdi.
"Sıkıntı yok," dedim netçe. Yine bunun nazıyla kim uğraşacak şimdi? "Sen benim yatağımda yat, biz de Ayşe'yle salonda yatarız."
Bence en mantıklısı böyleydi, sonuçta Ayşe'yle arkadaştık ama Kenan'la ne olduğumuz belli değildi. Bu yüzden dışlanması gereken kişi bence oydu. Hem, hala sinirliydim ona. Onunla aynı ortamda uyumak istediğime emin değildim.
Kenan'ın alayla güldüğünü görünce kaşlarım çatıldı, yine ne geldi aklına da deli deli gülüyor acaba? "Şaka yapıyorsan, hiç komik değil."
Ayşe sessizliğini bozup Kenan'a hak verdi. "Kenan haklı, bence ben dünki gibi senin yatağında yatayım siz ikiniz salonda yatın."
Ben Ayşe'nin söylediğini kafamda tartarken oturduğum koltukta bir hareketlilik oldu. Kenan birden ayağı kalkıp, ne yapacağını bilemez gibi geri oturmuştu. Ayşe de, ben de şaşkınlıkla ona bakarken, yerinde duramayan küçük bir çocuk gibi bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu. Tereddüt eder gibi dudaklarını araladı.
"Dün ki gibi mi dedi o?" diye sordu fısıldayarak sadece benim duyacağım bir şekilde. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Yersiz kıskançlıkları çok komikti. "Teklifini kabul ettiğime sevineceğim artık. Senin yatağında mı yattı dün?"
"Sana ne Kenan," dedim normal bir sesle, onun gibi sesimi alçaltmadım. Ayşe'nin duyduğunu görüp susturdu kendini.
"Tamam," diyerek ayağa kalktı. "O zaman Ayşe yine senin yatağında yatsın," duraksayıp ekledi. "Dün ki gibi."
Kenan'la aynı odanın içinde yatmak mı? Aslında bunu pek istemiyordum. Ama şimdi Kenan'a yatağımda yat desem ortalığı ayağa kaldırıp gider diye korkuyordum. Bir de şimdi onun inadıyla uğraşamazdım gece gece.
"Öyle olsun," dedim ayağa kalkıp. Salondaki çekmecelerin içinden iki çarşaf, iki yorgan ve iki yastık çıkartıp koltuğun üzerine koydum. "Dur, pijamalarımı alayım." Aklıma Kenan gelince duraksayıp yüzüne baktım. "Senin pijaman var mı?"
Kafasını salladı aşağı yukarı. Omuz silkip odama gittim ve pijamalarımı giyip geri geldim. Salona girdiğimde Kenan altına eşofman giymiş, tişörtünü de giymiş aşağı çekiştiriyordu. Manzarayı birkaç saniyelik aralayla kaçırdığım için üzülmüştüm doğrusu. Aynı zaman da dudaklarını kıpırdatarak bir şeyler söylediğini görünce yavaşça yaklaştım.
"Sen bana yardım et şu geceyi atlatayım ya Rabbim," dediğini duyunca sessiz sessiz gülmeye başladım. Gerizekalı herif.
Yan durduğu için hala fark etmemişti beni, ciddileşerek boğazımı temizledim.
"Ayşe nerede," diye sordum etrafa bakınırken.
"Tuvalete gitti," dedi arkasını dönüp kurulmuş yataklardan birine otururken. Ne ara yatakları kurmuş da üzerini giymişti anlamamıştım.
Ayşe banyodan çıkıp salonun kapısına tıklatınca Kenan oturuşunu dikleştirdi. Karşı cinsten bu kadar çekinmesi bana tuhaf geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ MAHALLE -BXB
Teen Fiction!Tamamlandı! Yıllardır işlettiği kafeyi, hiç tanımadığı bir mahalleye taşımıştı Ömer.