"KAÇAK GÜNEŞ"
Bölüm şarkısı: Aydilge- Yeni başlayanlar için aşk
"Evlen benimle."
Hayatta bazen öyle bir an gelir ki, tüm düşünme yetkinizi kaybedersiniz. Akıl durur. Zaman durur. Hayattaki her şey usulca bir sonsuzluğun içine yuvarlanır. İşte tam da şuan, o anlardan birisindeydim.
Aklım öylesine durmuştu ki, daha dün tanıştığım birisine evlilik teklif etmiştim. Neydi amacım? Adar'ın zaten yanan canını daha da fazla yakmak mı? Yoksa benden tamamen vazgeçsin diye, başka birisinin helali olduğumu düşündürtmek mi? Kafamın içinde dönen binlerce soru vardı.
Benden kat ve kat daha şaşkın olan İstanbullu, "Ne?" diye sorabilmişti sadece.
Ben daha kendi kendime sorduğum sorulara bile cevap veremezken, ona ne diyecektim?
"Iıı... Şey... Var ya hani... böyle... evlenmek... Evlenilir ya... Böyle insanlar nikah kıyar falan... Ondan..."
Ne saçmalıyordum ben!?
İstanbullu'nun dudakları bir şey söylemek üzere aralandı fakat ne diyeceğini bilemez gibi geri kapandı. Hızlıca araya girdim. "Yanlış anlamayasın sakın. Gerçekten değil. Şakacıktan." derin bir nefes aldım.
"Bak, Adar'ın huyunu en iyi ben bilirim. Her ne kadar canı yanmış olsa da durmaz. İnadı inattır onun. Bırakmaz peşimi.""Hangi yıldayız?" diye araya girdi İstanbullu beni susturarak.
Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. "Şey... 2021, Neden?"
Sıkıntılı bir nefes verdi. "Öyle değil. Yani hangi devirdeyiz demek istiyorum." Tam konuşacaktım ki devam etti. "Yeni çağ deme sakın Midyat güzeli, şuraya düşüp bayılırım. Demek istediğim artık eski kafalılığın son bulması gerektigi bir zamandayız. Bunu polisi var, hukuk'u var. İlla böyle çözümler üretmek yerine şikayet edebilirsin. Bak yanlış anlamanı istemem. Geçiştirmeye çalıştığından falan değil. Sadece artık sorunlarımızı eski düşüncelerle çözmek zorunda olmadığımız bir zamandayız."
"Seni anlıyorum İstanbullu. Ama aynı şey değil. Bana onun sadece benden uzak kalması yetmez. Acı çeksin istiyorum. Bana yaşattığı acının bin beterini iliklerine kadar hissetsin. Benim başımı tüm Midyat'a karşı öne eğdi ya... Kendi başını yerden kaldıramasın istiyorum." Başımı dikleştirdim. "İntikam istiyorum."
"İntikam, yaşadığın tüm acıyı dindirecek mi peki? Ya da yaşayamadığın günlerini sana geri verecek mi?"
İntikam yaşayamadığım günlerimin hiç birini bana veremezdi. Ama çektiğim acıyı dindirirdi.
Kendime ve Midyat'a bir intikam sözü vermiştim. O sözü'de her ne olursa olsun tutacaktım.
"İster kabul et, ister etme. Ben her türlü intikamımı alacağım. Ya senle, ya da sensiz." dedim ve ayağa kalktım.
"Nereye?" diye sordu İstanbullu.
"Konağa," dedim, benim ardımdan hemen ayaklanan istanbulluya.
"Ben de geleyim." dediğinde ses etmedim. Gelebilirdi. Zaten teklifime de bir şey dememişti. "Arazileri yarın gezeriz artık." dediğinde durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İPSİZ UÇURTMALAR MATEMİ
Teen Fiction"Ve bizler, ipsiz uçurtmalar gibiydik. Aşk'sız, umutsuz ve eksik." Mardin Midyat'a kara sevdalı bir hanımağa'nın, Mihriban Şalaban'ın hikayesi. AŞİRET/ TÖRE ©Tüm hakları saklıdır! -Wattpadd'e "İPSİZ UÇURTMALAR MATEMİ" ad'lı ilk ve tek kitaptır!