Promise

255 24 35
                                    

Taehyung'un gözünden  

Bir rüzgar esiyor üşüyen bedenime. Titrediğimi hissediyorum. İçimde gezinen o karmaşanın bir süreliğine de olsa dindiğini hissediyorum yavaşça. Ve geriye kalan duygularım da net bir şekilde tüm vücudumu ele geçirmeye başlıyor.

İçten içe bunun bir rüya olduğunun farkındayım fakat çok gerçek hissettiriyor. Asla bu andan kopmak istemiyorum. Biliyorum ki, huzura kavuştuğum, mutlu olduğum tek yer burası. Gülümsüyorum.

Aklıma rüyamı kontrol edebileceğim geliyor.

En azından rüyamda hayal kurmak istiyorum.

Önümdeki o kasvetli sislere ve etrafımda hissettiğim karanlığa rağmen yavaşça ilerliyorum. Ve o karanlığın ardında en çok yanında olmak istediğim kişinin olacağını düşlüyorum.

Kahkaha atmak istiyorum. Bulunduğum durum öylesine acınası ki. Aslında hayal falan kurmuyorum bile. Fakat uzun süredir rüyada da olsa hayal kurabildiğime inandırmıştım oysa kendimi. Bozulmasını istemiyorum. İnanmaya devam etmek istiyorum..

Adımlarım hızlanıyor. Fırtınaya göğüs germek zorundayım. Gözlerimi kapatıyorum, daha da soğuyan bedenim beni güçsüzleştiriyor. Vazgeçmemeye kararlıyım, ne kadar acı verici olsa da.

Etraftaki seslerin azaldığını işitiyorum. Göz kapaklarımı yavaşça aralıyor, gözlerimi kapadığım kolumu yüzümden çekiyorum.

İşte, tam da karşımda. Sarı saçları, kısılan gözleri, sıcak gülüşüyle. Her zamanki gibi cana yakın ve içten görünüyor.

Ona daha da yaklaşıyorum. Aramızda birkaç adımlık mesafe var. Gözlerimin dolduğunu hissediyorum. Doğrudan gözlerimin içine bakıyor.

Ona dokunmak istiyorum. Bunun için parmaklarımı ona yaklaştırmaya başlıyorum. Gözlerini kaçırıyor utanarak. Dudaklarını ısırıyor masumca. Elimi tutmak için fazla utangaç gibi.

Gözlerimden birbiri ardına sayamadığım kadar gözyaşı dökülüyor. İçimde biriken acılar birer inci tanelerine dönüşmüşler gibi hissediyorum. Çaresizlik etrafımı sarıyor. Ve gerçek olmasa da ona sormak istiyorum;

"Beni gerçekten bırakacak mısın?"

Yüzü düşüyor. Özür diliyor fısıldayarak. Sarı saçları hafif rüzgarın etkisiyle uçuşuyor. Hâlâ bana bakmaya devam ediyor. Bakışlarında farklı hisler dolanıyor sanki.

Ona gerçekten dokunmak istiyorum ve bu his gittikçe yoğunlaşıyor. Fakat ne kadar denesem de yaklaştığım anda uzaklaşıyor benden.

"Ama benle uçacağına söz vermiştin.."

Boğazımın düğümlendiğini hissediyorum. Gittikçe görüntüsü silikleşiyor. En azından onu burada görebildiğim için acı bir mutluluk seziyorum içimde. Görüntüsü tamamen silikleşene kadar izliyorum onu. O gittiğinde etraf kararmaya başlıyor.

Ve ben, yapayalnız hiçliğin ortasında kalıyorum.

Şu ana kadar alışmış olmam gereken bu his beni yiyip bitirecekmiş gibi. Parçalandığımı hissediyorum. Sanki dağılacak parçam kalmış gibi.

Bazen aklımda dolanan o sözler geliyor aklıma sonra; 'Her zaman eninde sonunda elimde kalan tek şey gözyaşları olacak. Bir de asla tükenmek bilmeyen bu acı verici hisler.'

Haykırmak, sesim kısılana kadar yardım çığlıkları atmak istiyorum. Yapıyorum da. Tabiki, bu kabus denilebilecek kadar kötü olan rüyada..

Fly with me | VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin