Alnına düşmüş kısa, koyu kahverengi saç tutamlarını çekiştirdi genç adam. Yaptığı telefon konuşmasından sonra kafayı yiyecek gibi hissediyordu. Yıllardır onu tanıyordu. Onun hakkındaki her bilgiye sahipti. İnsanlar genelde onu anlamakta güçlük çekse de o her şeyini bilirdi. Geçmişini, bazense düşüncelerini.. Ancak şu aralar yaptığı ve söylediği şeyler uyuşmuyor, onu anlayamıyordu işte. Yaptığı şeylerle kurduğu cümleler çatışıyordu. Gösterdiği kişilikle hareketleri hiç ama hiç uyuşmuyordu.Bazen onu tamamen yalnış tanıdığını düşünüyordu.
Ah, cidden.
Derin nefesler alıp verdi rahatlamak, üstündeki yüklerden kurtulmak istercesine. Ve sessizce söylenmeye başladı.
"Başımıza nasıl bir bela açtın, Taehyung? Aklında ne vardı bunu yaparken?"
Başı ağrıyordu. Zaten yeterince bitkindi ve tüm bunlar onun kafayı yemesini sağlamaya sürüklüyordu resmen. Saklanabilecekleri tek bir yer kalmıştı. O da kısa bir süre önce satın aldığı bu evdi. Eğer burada da yakalanırlarsa hepsinin hayatı sona erecekti.
Kahve saç tutamlarını çekeledi yeniden. Kalın, dolgun dudaklarını yaladı. O sırada telefonunun bugün ikinci kez çalmasıyla tekli koltuklardan birine oturdu ve sıkıntıyla cevap verdi.
"Neredesiniz?"
Her zamanki gibi gereksiz kelimelere yer vermemeyi seçmişti.
"Bir saate oradayız."
"Cidden mi, Taehyung? En fazla yarım saate burda olmanız gerekiyordu."
Yapmacık bir şekilde sırıttı. Bunun onu sinir etmeyeceğini biliyordu. Ne de olsa alışmışlardı birbirlerinin bu özelliklerine.
"Biliyorum, Seokjin. Peşimizde olduklarını düşünüyorum. İzimizi kaybettirmemiz gerek sadece."
Kafasını salladı aşağı yukarı anladığını belirtircesine. Görmediğini biliyordu fakat anladığına emindi. Cebinden bir sigara çıkarttı ve ağzına götürdü. Koyu kırmızı çakmağıyla yaktıktan sonra parmakları arasına alıp derince içindeki dumanı çekti. Bu, her zaman ona daha iyi hissettirirdi.
"Sana söylediğimi yaptın mı?"
Derin bir sessizlik oldu. Kısa bir süre sayılabilirdi fakat onun için saatler geçmiş gibi geldi. Ancak istediği cevabı en sonunda aldı.
"Yaptım. Kahretsin ki, yaptım.."
Gözlerini devirdi istemsizce. Bu halleri hoşuna gitmiyordu. İfadesiz ve otoriter hali daha çekilebilirdi kesinlikle. Fakat o siyah saçlı kıvırcık, maalesef ki arkadaşıydı. Şikayet edemezdi.
"Senin için zor olduğunu biliyorum, ama-"
"Bilmiyorsun."
Kaşlarını çattı, sigarasından bir kere daha hava çekerken. Taehyung'da bir değişiklik vardı. O genelde bu denli duygusal davranmazdı. Her zaman mantıktan taraf olmalarını söyleyen kendisiydi. Ancak şu an hisleriyle yanıt veriyor ve onlara uyuyor gibi gözüküyordu.
Tek kaşını kaldırdı düşünceyle. Koltukta biraz daha yayılarak ayaklarını masaya koydu ve ayağını diğerinin üzerine koyarak bileklerini çaprazladı. Sigarasını sehpadaki kül tablasına hafif dokundurarak külünün dökülmesini sağladı. Dudağını ısırdı.
"Yanında kalması için bir sebebi var mı?"
Esmer, içinde bir acının kendini göstermeye başladığını hissetti. Bu, hiç alışkın olduğu bir durum değildi. Hissettiği şey, farklı bir acıydı. Daha önce duymadığı kadar acıtan ve içten içe seni sömüren bir şey..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fly with me | Vmin
RomanceTaehyung, uyuşturucu bağımlısıydı. Park Jimin de, Kim Taehyung'a bağımlı. 'Bazıları sadece gökyüzünü izlemeyi seçer. Fakat ben uçmayı deniyorum.' ^ "Sadece uykunda hayal kurmak nedir bilir misin? Acınası olduğumu düşünüyorum." <<Bu hikayedeki...