BİRKAÇ GÜN SONRA
Yüzüne vuran soğuk rüzgarın getirdiği irkilme isteğine rağmen acı bir tebessüm yerleştirdi yüzüne. Karşısındaki dalgalı çetin denizi soğuktan sulanan kızarmış gözleriyle sessizce izlemeye devam ediyordu. Kulağına ulaşan rahatsız edici melodi suya atlamasını istemesine neden olsa da hareket eden tek uzvu göz kapaklarıydı. Arayanı tahmin edebiliyordu. Kalbini ezen, aynı zamanda da mutlu eden buydu zaten. Saatlerdir burada oturmuş ne yapacağını düşünüp duruyordu. Ancak bir çözüm düşünmeyi bırak yanına bile yaklaşamamıştı. Jin'in yeni sahip olduğunu öğrendiği bu eski evinin aşağısındaki sahildeydi. Ayrıca kurtarıldığı günün üstünden birkaç gün geçmişti sadece ve şaşırılacak derecede hiçbir şey olmamıştı. şimdiden onları bulmuş olmalılardı. Jiwon'un iyi bağlantılara sahip zeki bir adam olduğunu herkes bilirdi. Bir şey onu durdurmuş olmalıydı..
Düşünceleri, zihninde bir an bile sessizlik oluşmasına izin vermiyor ve gelecek yeni bir baş ağrısına yol açıyordu. Ardı ardına çalan ve susmak bilmeyen telefonu da cabasıydı. Göz ucuyla bile bile kimin aradığına bakmak için kafasını telefonuna çevirdi. Gördüğü isimle gözlerinin dolmasına engel olamadı. Her ne kadar kendine itiraf edemese de hayal kırıklığına uğramıştı.
Arayan Jin'di. Evden gizlice ayrıldığını fark edince merak etmiş olmalıydı. Fakat asıl merak edenin başka biri olmasını dilerdi.. Aklını dağıtacağını umarak telefonu açmak için hareketlendi. Jin sinirli olmalıydı.
"Taehyung, neredesin?"
Ama yeniden beklediği şeyle karşılaşmamış, karşı tarafın son derece sakin ses tonuyla, sendelemesine engel olamamıştı. Şu an uzun zamandır duymadığı birkaç küfürü hatırlamış olması lazımdı.
Kulağına götürmüş olduğu telefona soğuktan hafifçe irkilerek cevap verdi.
"Sahildeyim.. Biraz hava almak istedim."
Telefonla konuştukları halde Jin'in derin bir nefes verdiğini hissedebiliyordu ama bu halde sakince konuşmaya devam etmesi kafasını karıştırdı. Her zaman tanıdığı kişi, şu ana kadar hayatını nasıl tehlikeye attığına dair söylenmeye başlamıştı bile.
"İyi yapmışsın, kafanı dinlemeye ihtiyacın olduğu iki metre öteden belli oluyordu zaten. Bu arada.."
"Şanslı günündesin Taehyung, artık herhangi bir tehlike kalmadı."
Oturduğu yerden yavaşça kalktı ve rüzgara sırtını dönerek yavaşça yürümeye başladı.
"Ne demek şimdi bu?"
Telefonda konuştuğu kişinin küçük bir kıkırtı çıkarttığını işitti ve daha da dikkat kesildi.
"Bizim şerefsiz Jiwon trafik kazası geçirmiş. Az önce öldüğünü öğrendik. Artık saklanmamıza veya kaçıp durmamıza gerek kalmadı. "
Konuşurken bir şeylerle uğraştığı belliydi, muhtemelen mutfaktaydı. Tabakları yerleştirirken çıkarttığı çatırtılardan anlamak zor değildi.
"Bizi daha da uğraştırmadan ve elimizi kirletmeden temizlendiği iyi oldu pisliğin."
Bu iyi bir haberdi. Sevinmesi gerekmez miydi? Tek hissettiği tüm vücudunu deli gibi saran huzursuzluk hissiydi.
"Taehyung?"
Ona cevap vermediğini seslenmesiyle anımsadı ve adımlarını eve doğru hızlandırırken yanıtladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fly with me | Vmin
RomanceTaehyung, uyuşturucu bağımlısıydı. Park Jimin de, Kim Taehyung'a bağımlı. 'Bazıları sadece gökyüzünü izlemeyi seçer. Fakat ben uçmayı deniyorum.' ^ "Sadece uykunda hayal kurmak nedir bilir misin? Acınası olduğumu düşünüyorum." <<Bu hikayedeki...