Little kiss

1.1K 103 16
                                    


'Farklı şekilde olacak.'

Vücudumdaki bütün kanın çekildiğini hissettim hatırladığım bu cümle ile. Gözlerimin yanmaya başlayıp dolduğunu anladım yüzüme yayılan sıcaklıkla. Evimde öylece oturmuş tam olarak ne demeye çalıştığını, o imalı bakışlarının ne anlatmaya çalıştığını düşünüp duruyordum.

Aptalı oynamayı bırak Jimin. Bal gibi ne demek istediğini anladın.

Kaşlarımı çattım iç sesimin dürüstlüğü ile. Bir kere de benim tarafımda olsaydı ne olurdu çok merak ediyordum.

Anladığım kadarıyla öpüşmek istiyordu. Yani uyuşturucuya karşılık olarak.  Fakat bu öyle sadece öpüşme de olmayacaktı. Uyuşturucuyu bu şekilde içmemi istiyordu saçma bir şekilde. Dudaklarıma öyle yoğun bir istekle bakıyordu ki anlamamak imkansızdı. Şu ana kadar sadece anlamak istemiyor ve kabul edemiyordum bunu. Böyle bir şey teklif etmesini aklım almıyordu işte.

Kafam acayip karışıktı ve içimde süregelen derin bir korku vardı. Öpüşmekten korkmuyordum fakat daha da ileri gidilmesinden korkuyordum sanırım. Elimde olsaydı onu bir şekilde vazgeçirmeye çalışırdım.

Bir dakika, neden denemiyordum ki? Önüme farklı bir seçenek sunmasını isteyebilirdim ya da ben sunardım.

Taehyung'dan bahsediyoruz Jimin? Hani okulun başından beri yüzüne bile bakmayan o inatçı, serseri çocuktan?

Gerçekler yeniden sertçe yüzüme vurulup tüm umut kırıntılarım silinmişti her zamanki gibi. Kahretsin, neden böyle bir şey istemişti ki?

Geçenki öpüşmenizin nasıl etkisinde kaldıysa artık..

İç sesim sadece bana kafayı yedirtmeye çalışıyordu sanırım. Keşke bu şekilde konuşacağına çözüm önerileri verseydi. Kesinlikle daha faydalı olurdu fakat bu görevleri arasında yoktu galiba. İçten içe bu şekilde kendime kafayı yedirtirken artık yataktan doğrulmam gerektiğini farkedip yavaşça kıpırdandım. Bugün okula gitmemiştim. Ne moralim vardı ne de halim zaten. Tek yapmak istediğim tüm gün yorganın altında depresyona girmekti. Artık cidden katlanamıyordum çünkü. Düşünmeye, bu maddenin vücuduma hissettirdiklerine katlanamıyordum.

Ve bir kere daha son zamanlarda en çok kullandığım cümleyi söyledim seslice.

"Sikeyim seni Minho."

Her şeyin başlangıcı oydu. Beni bu çukura sokup Taehyung'a mecbur bırakan da kendisiydi. Ve şu an pişkin pişkin etrafta dolanmaya devam ettiğini bilmek sinirimi bozuyordu. Elimde olsa direk polise şikayet etmek isterdim fakat ben ve Taehyung da bu işin içindeydik işte.

Ne zamandan beri Taehyung umrunda?

Kaşlarımı çattım. Cidden o neden umrumdaydı ki?

Sanırım cevabı ben de bilmiyordum.

Derin bir nefes aldım ve ayaklandım. Yüzümü yıkamak için banyoya girdim. Musluğu yavaşça açıp soğuk suyun avuçlarıma dolmasını sağladım ve yüzüme çarptım ayılmak amacıyla. Aynaya baktım merakla. Gözlerim kızarmış, altları hafif şişmişti. Yüzüm soluk görünüyordu. Kansız gibi duruyordum. Ellerimde dünden beri süregelen bir titreme vardı. Fakat şimdi daha az kendini belli ediyordu. Hafif de midem bulanıyordu. En azından daha iyi durumdaydım ve bu bana güç verdi. Banyoda işimi bitirdiğim anda direk mutfağa doğru ilerledim ve yiyecek bir şeyler bakındım. Buzdolabından peynir kasesini, birkaç zeytini ve süt şişesini çıkardım. Masanın üstüne koyup yemeye başladım. Kısa sürede karnımı doyurduğumdan da anlaşılmak üzere çok acıkmış olmalıydım. Tıka basa doyduğumu tam olarak hissettiğimde yavaşça ayaklanıp mutfaktan ayrıldım. O sırada kapının çalınmasıyla da salona yönlenmiş adımlarımı kapıya doğru çevirdim. Büyük ihtimalle annemler gelmiş olmalıydı. Bunun umursamazlığıyla kimin olduğuna bakmadan anahtarı çevirdim ve kapıyı açtım. Fakat karşımda gördüğüm beden nutkumun tutulmasına, kaskatı kesilmeme neden oldu.

Fly with me | VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin