Gitme desem

~SADECE GİTME İSTEDİM~

Multimediada beste ( bu fotoğraflar bestenin gerçek fotoğrafları değil) ayrıcada bu Fotoğraflar tüm plotoniklere gelsin iyi okumalar :) bölüm tamamiyle beste ve egeberk  ;)

BESTENİN AĞZINDAN;

Tatilimiz süperior geçiyordu. O gün beni o bardan kurtardıklarından beri hayatım çok neşelenmişti. Böyle arkadaşlara sahip olduğum için çok mutluydum.
Şuan kızlarla kaldığımız odadaydık saat 18.20 idi. Saat 19.00 olduğunda restoranta inecektik ama biz 40 dakika önceden giyinmiştik. Ben mavi straplez mini bir elbise giymiştim. Ayakkabı olarakta siyah bilekten topuklularımı ve ayakkabılarımla uyumlu siyah çantamı almıştım. Odadaki boy aynasına bakınca bayağı bir hoştum. Eskiden böyle uyumlu giyinmezdim. Ama artık hayatıma egeberk girdiğinden beri gözüne güzel gözükmeye çalışıyordum. Sevgili değildik yada beni sevmiyordu. Ama onunla dans etmiştim ve beni eve bırakmıştı. Buda bir ilerleme sonuçta,

(İç ses)= ah be beste daha 1 günlük tanıdığın çocuğa nasılda kandın.

İç sesim haklımıydı acaba çok mu saftım ??? Veya çabuk mu kanıyordum?? Offf amaaaaan,

SAAT 7.00 OLDUĞUNDA;

Şuan asansördeydik kübra,alya,su ve alisle baharın Enes ile nasıl öpüştüğü hakkında konuşuyorduk. Elina ve venüste baharın yanında durarak baharın ağzından laf almaya çalışıyorlardı. Restoranta indiğimizde erkekler çoktan gelmiş ve tıkınmaya başlamışlardı. Rüzgar ve Emre öyle bir yiyordu ki açlıktan çıkmış iki orangutan gibilerdi kübra hemen Emre'nin yanına koşmuş ve;

(Kübra): al şu peçeteyi hayvanat demişti.

Emre ağzını silerken rüzgarda Elina'nın verdiği peçeteyle ellerini siliyordu bizde yemeklerimizi alıp, rüzgarlara katıldık. Ben tabağıma biraz tavuk sote içecek olarakta kola almıştım. Kolayı çok severdim hatta verseniz günde 2 litre içerim.
##################################
Yemeklerimizide yedikten sonra otelin içinde olan diskoya gittik. Ben alkolsüz kokteyl söylemiştim. Zaten tüm kızlar alkolsüz içeceklerden içeceklerdi. Erkeklerden de sadece sadece rüzgar alkolsüz içecekti. Babası alkolü çok alıp kardeşini dövdüğünden alkole karşı bir sorunu vardı. Egeberkim de bir bira almıştı. 1-2 saat gibi bir süre diskoda kalınca egeberk benim yanıma gelip;

(Egeberk): beste dışarı çıkalımmı ?? Konuşmamız gereken bir konu var dedi.

(Beste): tamam çıkalım dedim.

Ne söyleyeceğimizi merak ediyordum biraz üzgün gibiydi kesin kötü bir durum vardı. İçimde o kötü hisle yürümeye başladım. Bir süre sessiz bir şekilde yürüdükten sonra egeberk bana dönerek;

(Egeberk): bak beste benden hoşlandığını biliyorum dedi.

Ben resmen dibe çökmüştüm. Ne diyor bu çocuk hem nerden öğrenmiştiki çok meraklı olduğumdan egeberke dönüp;

(Beste): nerden öğrendin??? Yani öyle bir şey yok ki dedim. Bu arada domates tarlasına dönmüştüm zaten.

(Egeberk): aynada "egeberk seni seviyorum" diye çalışıyordun dedi. Sırıtarak,

(İç ses)= Allah belanı versin beste insan çalışırken bari kapıyı kapatır.

DÜNYAYA DÖNDÜĞÜMDE;

(Beste): şey sen bana önemli bir şey diyecektin hani. Dedim konuyu değiştirmeye çalışarak.

(Egeberk): evet o konu bak beste nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama annemler izmire taşınmış ve artık izmirde yaşıycam sen hariç herkes biliyor sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum ve yarın gidiyorum deyip sarıldı.

Ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Nasıl yani?? Nasıl?? Daha yeni alışmışken gidemezdi ağlamaklı halimle egeberke dönüp;

(Beste): şaka yapıyorsun dimi dedim sesim kısık çıkmıştı.

(Egeberk): hayır beste yapmı.....

Hemen sözünü kestim bağırarak;

(Beste): senden hoşlandığımı biliyorsun nasıl gidersin nasıl bırakırsınnn beni dedim. Gözümden bir damla yaş gelmişti.

(Egeberk): beste bu benim seçimim değil sizden ayrılmayı istemezdim ayrıca biz sadece barda görüştük. Bir konuşmuşluğumuz yok. Yani az tanışıyoruz dedi. Üzgünce,

Sözünü bitirmesine izin vermeden koştum koştum ve koştum sanırım cehenneme gitmek istiyordum. Arka cebimde birşey titreşiyordu alıp baktım. Elina arıyordu hiç ama hiç acımdan iPhone 5 imi duvara attım ve camının kırılışını izledim. Azda olsa rahatlamıştım insanlar ne yapıyor bu kız diye konuşuyorlardı. Hiç umursamıyordum. Koşmaya devam ettim gidemezdi işte gidemezdi resmen haykırıyordum. O kadar çok ağlıyordum ki birden önümde bir araba belirdi içinde arkadaşlarım vardı diğer tarafa koşmaya başladım. Arkadaşlarımda arabadan inip bana doğru koştuklarını hissedebiliyordum. Gelmelerini istemiyordum ama artık daha fazla koşamıycaktım. Birden dizlerimin üstüne düştüm kanadığını görebiliyordum. Çünkü taşların üstüne düşmüştüm. En son yerdeki camla kolumu kesmeye çalıştığımı hatırlıyorum sonrası bulanık ama son olarakta egeberk beni kucağını almış ve arabaya götürüyordu. Yüzüme yağmur damlasının düştüğünü hissettim sanırım yağmur yağıyordu. sonrası ise karanlık.

1 SAAT SONRA;

Uyandığımda otel odasındaydım.Yatakta yatıyordum başımda egeberk vardı. Kollarımda ve bacağımda da kalın bir sargı.
Sinirli ve üzgün halimle yattığım yatağımdan doğrulup boş gözlerle egeberke bakıyordum. Oda bana bakıyordu. Gözleri şişmişti. Havada çok karanlıktı saat kaçtı ki etrafımda bakınıp telefonumu gözlerimle ararken telefonumu kırdığımı hatırladım. Fakat egeberk cebinden benim telefonumu çıkarıp;

(Egeberk):bunu mu arıyorsun?? dedi. Elindeki telefonu göstererek,

Kafamı sallayarak telefonumu elinden aldım. Kafamda bu nasıl tamir oldu gibi soruları düşünürken bir ara egeberke sormayı düşündüm ama sonra vazgeçtim. Onunla konuşmak istemiyordum. Onun her cümlesi beni mutlu ediyordu. Ama artık sesini duymamaya alışmalıydım. Birden dayanamayacak hale gelerek sesli bir şekilde bağırdım. Egeberk hemen bana sarılarak;

(Egeberk): yok bir şey beste sakin ol artık dedi sırtımı sıvazlayarak.

(Beste): egeberk gitme, sadece gitme dedim. Ağlayarak,

(Egeberk): tamam annemlerle konuşucam söz senin için gitmiycem dedi. Gözünden bir damla yaş gelmişti. Fakat belli etmemeye çalışıyordu.

Daha önce bir erkeğin ağladığını hiç görmemiştim. Ama beni umursuyordu işte hemde çok, onu seviyordum ve sevmeye devam edicektim. Çünkü Ben onun için vardım. Egeberk için. Ve ilk kez benim için bir şey yapıyordu. Benim için kalacaktı. İnanamıyorum sadece benim için......

SABAH 10.00 ;

Şuan kahvaltı salonundaydım. Gözlerim egeberki arıyordu. Neredeydi ki birden erkeklerin geldiğini gördüm ve yanlarına koşup egeberki sordum ama hiç birşey söylemediler sadece yüzüme üzgün bir ifadeyle baktılar ve içlerinden Cem;

(Cem): beste egeberk izmire gitti. Dedi hızlıca,

Cem'in söylediğini şeyler kafamda yankılanıyordu. Hayırrrrrrrrr diye bağırdım ve ağlamaya başladım. Kahvaltı Salonu'ndan koşarak çıktım. Bana gitmiycem demişti. Demek hepsi yalandı. Bende saf gibi kanmıştım. Ilk kez hayatımda mutluyum derken yine mutsuzdum çünkü ben dünyanın en şansız bi o kadarda aşık kızıydım. Sadece gitme istemiştim ama oda beni bırakıp gitti. Bana yalan söyledi. Ve hiçbir zaman beni sevmedi. :(

Bölüm sonuuuu :) l kitabı okuduktan sonra volt ve yorum yaparsanız çok sevinirim. Sizi çoook seviyorum aşklarım hepinizi öpüyorum bayyyy :) diğer bölümde görüşürüz :)