Meraba okuyucularım okumaya Voteye ve yoruma siz devam ettikçe bende yavaş yavaş bölümü yazıcam iyi okumalar aşklarım anlamlı söz altta; :)
Seni özledim diyorsam bil diye değil gel diye...... ;)RÜZGARIN AĞZINDAN AMİLEYAT BİTTİĞİNDE;
Birden amileyathanenin kapısı açılmıştı. Hemen yerden kalkıp kapıya ilerledim sonra birtanemi gördüm. Kapıdan yavaşça sedyeyle çıkıyordu. Gözlerim dolmuştu. Suratı sapsarı, dudakları ve kolları morarmıştı. Hepimiz sedyenin ucundan tutmuş yoğun bakım odasına ilerliyorduk. Kapının önüne geldiğimizde sedyeyi bıraktım ve Elina'nın o karanlık odaya girişini izledim. Bu sefer 8 saatten daha fazla dokunamayacaktım ona. En azından yoğun bakım odası camdı ondan onu izleye bilecektim. Gördüğüme göre elinayı makinelere bağlayıp yatağa yatırdılar ve serumuna sakinleştirici kattılar. Doktor odadan çıktığında 1 kişinin 5 dakika girebileceğini söyledi. Hepimiz birbirimize bakarken Elina'nın babası;
(Chrıstian): rüzgar oğlum sen gir en çok Elinayla ilgilenen sendin hem beni görmek istemez zaten dedi.
Bende teşekkür edip doktorun verdiği önlüğü eldivenleri ve boneyi takıp mikrop olmasın diyede o pis kokan temizleyici jelden sürdüm. Sonrada doktor gülümseyerek " artık girebilirsin" deyince başımı sallayarak kapıdan içeri girdim.
Elina'nın yanına ulaştığımda yere çömelerek elini tuttum. Elleri hala yumuşacıktı. Çok güzeldi. Gözümden bir damla yaş gelmişti. Hemen sildim ve konuşmaya başladım.
"Elina lütfen uyan sana ihtiyacım var, seni özledim, lütfen eğer beni seviyorsun ellerini oynat" demiştim. 1-2 dakika sonra hafif bir şekilde elimi sıkmıştı. Hemen odadan çıkıp "elimi sıktı" diye bağırmaya başladım. Herkes sevinçle bağırırken doktorda" buda bir gelişme" dedi. Ben üstümden doktor eşyalarını çıkardıktan sonra çocukların yanına gidip beklemeye başladım. Tek isteğim Elina'nın uyanmasıydı.ELİNANIN AĞZINDAN ;
Gözlerimi yavaşça araladığımda mavi ve beyaz duvarları olan bir yerde yatıyordum. Hemen gözlerimi geri kapattım. Sanırım hastanedeydim. Gözlerimi kapatmamın nedeni uyandığımı bilmelerini istemiyordum. Çünkü o zaman doktoru çağıracaklardı ve ben ne konuşmak nede sorucakları soruları cevaplamak istiyordum. Ama içimde kötü bir his vardı. Sanki benim içimde biri varda çıkmak istiyormuş gibi beni boğuyordu. Baskı yapıyordu sanki.
Ağlamak istiyordum çok kötüydüm. Yanlızdım sadece ben ve kalp makinesinin o kötü sesi vardı.
Ve garip birşey daha vardı. Ben uyurken tam 3 rüya görmiştüm. Aslında gördüğüm rüyaların hepsini unuturdum ama bu rüyaları detayı detayına dakikası dakikasına hatırlıyordum. 1. Rüyamda;Bir boşluktaydım. Karanlık bir boşluktu. Düşüyordum düşüyordum ama yere hiçbir zaman varamıyordum. Çünkü yerçekimi yoktu ve ben hissizdim hiç birşey algılayamıyordum.
2. Rüyamda;
Yine böyle bir hastanedeydim. Koşuyordum, kapılara vuruyordum ama hiç biri açılmıyordu. Kapana kısılmış gibiydim. Sonra birden annem önümde belirdi ve burda olmaman lazım deyip yok olmuştu. Ondan sonrada her yer karanlıklaşmıştı zaten. 1-2 dakika sonra her yer yeniden aydınlandı ve birden babam elini uzatarak burdan çıkabiliriz diye bağırdı. Bende elini tuttum ve rüyada bitti.
3. Rüyamda;
Bu rüyamda ise ben her yeri görüp değebiliyordum. Fakat insanlar beni ne duyuyor ne görüyordu. Hissiz ölü bir varlık gibiydim. Sanki dünyada yok gibi.
Zaten sonrada uyandım. Eskiden Izlediğim bir videoda geceleri 500'den fazla rüya görebileceğimizi yazıyordu. Ayrıca her rüyada 7 ila 5 dakika arasındaymış. Fakat bana 2 yıl geçmiş gibi geliyor. Biraz daha bunları düşündükten sonra daha fazla dayanamayıp gözlerimi açtım. Yanımda bir doktor çağırma butonuna benzeyen bir şey vardı. Yavaşça yerimden doğrulup kırmızı butona basmayı başardım. Tabi sonrada geri yattım. Çünkü hiç Halim yoktu. Gözlerimle etrafı incelerken karşımda bir cam olduğunu gördüm. Tüm arkadaşlarım burdaydı. Çok heyecanlı görünüyorlardı. Fakat gözüme İlişen birşey daha vardı. Arkadaşlarımın arkasında duvarın dibinde bir adam, bir kadın ve bir çocuk vardı. Gördüğüm an tanımıştım. O adam babamdı diğerleride üvey annem ve üvey kardeşimdi ama üzüldüğüm sadece bir durum vardı. Kardeşim 13 yaşlarında gibiydi.
Demek annem babamla evliyken yani ben 4 yaşımdayken olmuştu üvey kardeşim. Bunun üzüntüsüyle ve kalbimin altındaki acıyla ağlamaya başladım. O Aradada doktor içeri girmiş ve yanıma gelmişti. Şaşkınca bana bakıyordu. "İyiyim "diyebilmiştim. Sesim çok yorgun ve hastalıklı çıkmıştı. Doktor "iyi olduğuna sevindim konuştuğunda yorulduğunu biliyorum. O yüzden senin çok yormuycam sadece ağrının olup olmadığını bilmek istiyorum." Dedi bende "biraz var" dedim. Doktor kafasını sallayarak "peki sonra görüşürüz bu arada yanına 1-2 kişi gelebilecek "deyip gitti.Içimden inşallah rüzgar gelir diye dua ediyordum ki. Kapıdan doktor maskeleri ve önlükleriyle babam ve üvey kardeşim içeri girdi. Hemen kaşlarım ve gözlerim sinirli bir hal alarak hızlıca doğruldum ve kolumdaki serumları çekiştirerek" bu adam burdan çıkmazsa üstümdeki herşeyi sökerim" diye bağırdım.
1-2 hemşire hemen içeri girip beni tuttular ve diğerleride babamla üvey kardeşimi çıkarmaya çalışırken üvey kardeşim kalsınnnn diye bağırdım. Hemşireler babamı dışarı çıkarırken bende yatağıma geri uzandım. Aslında baba bile demeye utanıyordum o adama.Hemşireler ve babamda dışarı çıkınca üvey kardeşim ürkek adımlarla yanıma geldi ve "meraba şey ben emily" dedi. "Bende elina" dedim. Sonrada emilynin yüzüne içten bir gülümseme ile bakarak "bana kendini biraz anlatırmısın başından geçen olayları felen çünkü seni tanımak istiyorumda hep kardeşim olsun isterdim. dedim,
Emily gülümserken boğazını temizleyerek "başlıyorum ozaman." dedi,
Ve anlatmaya başladı;
"Ben 3 Nisan 2002'de doğdum. 5 yaşına kadarda babamı görmedim. Bir evin bodrum katında yaşadık. Babamı hiç görmediğimden bir gün anneme babamin olup olmadığını sordum. Annemde beni tersleyerek sana kaç kere anlattım. Biz babanla seni istemiyorduk. İğrenç bir sonla biten o iğrenç şeysin sen masraftan başka bir şey değilsin. Deyip dururdu. kısacası benden herkes nefret ediyor "
dedi.Çok üzülmüştüm. Yorgun olduğumdan konuşamadım sadece bir tebessüm yaparak "seni seven bir ablan var oda benim" dedim. Emily 32 diş gülümserken bende ona aynı şekilde gülümsedim. Sonrada zaten hemşire içeri girip görüşme saatinin bittiğini haber verdi. Emilyide" hoşçakal" diyerek odadan çıktı ve yine bu kocaman odada ben ve kalp makinesinin o sesi ile baş başa kaldım. Bu sırada doktor içeri girerek Muanemi yaptı ve hemşirede önüme bir tepsi yemek koydu.
Doktor gülümseyerek "iyileşmeye başladın elina çok güçlü bir kızsın" dedi. Başımı sallayarak teşekkür ettim. Sonra doktor "çocuğu getirin" dedi. O anda kapı açıldı ve içeri rüzgar girdi. Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle "aşkımmm" dedim. Rüzgarda gülümseyerek başucuma oturdu ve "hadi bakalım mama vakti" dedi. Yemeği başıyla göstererek .
Yaşasın yemeği bana rüzgar yedirecekti. Hastane yemeklerini ne kadar çok sevmesemde rüzgar yedirince çok güzel oluyordu. Son olarakta doktor çıkmadan önce "artık iyileşmeye başladın 1 haftaya taburcu olursun ve ziyaretçilerinde yanına gelebilir" dedi. Gülümseyerek,
Zaten doktorda çıkar çıkmazda arkadaşlarım koşturarak odaya girdi ve elina elina elina...
Diye bağırmaya başladılar. Hepsinin üstündede beyaz "elina sen çok yaşa" yazan tişörtler vardı. Babam bile giymişti. Bu tişörtü gitmeyen sadece 1 kişi vardı. Oda babamın yanında duran suratsız üvey annemdi. Görür görmez tanımıştım. O sırada babam yanıma gelerek bana sarıldı ve "güzel kızım sana yaptığım herşeyden çok özür dilerim seni hiç üzmek istememiştim. " Dedi ağlamaklı bir şekilde. Üvey annemde gözlerini devirirken ağzından mırıltılarla sanki bu hastalıklı bücür kabul edicekti de soruyo adama bak demişti. Bende babama daha çok sarılarak hem babamın özlemiyle hemde üvey anneme gıcıklık olsun diye " kabul ediyorum babam dedim" üvey annem gözlerini pörtletirken emily,arkadaşlarım ve ben kahkahalarla gülüyorduk. Sonra da birden kapı açıldı ve elinde pastalarla, balonlarla, süslerle içeri alyalar girdi. Hepsi iyki varsın elinaaa diye bağırmaya başladılar.
Ben kahkalar atarken bir yandanda çok şaşkındım. Bunların hepsi benim içinmiydi yani. O kadar sevinçliydim ki neşem yerine gelmişti.
Amileyat beni ne kadar üzse bile şuan aynı bendim. Pozitif eğlenceli ve mutlu elina. Artık herkese söylicek tek lafım vardı.
Açılın eski elina geri döndü. :)Bölüm sonuuuu inşallah beğenmişsinşzdir, yazım yanlışlarım olabilir bide size bir sorum olucak yorumda belirtirseniz şey hani ben parantezli konuşma yapıyordum ya o mu daha iyi yoksa böyle mi daha iyi siz seçin ben ona göre düzelticem. Bu arada Aşklarımm Voteleride eksik etmiyoruz sizi çok seviyorum ne kadar vote o kadar bölüm :) byyy mucksss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitme desem
Teen FictionBirbirlerini çok seviyorlar...Önlerinde hiçbir engelleri yok....Fakat her zaman olan çok kötü birşey var. Hayatlarından hep birileri eksiliyor. Ama yinede dayanmaya çalışıyorlar. Çünkü onlar birbirlerini çok seviyorlar. Çünkü onlar çok aşık. En öne...