~TÜMÖR~

664 66 78
                                    

Multimediada Elina'nın bekleyişi var. Bu bölümü üzüntülü yani drama yakın yazmak istedim. Çünkü kitap zaten üzüntüye dayalı olduğundan bölümlerde dolayısıyla böyle oluyo işte hadi size iyi okumalar aşklarımmm sizi çook seviyorum anlamlı söz altta;
Seni seviyorum dediğimde kalkan bir götün değilde, bir kalbin olsaydı herşey çok güzel olabilirdi.

ELİNANIN AĞZINDAN SAAT GECE 03.14 ;

Gözlerimi açtığımda hızla yatağımdan doğrularak, iki saattir yanımda çalan telefonumu aldım ve Alyanın aradığını görünce neden bu saate aradı acaba diye hemen telaşla telefonu açtım.
Birden Telefonu Alyanın ağlama ve bestenin hıçkırık sesleri kaplarken sadece "ne oldu??" Diye bağırabilmiştim. Alyada daha çok ağlayarak konuşmakta zorluk çektiğinde sanırım bulut Alyanın elinden telefonu aldı ve bana ;

(Bulut): alo elina ordamısın ?? Dedi.

(Elina): bulut buradayım ne oldu dedim. Telaşlı sesimle,

(Bulut): bak elina şimdi sana diyeceğim şeylerde sakin olmanı istiyorum lütfen. Nil evde komaya girmiş ve kriz geçirmiş şuan hastanedeyiz ayrıcada Nil ameliyata alındı. Sana hastanenin adresini mesaj atarım kapatmak zorundayım dedi.

Ve telefonu kapattı. Bende tam o sırada telefonumu elimden düşürüp "rüzgarrrrrrr" diye ağlamaya başladım. Rüzgarda uykulu halinle koşarak yanıma geldi ve "ne oldu prenses" dedi. Tedirgince. Benimde tek diyebildiğim şey "rüzgar Nil komaya girmiş Nil şuan ameliyatta ya ölürse rüzgar ha ya ölürse" demek olmuştu. Rüzgar hemen bana sarılıp " öyle birşey olmıycak çabuk giyin hastaneye gidiyoruz" dedi ve odamdan hızla çıkarak kendi odasına giyinmeye gitti. Bende hemen altıma bir pantolon üstümede bol siyah bir tişört geçirip hızla aşağı indim ve merdivenlerin başında durup bağırarak rüzgar ben arabaya gidiyorum" dedim. Rüzgarda "tamam arabanın içinde bekle elina bir yere ayrılma arası Nalan teyzelere bırakıp geliyorum" dedi. Ve bende "tamam" diye bağırdıktan sonra, hızla evin kapısını çarpıp koşturarak arabaya bindim.
Bir 5-10 dakika süre sonrada rüzgar arabanın Benim tarafımdaki kapısını açıp kucağıma benim kıyafetlerimden bir torba attı ve "nile lazım olabilir" dedi. Bende başımı salladıktan sonra rüzgar benim kapımı kapatıp kendi tarafına geçerek arabayı çalıştırdı. Ve navigasyona hastanenin ismini yazıp tarif edilen yola doğru gitmeye başladı.

HASTANEYE VARDIĞIMIZDA;

Hastaneye vardığımızda rüzgarla birlikte hızla hastane kapısından içeri girip girişteki bir hemşireye "Nil sarnıçın yakınları nerede acaba" dedik. Hemşirede "sağdaki ilk kapıdaki bekleme salonundalar" deyince başımızla teşekkür ederek aynı koşma tempomuzla bekleme salonuna gittik ve sert kapıyı hızla çekerek açtık. İşte o anda önümde aynı anneminde öldüğü zamanki o üzgün suratları görerek hızla kızların ve Nil'in annesinin yanına gittim. Onlara Nil'in durumunu sorduğumda ağlamaktan konuşamıyorlardı. Bende daha fazla üstelemeyip hepsine dahada yakalaştım ve sıkı sıkı sarıldım.Çünkü artık ümit etmekten başka bir şey yoktu.
#####################################

Tüm çocuklarla birlikte ameliyat kapısının önüne geldiğimizde , birden kapı açıldı ve bir hemşire amileyattan çıkarak " Nil sarnıçın yakınları kimler" dedi. Bizde hemen yaslandığımız yerden kalkıp hep birlikte "biziz" dedik. Hemşire de "malesef hepinizle Nil hanımın durumu hakkında konuşamam lütfen en yakın olan kişi ile özel bir konuşma yapabilirmiyim acaba" dediğinde Nil'in annesi arkamızdan öne doğru çıkıp "ben annesiyim yani en yakını" diyerek hemşire ile birlikte koridorun sonuna doğru konuşa konuşa ilerlemeye başladılar. Arda da "kahretsin" diye başını duvara vurmaya çalıştığında rüzgarlar Arda'yı durdurup "birde seninle uğraşmayalım hadi yürü bekleme salonuna gidiyoruz" dediler. Ve asansöre binip aşağı indiler. Bizde kızlarla her zamanki gibi göz yaşlarımızı silip yere oturduk ve ameliyatın bitmesini beklemeye devam ettik.
Hepimiz bir süre bu pozisyonda kaldıktan sonra alis nefesini dışarıya üfleyerek;

Gitme desemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin