~FİNAL~

523 55 51
                                    

Bu bölüm 1. Kitabın son bölümü inşallah beğenirsiniz. Kitabı Bu kadar çabuk bitirmemin sebebine gelirsek gerçekten çok ama çok fazla derslerim var. Artık haftanın 2 günü de özel derse gittiğim ayrıcada haftasonu dershanem olduğu için wattpade zar zor giriyorum. Lütfen beni affedin sizi çok seviyorum ayrıcada bölüm duyurucuktan bir önce haberiniz olsun 😃iyi okumalarrrr :* anlamlı söz altta;
Küfür etmediğim hakketmediğin anlamına gelmez.......

1 YIL SONRA;

Kendimi çok kötü hissediyordum. Karanlığın kendisi gibiydim. Üzerimden hiç kötü bir olay ve şanssızlık yok olmuyordu. Her şey üst üste geliyor ayrıcada beni boğuyordu. Bügünde o acı ama gerçek Günlerden biri idi. Nil'in ölüm yıldönümüydü. Hatırlıyorumda o morgdaki gün nili son görüşüm olmuştu. Belki şuan derisi yok olmaya Başlamış Belkide çoktan kaybolup gitmişti. Bu kötü anıları hatırladıkça kalbimde bir sıkışma ve ölme hissi doğmuyor değildi. Ama tabikide ergen genç kızları gibi intihar girişiminde de bulunmayacaktım. Sadece düşünmüştüm o kadar.
Tüm bunları sianın Salted wound şarkısını dinleyip düşündükten sonra yatağımdan istemeyrekte olsa kalktım ve aşağı indim.
Aşağı indiğimde ilk gördüğüm bir adet koltukta uyuya kalmış aşkım rüzgardı. Onu böyle tatlı mı tatlı uyuyo görünce uyandırmak istemedim ve odama geri dönüp mezara gitmeye karar verdim.
Dolabımın kapaklarını açtığımda Mezarlık için uygun siyah dar paça bir kot ve yine düz siyah tişörtümü üstüme geçirip çantamı alıp evden çıktım.
Mezarlık ne kadar uzak olursa olsun ben yinede yürüyerek Ayaklarım ağrıyıp tükenene kadar acısın istiyordum. Çünkü sokaktaki insanlar bu kadar fazla acı çekerken kendim prensesler gibi taksiye bin taksiden in Tarzı yapamazdım. Ben her normal durumlu insan gibi gideceğim yere yürüyecektim ve zorlukları anlayacaktım. Bir süre kendi kendimle konuştuktan sonra yolda çiçek satan bir teyze görerek hızla yanına ilerledim ve iki buket renkli gül alarak yoluma devam ettim. Bu buketlerin biri Nil diğeri ise annem içindi. Birden yine aklıma Nil gelince baharında üzüntüden annesi ile birlikte yurt dışına taşındığını hatırladım ve gurubumuzun dağılarak sadece ben, alya, su, rüzgar,Cem ve bulutun kaldığını hatırladım. Bunun verdiği üzüntüyle daha fazla dayanamayarak tüm bunları unutmaya daha önce onlarla tanışmadığıma kendimi inandırmaya çalıştım ama bu çok zor bir şeydi ve ben tüm bu yaşadığımız anılardan sonra onları nasıl unutabilirdim. Bilmiyorum belkide sadece Aklımda güzel anıların kalmasını sağlayabilir yada bende ölüp annemin ve Nil'in yanına gidebilirim. Bir an bunu düşününce küçükken ölmekten çok korktuğumu anneminde bana sarılarak hep yanımda olacağını söylediğini hatırladım. Ama olmamıştı işte lanet olsun ki olmamıştı annem yanımda yoktu ve tektim kendi kendime yetemiyordum. Kendimle konuşup cevap alamıyordum. Olmuyordu yapamıyordum. İşte bunların ardından söylenecek sadece bir kelime vardı. Oda BIKTIM idi...

MEZARLIĞA VARDIĞIMDA;

Mezarlığa geldiğimde artık ezberlediğim Taşlı yoldan yürüyerek Nil ile annemin mezarını buldum ve ikisinede birer buket çiçek bırakarak mezar taşlarına sarıldım. Mezar Taşı buz gibiydi ayrıcada pislenmişti fakat bu umrumda bile olmamıştı. Bir süre mezarın yanında oturarak annem ve Nil ile konuştuktan sonra pislenen üzerimi ayağa kalkarak silktim ve beni küçükken hep korkutan mezardan çıktım.

Yolda Yürürken içimde kötü bir his olduğunu anlayarak bir kaç dakika olduğum yerde sabitçe durdum ve sadece hızla ilerleyen arabalara baktım. Hepsi bulanıktı ayrıcada yamuk gibiydiler. Bir an için sanki daha önce hiç hissetmediğim farklı bir duygu hissederek yere düştüm ve Kafamı kocaman bir kayaya çarptım. ama hala bir şey hissetmiyordum.

RÜZGARIN AĞZINDAN;

Çalan telefonumu açmak için hızla komidinin yanına gittiğimde Elina'nın aradığını görerek telefonu açtım ve endişeli bir şekilde konuşmaya başladım çünkü içimde kötü bir his vardı ;

(Rüzgar): alo elina nerdesin !!!

(Polis): beyfendi sakin olun elina hanım bir kaza geçirdi. Şuan ambulans ile **** hastanesine gidiyor. Siz elina Hanım'ın neyi oluyorsunuz acaba ?

(Rüzgar): ben sevgilisiyim. Diyerek hızla ceketim ve Arabanın anahtarını alarak evden çıktım.

15 DAKIKA SONRA ;

Hastaneye geldiğimde girişte duran hemşirenin yanına hızla ilerleyerek elinayı sordum ve yoğun bakımda olduğunu öğrenerek asansör ile 4. Kata çıktım. Asansörün kapısı açıldığında hemşireden öğrendiğim kadarı ile 471. Odanın önünde durarak doktorun odadan çıkmasını bekledim.

Bir süre Sabırla doktoru bekledikten sonra doktor odadan çıktı ve bana dönerek ;

(Doktor): beyfendi siz kimsiniz dedi.

(Rüzgar): Elina'nın yakınıyım doktor bey o nasıl dedim.

Bir an için doktor başını eğdi ve ne söyleyeceğini toparlayarak yeniden bana döndü ;

(Doktor): malesef efendim elimizden geleni yaptık. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama elina Hanım'ın beyin ölümü gerçekleşti. eğer organlarını bağışlamak istiyorsanız odama gelebilirsiniz. Ve daha diğer organları makineye bağlı olarak çalıştığı için fişi istediğiniz zaman çekebiliriz diyerek hızlı adımlarla odasına gitti.

Benim yaptığım tek şey ise doktorun arkasından bakmak oldu. Yani nasıl olduğunu anlayamamıştım bile . Sakince oturup düşünmeye başladım. Daha dün birlikte gülerek akşam yemeği yemiştik ayrıcada düğünümüzü planlamıştık. Şimdi ise ölmüş olamazdı. Ölmüş olamazdı onsuz yapamazdım. Yaşayamazdım. Tüm bunlar kafamda kötü sorular gibi dönüp dolaşıp başımı ağrıtırken daha fazla dayanamayarak yerimden kalktım ve kapı aralığından son bir kez elinaya bakarak sessizce seni seviyorum dedim. Sonrada hızlı adımlarla hastaneden çıktım.

25 DAKIKA SONRA;

Uçurumun kenarında Masmavi gökyüzünü izleyip kendi sessizliğimi dinlerken kendi kendime düşünmeye başladım.

Artık elina ölmüştü. Ne yapacaktım. Bilmiyordum. Fakat elina hep bana "eğer ben ölürsem yaşamaktan vazgeçmiyceksin hep mutlu olucaksın ve seni çok seven bir karın ayrıcada sana benziyen mavi gözlü tatlı çocukların olucak. ama benide hiç bir zaman kalbinin bir kenarından silmeyeceksin tamam mı" deyip gülümserdi. Bunları hatırladıkça kendi kendime gülümsedim ve bir yandan da ağlamamaya gayret göstererek gökyüzünü izlemeye devam ettim. Elina'nın bu söylediklerinden bazılarını yapıcaktım. Mesela onu hiçbir zaman unutmuycaktım. Ama diğerleri için söz veremezdim. Onsuz bir aile kuramazdım. Ve mutlu olamazdım. Tüm bunların verdiği mutsuzlukla cebimden telefonumu çıkararak hastane de doktorun verdiği numarayı aradım ve;

(Rüzgar); doktor fişi çekin deyip hızla telefonu sağımdaki çukura fırlattım.

Sonrada son bir kez gökyüzüne bakarak beni bekleyen elinaya gülümsedim ve uçurumdan atlayarak kendimi sonsuzluğuma bıraktım....

~SON~

2. Kitap malesef yazmıycam arkadaşlar çünkü teog sınavıma çalışıyorum inşallah kitabımı ve beni sevmişsinizdi. sizi çoook seviyorum. Eğer Başka bir kitap yazarsam onda görüşürüz 😓😢😘😘

Gitme desemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin