Multimedia Demet ve Elif
Gülce'den
3 gün oldu evimde huzurla yaşıyordum. Hiç bir sorun olmadan. İzimi tam olarak kaybettiğime eminim. Artık korkmamı gerektirecek bir durum yoktu.
Biraz alışveriş beni daha da mutlu eder diye düşünüp hazırlanmaya başladım.
Siyah dar paça pantolonumun üzerine beyaz bir kazak giydim. Beyaz konverslerimi de ayağıma giyip çantamı alarak evden çıktım.
Avmnin kapısından içeriye girerken bir bayanla çarpıştım. Başımı kaldırıp kadından tam özür dileyecekken o evdeki yardımcı olan kadını gördüm.
-Sanem'di değil mi? " diye sordum şaşkın bir ifadeyle. Elini bana uzatarak
-Evet, sizde Gülce olmalısınız." evet anlamında başımı salladım.
-Benim biraz işim var, karşılaştığımıza sevindim." diyip yanımdan hızla ayrıldı. Garip.
Fazla takmayarak bende mağazaların bulunduğu yere doğru ilerledim. Elime geçen bir kaç parçayı kabinde deneyerek beğendiklerimi aldım. Kasaya ödemeyi yaptıktan sonra alışveriş merkezinden çıktım.
Arabam biraz ilerde olduğu için elimdekilerle yürümek zorunda kaldım. Saate baktığımda yaklaşık 3 saat kadar oyalanmıştım.
Eve geldiğimde arabadan inip eve gidecekken bir poşeti arabada unuttuğumu fark ettim. Geri dönüp poşeti arabadan aldım. Eve doğru yürürken gördüğüm manzara karşında kulaklarımı kapatıp aglamaya başladım. Evimi patlatmışlardı.
Hiç bir şey bitmemiş aksine her şey yeni başlıyordu.
Cengiz'den
İsmail, Gülce'in izini bulmuştu. 3 gündür onu izliyordum. Bunu neden yaptığıma dair hiç bir fikrim yoktu.
Onu ilk gördüğüm gün çok değişik bir hisse kapıldım. Mavi gözleri esmer tenine ayrı yakışmıştı. Uzun boylu ve fiziği çok güzeldi. Hele o uzun ipek gibi saçları bambaşkaydı.
İsmail Mete ve ben onu takip ediyorduk. İlk defa yanımda biriyle onu takip etmiştim. Mağazada beğendiklerini eline alıp kabine girip giyinip çıkıyordu. Ne giyse ona çok yakışıyordu.
Mağazalardan çıkıp arabasına bindi. Bizde takip etmeye devam ettik. O eve girmeden ben rahat edemiyorum. Gizem'in anlattıklarından anladığım kadarıyla bir cinayet gördü ve benim yaptığımı ona zarar vereceğimi düşünüyordu.
Bu da demek oluyor ki tehlikede. Ben bunları düşünürken evin önüne gelmiştik. Ona son kez bakıp İsmail'e gitmesi için işaret ettiğinde duyduğum ses karşında donup kaldım. Ne olduğunu anlamadan evi patlatmışlardı. Benim biriciğim o eve girmişti. Çıkmak için kapıyı açmaya çalıştığımda Mete beni durdurmuştu.
-Ne yaptığını sanıyorsun bırak beni hemen! "diye bağırdım. Vücudum birden titreme aldı.
-Dışarıya çıkamazsın, ona bunu kim yaptıysa yakınlardadır. Seni görürse düşmanlarına bir tane daha eklemiş olursun. Hem de sıradan bir düşman değil bu. Bunu yapmaya cesaret edebilecek kadar tehlikeli bir düşman. Sen şimdi burda otur ben inip bakacağım. Sakın arabadan inme. İsmail sen de ben arabadan indikten sonra kapıları kitle. "diyip hızlıca arabadan indi.
Nasıl bu kadar düşüncesiz olabiliyordu. Benim burda hiç bir şey yapmadan oturmamı nasıl beklerlerdi benden.
Etraf birden kalabalıklaşımaya başladı. İtfaiyenin siren sesleri kulağımda yankılanıyordu. Bu siren sesini en son duyduğumda annem ve babam gitmişti. Şimdi de o mu gidecekti? İlk görüşte aşk çok saçma gelse de bana, sanırım ben ona ilk görüşte aşık oldum. Bu denli içimin yanmasının tek sebebi ona aşık olmamdı.
Gülce'den
Burdalar. Beni öldürmeye ant içmiş bunlar. Hemen arabaya binip kimseye görünmemeyi ümit ederek oradan uzaklaştım.
Sahilin kenarına arabayı çekip arabadan indim. Derin bir nefes alıp ne yapmam gerektiğini düşünmeye başladım. Bir çıkar yolu bulamıyordum. Kayalıklara oturup denizi seyretmeye başladım. Şimdi ne yapacaktım ben? Nereye gidecektim bu beladan nasıl kurtulacaktım?
Gidebileceğim tek kişi lisedeki arkadaşım Demet'ti.
Telefonu alıp Demeti aramaya koyuldum. 2. çalışında Demet telefonu açıp
-Gülce. "diye çığlık attı. Bu kız hep böyle neşeliydi.
-Demet." diyebildim sadece sesim ağlamaklı olduğu için zar zor çıkmıştı.
-Gülce ne oldu sana, iyi misin?"sesindeki neşe birden gidip yerine korku dolu ses gelmişti.
-Demet ben hiç iyi değilim. " daha fazla dayanamayarak ağlamaya başladım.
-Tamam nerdesin söyle gelip alalım seni."onların buraya gelmesi uzun sürerdi ve ben bir an önce ağlayarak uyumak istiyordum.
-Yok sen gelme adresi bana mesaj at ben gelirim." dedikten sonra 'tamam' diyip telefonu kapattım. Çok geçmeden gelen mesaj doğrultusunda araya binip hızla yola koyuldum. Uzun zamandır Demeti görmüyordum. Onu çok özlemiştim.
Adresin olduğu yere gelip arabayı durdurdum. Kapıda beni karşılayıp eve çıktık. Ne yazık ki Elif de buradaydı. Bu evde ikisi kalıyorlarmış. Elif iyi kızdır aslında ama çok konuşup çok yorum yapar. Sarı saçları ve ilgi çekici fiziğini fazlasıyla kullanırdı. Başımdan geçenleri kızlara anlattığımda hem korkmuşlar hem de ellerinden geleni yapacaklarını söyleyip bana destek oluyorlardı.
Fakat ben onları tehlikeye atamam. Babamdan kalan bir ev ve boş bir dükkanım vardı. Evim patladığına göre dükkanı satıp kendime yeni bir ev almam gerekiyordu.
Ben bunları düşünürken Elif ve Demet masayı hazırlamış yemek için beni de masaya çağırıyorlardı. Aslında iştahım hiç yoktu olanlar fazlasıyla ağırdı zaten birde yemeği kaldırmazdım. Ama beni rahat bırakmayacaklarını bildiğim için mecbur kalkıp masaya doğru ilerledim.
Yemeğimizi yerken anılarımızdan bahsediyorduk. Bu beni biraz olsun kendime getirmişti. Kaçan iştahım da yerine gelmişti. Çok masum bir hayatımız vardı lisede. En azından benim için öyleydi.
Çok yoruldum ve uykum geldiğini söyleyince bana yatacağım yeri gösterip gittiler. Yarın ilk iş dükkanı satılığa çıkarmak diye düşünüp derin uykunun kollarına bıraktım kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLCEN
ChickLit-Ne istiyorsun benden, ben birşey görmedim bırak beni gideyim, kimseye birşey söylemem söz veriyorum. " kalbim göğüs kafesimi delercesine atıyordu. Ben ona yalvaran gözlerle bakarken onun gözlerinde sanki şaşkınlık vardı. -Ne olur bırak söz veriyor...