Multimedia Gülce
Gizem telefonu kapattıktan daha doğrusu telefon kapandıktan sonra aklımda deli gibi sorular belirdi. Öğrendiği şey benimle ilgili ve bana söylerken ona bişey oldu hemen onu bulmalıyım ama nasıl. O bana yardım etmişti. Şimdi ben de ona bir can borçluyum o beni tanımadığı halde bana yardım etti. Şimdi de benim yüzümden bana bir şey anlatmak isterken ona bir şey oldu. Çıldırmak üzereyim artık bana ne olacaksa olsun ama benim yüzümden insanlara zarar gelsin istemiyorum.
Anne babasız yaşamak ne kadar da zor bu dünyada. Babam yanımda olsaydı şimdi beni kolunun altına alırdı. Saçımı okşayıp geçti güzel kızım derdi bana. Şimdi saçımı kim okşayacak. Kim bana geçti kızım diyecek bu kötü olaylardan kim alacak beni. Belki kaçardım kendime farklı bir hayat kurardım. Ama şimdi de benim yüzümden Gizem'in başına bir şey geldi.
Güzel annem kızardım hep ona kıyafetlerime karışıyor diye. Keşke şimdi yanımda olsa da yine karışsa bana kızmazdım... Hiç kızmazdım ona yeterki o güven verici sesi bir kez daha kulaklarımda yankılansaydı. Beni koruyabilmek için kendi canını vereceğini bilirdim. Bana destek olurdu hep. Korktuğum geceler yanıma gelirdi. Bilirdi karanlıktan, gök gürültüsünden korktuğumu. Onların kaybıyla hissizleştim korktuğum karanlıktan bile etkileniyorum artık.
Gözyaşlarım gözüme hücum ederken olduğum yere çöktüm. İçeri girmek istemiyorum. Ama kendimi toparlayıp bir an önce Gizem'e yardım etmeliydim. Yardım etmeliyim ama nasıl nerden başlayacağımı bile bilmiyorum. Allah'ım bana çıkış yolu göster. Kendi kendime söylenirken kulağımı dolduran ayak sesiyle başımı kaldırıp bana doğru gelen adama baktım. Sanki daha önce onu görmüş gibiydim. Uzaktı tam olarak seçemiyordum. Biraz daha yaklaşınca bu kişinin Tuna olduğunu anladım. Sinirlenerek ayağa kalktım.
-Senin burda ne işin var, sen hala hangi yüzle buraya geliyorsun!" her şey bitti bir de şimdi bu şerefsizle uğraş iyi mi. İsim yoktu gel bir de sen gel. Gelin anasını satayım.
-Sakin ol Gülce seninle konuşmaya geldim. Ama burda olmaz git üzerini değiş gel konuşalım. " vaayy beyefendi bir de emir veriyor.
-Başka bir emriniz arzunuz var mıydı? Çay kahve gitmişken getireyim."
-Gülce sana anlatmam gerekenler var uğraştırma beni canım hadi. " Canım? Senin canını şuracıkta alırdım dua et kafamda senden önemli deli sorular var.
-Ne duruyorsun Gülce hadi fazla vaktimiz yok." ya sabır çekerek eve doğru yürüdüm. Ovv Demet ben bu kızı tamamen unuttum. İşin yoksa şimdi bunlara da hesap ver. Güzel bir haberi vardı. Onu bile duymaya takatim yok. Derin bir nefes alıp kapıyı açıp içeri girdim.
-Gülceeeeee" Allahım kulaklarım bu nasıl bir ses. Lisede ki tatlı arkadaşımın sesine benziyor bu ses. O ince sesi hala aynıydı.
-Aleynaaaa. " diyip boynuna sarıldım. Gözlerim doldu gerçekten de güzel bir sürpriz oldu bana. Yine mutlu olmuştum. Olma Gülce mutlu olmak haram oldu sana. Aşağıda Tuna'yı unuttum resmen Aleyna tüm stresimi almıştı. Ama önce Tuna'yı dinleyip sonra Gizem'i bulmalıydım. Nasıl olacağını bilmesem de onu bulacaktım.
Yavaşça Aleyna'dan ayrıldım. Yanaklarına iki sulu öpücük kondurarak Elif'e baktım. Tabi ki ondan bir şey saklamayacaktım.
-Tuna aşağıda beni bekliyor. Benle bir şey konusacakmış. " gülümseyerek suratıma baktı. Ne yani hiç mi merak etmedi. Ya da sinirlenmedi. Elif'e doğru yaklaşarak elimi omzuna koydum.
-Elif sen iyi misin, neden böyle yapıyorsun?
-Gülce, sana bunu söylemek isterdim ama Tuna sana gerekli yerleri anlatacak. Şimdilik bunları bilmen yeterli Gülce Tuna benim sevgilim de değildi." dedikleri karşısında gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi açıldı. Ne yani bizi mi kekledi bu. Kafam iyice karıştı. Beynimdeki soruların belki de bir kısmı Tuna'daydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLCEN
أدب نسائي-Ne istiyorsun benden, ben birşey görmedim bırak beni gideyim, kimseye birşey söylemem söz veriyorum. " kalbim göğüs kafesimi delercesine atıyordu. Ben ona yalvaran gözlerle bakarken onun gözlerinde sanki şaşkınlık vardı. -Ne olur bırak söz veriyor...