Bölüm 16

366 90 10
                                    


Multimedia da karakterlerimiz var :) :-*

Yazım hataları varsa görmezden gelin çok yorgun olduğum için kontrol edemedim.
Keyifli okumalar..

Her şey o an olmuştu. Cengiz Gülce'nin belini tuttuğu an vücudunu bir şok dalgası sarmıştı. Bastığı zemin ayaklarının altından kayıp gidiyormuş gibi hissetti. İlk defa böyle hissediyordu. Bir erkek ilk defa ona bu kadar yakınlaşıyordu. Buna bir dur demek isterdi. Fakat fazla ileriye giderek kavga çıkmasını önlemek için bir şey diyemedi.

Cengiz de Gülce'den farksızdı. Hangi akla hizmet böyle bir şey yaptığını bilmiyordu. Gülce'ye dokunduğunda bütün tüylerinin ürperdiğini hissetti. Elini bir anlık çekme isteği içine doğsa da onu sahiplenmesi gerektiğini düşündü. Burda, bu kısa şortla etraftaki insanların ona bakmasını istemiyordu. Henüz ortada bir şey olmasa da Gülce onun olacaktı.

Titreyen bedenlerini zorla da olsa durdurmaya başaran çift mekanın içeri girdi. Içeri girer girmez Gülce'nin tanıdığı üç yüz yanlarında duran bir tane adam... Adamın arkası dönük olduğu için pek fazla kestirmese de kızların kim olduğu ortadaydı. Demet, Elif, Aleyna... Adam elini Aleyna'nın omzuna atınca Gülce onun Aleyna'nın nişanlısı olduğunu anlamıştı. Gülce aslında bu durumu biraz bozulmuştu. En yakın arkadaşları onsuz nasıl böyle eğlenmek için dışarı çıkarlardı. Sonra uzun zamandır bakmadığı telefonunu hızla çantasından çıkardı. O an anlamıştı arkadaşlarının değil de kendisinin suçlu olduğunu. Çünkü defalarca aranmıştı. Cengiz'in yönlendirmesiyle genç kız olduğu yerden hareket etmiş ve boş bir masaya doğru ilerlemişlerdi.

Masaya oturduklarında gözü Elife kaydı. Elif her zamanki gibi umursamaz takılıyordu. Bu kız lisede de böyleydi ama şimdi durumu daha da kötüye gidiyordu. Gözlerini Demet'e çevirdiğinde öldürücü bakışları Gülce'nin üzerindeydi. Gülce bir an neden böyle baktığın anlamasa da yanındakilere baktığında jetonu düşmüştü. Mete...

Canlı müziğin olduğu bir mekandı burası. Gülcü ilk defa geliyordu buraya. Demet elinde bir şeyler içerken hem olduğu yerde dans ediyor hem de delici bakışlarını Gülce'ye yollamaya devam ediyordu.

Gülce kafasını Mete'ye çevirdiğinde onun da Demet'e baktığını gördü. Mete aldığı darbeden sonra kızından başka bir kadına asla bakmamıştı. Kimseye güvenmiyordu. Herkes, onun yanlış seçim yaptığı kadın gibi değildi. Ama yine de güvenmiyordu.

Ortamdaki kasvetli havayı dağıtmak isteyen Gizem öksürüğüyle dikkat üzerinde topladı.

" Gülce dans edelim mi? " Cengiz bir hışımla Gizem'in gözlerine baktı. Zaten kısacık bir şort giymiş bir de bu halde dans etmesini izin mi verecekti? Asla!

Gizem bu bakışları anlamış olacak ki abisini biraz daha kızdırmak istedi. Gülce'nin koluna girerek beraber sahnenin önüne dans etmek için gittiler. Arkasında sinirli bir boğayı bıraktıklarından habersiz. Daha doğrusu Gülce habersiz...

Gülce'nin sahneye çıktığını gören Demet hızla Gülce'nin yanına gitti. Hareketli müziğin ritmine kapılan Gülce sahte bir sırıtışla Demet'e baktı. Demet ellerini beline koymuş Gülce'nin yanındaki kıza öfkeyle bakıyordu.

Gülce durumu anlayıp olaya el koymaya karar verdi. Gizem'e dönerek " Demet benim en yakın arkadaşım, aynı zamanda da onun evinde kalıyorum" diye kısa bir açıklama yaptı. " Bu da Gizem Cengiz'in kız kardeşi" Demet duydukları karşısında derin bir "oh" çekti. Onu ilk gördüğünde Mete'nin eli Gizem'in belindeydi. Çok yanlış anlamıştı Demet.

Gülce onların tokalaşmasını sırıtarak izledi kendisini sinirle bakan bir çift gözden habersiz.

Cengiz'in güzelce bir şeyler yemek umuduyla geldiği mekanda sinirden bütün açlığını unutmuştu. Böyle olacağını tahmin etmişti. Onu çok sevdiği halde ona karışılmaması onu deli ediyordu.

Cengiz onu o kadar erkeğin arasında dans etmesini çok kıskanmıştı. Aklına gelen fikirle sırıtarak Mete'ye döndü." Sen Şueda'nın ateşi çıktı diye Gizem'i al git" deyip göz kırptı. Böylelikle Gülce orada tek başına dans etmeyi bırakıp yanına gelecekti.

Mete durumu anlamış olacak ki hiçbir şey sorma gereği duymadan Gizem'in yanına ulaştı. "Gizem Şueda'nın ateşi çıktı, gidiyoruz" deyip çantasını ona uzattı. Gizem telaş yapmıştı uzun zamandır görmediği yeğenini kocabeyinli abisi iyi bakamadı diye düşündü. Gülce hemen "Ben de geleyim" dedi. Mete "Olmaz" deyip Gizem'e göz kırptı.
Gizem durumu anlayıp "Sen kal endişelenecek bir şey olmadığına eminim" deyip çantasını alıp çıktı.

Gülce masada tek başına oturan Cengiz'in yanına ilerledi Demet kendi masalarına geçerken" Bekliyorum "dedi.

Gülce masaya ulaşıp çantasını masanın üzerinden aldı." Seni burada böyle bırakmak istemezdim ama Demet beni bekliyor, sen de yeğeninin yanına gidebilirsin benim için beklemene gerek yok" cümlelerini tebessüm ederek söyledi. Ama ayıp ettiğini de biliyordu. Fazla mı ileri gitmişti?

Bu sabah ona 'Ismail seni eve bıraksın' derken düşünseydi. Böyle bir şeyi Gülce kimseye yapmazdı ama bu sabah ki hareketinin intikamını da alacağına yemin etmişti.

Aleyna nişanlısıyla kahkaha atıp eğlenirken Demet somurtarak etrafa bakıyordu. Mete'yi biraz daha görme hayalleri suya düşmüştü. Kızının ateşlendiğini duyunca endişelenmişti. "Umarım bir şey yoktur" diye iç geçirdi. Bu sefer kasvetli havayı bozmak Gülce'ye düşmüştü. Aleyna'nın zaten keyfi yerindeydi ona dokunmadan diğer iki kızı alıp sahneye dans etmek için ilerlediler.

Cengiz 'Ya sabır ' çekerek Gülce'ye bakmayı sürdürdü. Bu kız bunları inadına mı yapıyordu? Mükemmel dans eden Elif'in yavaş yavaş yanı erkeklerle dolmaya başlamıştı. Dolayısıyla yanlarına gelen erkekler Gülce ve Demet'e de sarkmaya başlamıştı. Cengiz daha fazla sinirlerine hakim olamayarak hızla Gülce'nin koluna yapıştı. Gülce bir anlık korkuyla yerinden sıçramıştı. Ne olduğunu anlamak için kafasını kolunu tutan adama doğru çevirdiğinde derin bir "oh" çekti neyse ki farklı bir kolunu tutmamıştı. Gülce daha ne olduğunu anlamadan Cengiz onu kapıya doğru sürüklemeye başladı.

Gülce Cengiz'in yaptığı bu hareketi şaşırsa da adımlarına ayak uydurarak onu takip etti.

Kolumun ne kadar acıdığının farkında mıydı bu adam? Beni böyle sürükleyip götürecek ne yapmıştım. Buna bir son vermenin zamanı geldi artık deyip olduğum yerde durdum. Cengiz adımlarını bir anda durduracak bana döndü." Kolumu acıttığının farkında mısın? " öfkemi alamayıp bağırarak konuştum. Elini saçının arasından geçirerek ensesini kaşıdı." Ben... Ben" bir türlü bitiremediği cümlesinin üzerine ben konuştum "sen ne canımı acıtmak hoşuna mı gitti söyle". Koluma baktığımda kızarmış. Kolumda kocaman ellerinin izi kalmıştı. "Özür dilerim" deyip koluma dokunduğu an kendimi geri çektim. Hala bana dokunmaya nasıl cüret eder? Bir de geçmiş özür diliyor. " Kusura bakmayın Cengiz bey özür dilemeniz kolumdaki acıyı dindirmiyor" iki elini kafasının arasına alarak saçlarını çekiştirdi. Neden böyle saçma hareketlerde bulunduğunu bir türlü anlamıyordum.

"Senin orada onca erkeğin içerisinde dans etmeyi istemiyordum anladın mı beni? " hah dans etmemi istemiyordu öyle mi sen kim oluyorsun da bana karışıyorsun? " Pardon da Cengiz bey bana karışma hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz hayret doğrusu? "

" Seni kıskanıyorum anladın mı Gülce illa bunu söyleme mi gerekiyordu? Söyledim işte rahatladın mı? " duyduklarım karşısında kaşlarım çatıldı. Kıskanmak? Beni neden kıskanıyordu? " Neden " sesim biraz daha yumuşamıştı.

Kafamı geri atıp gökyüzüne baktığımda yüzüme damlalar vurmaya başladı. Yağmur yağmaya başlamıştı ve gittikçe şiddetini arttırıyordu. Gözlerimi Cengiz'e diktiğimde gözlerinde anlam veremediğim duygular beliriyordu. Yağmurun altında iyice ıslandık. Cengiz'in yüzüne düşen yağmur damlaları çenesinin altından birleşip yere akıyordu. Daha fazla gözüne bakmak istemiyordum. Gözlerimi yumdum da dudaklarımın üzerinde hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi birden açtım.

Dudaklarımın üzerinde hissettiğim sıcaklık Cengiz'in dudaklarından başka bir şey değildi..

Biliyorum bölümü burda bitirmek çok acı ama biraz heyecan olsun istedim. Ne kadar yorum yapar ve oy verirseniz yeni bölüm o kadar çabuk gelecektir sizleri seviyorum....

Kendinize iyi bakın..

GÜLCENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin