...ama geçmiş için söyleneler yanlış. Ben onun nasıl gömüleceğini öğrendim. Her ne kadar geçmiş pençeleriyle kendine bir çıkış yolu açmayı becerse de.
'Yeniden iyi biri olmak mümkün.'-Uçurtma Avcısı (Khaled Hosseini)
Soğuk bedenimi tekrardan sahipendiğinde üzerime sarılı olan örtüye daha sıkı sarıldım. Günlerdir hasret kaldığım uyku bedenimi tekrardan terketmiş olmasına rağmen gözlerimi açmamakta kararlıydım. Her gece farklı bir kabusa kapattığım gözlerimi aynı sıradanlığa açmak istiyordum. Sinir bozucu bir alarmın sesiyle gözlerimi açıp hemen yatağımın karşısında bulunan aynadaki yansımamla karşılaşmak istiyordum. Şikayet ettiğim sıradanlığa devam etmek için her gece dua ediyordum ama yine kendimi bu küçük sigara kokan kanepede buluyordum.
Kulaklarıma Alper'in sesi geldiğinde gözlerimi daha sıkı kapadım. Kabus değildi yaşadıklarım, bedenim bütün acıyla tekrar titredi. Gerçeklere gözümü daha sıkı kapadım. Bu zamana kadar bu durumu aşmam gerekirdi ama kendimi her gece bir rüya olmasını dilemekten alıkoyamıyordum. Sen bu değilsin, güçlüsün diye haykıran gururlu tarafımı geceleri kirden rengi değişmiş yastığa düşen göz yaşlarım susturuyordu.
"Gerçekten başarabileceğine inanıyor musun? Kıza bir bak,Savaş. Muhtemelen ikimizide batıracak. Bu işlere çok yabancı. Bize ayak bağı olacak."
"Başka şansı yok, dediklerimizi yaptığı sürece sorun çıkmaz." Savaş'ın kendinden emin sesini duyduğumda bedenimin tanıdık korkuyla ürperdiğini hissetim.
"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? " Alper'in ısrarcı sesi beni rahatsız etsede kıpırdamadım.
"Çünkü yaşamak istiyor ve tek güvencesi benim. " Savaş'ın kelimeleri bende ağlama isteği uyandırdı. Daha önce hiç yaşamaktan bu derece tiksindiğim bir zaman olmamıştı. Her saniye aldığım nefes başkasına aitmiş gibi hissediyordum. Ben onun başkalarının yaşamını elinden almasına yardım ediyordum ve O'da karşılığında bana hayatımı veriyordu. O, haklıydı bütün bunlar için kendimden iğrensemde yaşamak istiyordum.
"Daha 19 yaşında bir kız ve elimizde kalacak Savaş. Cesetini ormana gömmek zorunda kaldığında sana söylemiştim demeyeceğim. "
Bütün bedenim buz kestiğinde gözlerimi aniden açtım. Onlara arkamı dönük olduğum için yüzlerini göremiyordum. Alperin söyledikleri beynime vurduğunda kalbim korkuyla atmaya başladı. O haklıydı. Ne kadar dayanacağımı sanıyordum ki? Bu oyunun sonu benim için belliydi zaten. Ama yinede bir yanım Savaş'ın aksini söylemisini bekledi. Bana o depoda söylediklerini tekrar etmesini istedim.
Sessizlik.
Odaya hakim olan uğursuz sessizliği bozan düzensiz kalp atışlarımdı.
Alper salondan çıktığında hala arkam dönük uyuyor numarası yapıyordum. Gözlerimi tekrardan kapayıp bu anı hiç yaşamamış gibi davranacakken onun sesini duymamla nefesimi tuttum.
"Uyandığını biliyorum,Almina. " Yavaşça arkamı döndüğümde karşımda oturduğunu gördüm. Pencereden giren güneş ışıkları yüzüne vurduğu için ona bakerken gözlerimi kıskmak zorunda kalmıştım.
"Ne zamandan beri?" diye sordum. Onları dinlediğimi anlamamış olmasını diledim.
"Horlamayı kestiğinden beri." dediğinden kısık gözlerim hızlıca açıldı. Yüzündeki yarım sırıtışı her zamanki yerindeydi.
"Ben horlamam." dedim kısık sesle yerimden doğrulurken. Ona karşı cıkacak enerjiyi bulamıyordum kendimde. Aklım az önceki konuşmadaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL
Teen Fiction"Bana ölmeyi öğret bu gece adam. İlmiği boynuma değilde ruhuma geçireyim, bitsin bu ızdarap dolu yalnızlık." İçimde ruhum çığlık çığlığa yalvarırken dudaklarımdan dökülen acı dolu bir fısıltı oldu. Namluyu anlımdan çekerek kendi şakağına dayadı bu...