5.Bölüm • Kumlar Üstünde Gece

5.3K 281 21
                                    

Bölüme hoş geldiniz. Sizden ricam var, lütfen elinizden geldiğince yorum yapın. Oylarınızı da unutmayınn.

Bölümler arasında zaman farkı bazen açılabiliyor. O yüzden sizi merakta bırakmamak adına panomda alıntılar paylaşmaya başlayacağım, kısa zamanda. Görmek için beni takip edebilirsiniz.

İyi okumalar.

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5.Bölüm: Kumlar Üstünde Gece

Güneş karşımızdaki tüm manzarayı kendi için çalmıştı zira tüm gökyüzü sarı ve turuncunun muazzam tonlarıyla süslenmişti ve sabahın uslu dalgalarıyla oynayan okyanus parıldıyordu.

Bense uyanmayı beklediğim ama gözlerimi açtığımda karşılaşmayı bir kaç saat önce düşünemediğim bir yerdeydim. Santa Monica sahilinde, kumların üstüne serilmiş basit bir hırkanın üzerinde Kayan'ın göğsüne kafamı koymuş kollarımı ise kollarına sarmış bir vaziyetteydim. Onun kafası da boynuma gömülmüş, tüm ışıktan saklanmıştı. O henüz uyanmamış olmalıydı ki düzenli soluklarını işitiyordum. Uyandırmamak adına hiç hareket edip kendimi kasmadan yattığım yerden gökyüzünü izlemeye başladım.

Bizim neden bu durumda olduğumuzunda bir açıklaması vardı tabiki.

•••
(Flashback)

Salep dolu kupayı ağzıma götürdüm ve bir yudum aldım. Hala sıcacık olmasından dolayı biraz dilim yansa da umursamadım.

"Sanırım burada ne işin olduğunu sormam gerekiyor ama merak etmiyorum." Dedim ilk konuşmayı başlatarak. Tamamen yalandı, merak ediyordum. Neden elinde bir çift sıcak salep dolu kupa olduğunu ve neden benim yanımda, burada kumların üstünde oturduğunu deli gibi merak ediyordum.

"Merak etmesende," alaylı çıkan ses tonuyla bakışlarımı okyanustan ona çevirdim. Bir ayağını öne doğru uzatmış diğerini de hafif kendine çekmişti. Altında siyah bir eşofman ve üstünde siyah bir sweatshirt vardı. "Uyku tutmadı ve sahilde yürümek uykumu getirir diye düşündüm." Sesi fazla kısıktı ve nedense fazla durağandı. Yine de geçerli bir sebebi olduğundan burada olduğunu anlayabilmiştim ama elinde neden salep olduğunu anlayamamıştım. Hem de kupalarla. Ve sanırım hayatım boyunca da öğrenemeyecektim çünkü sormak gibi bir niyetim hiç yoktu.

"Salepleri de şuradaki kahve dükkanından aldım. Kışa özel, kupa dağıtıyorlardı." Bu dediği komik geldiği için kıkırdamıştım. Ve ilk değil belki ama güldüğü nadir anlardan birine şahit olmuştum. Dudakları iki yana nazikçe kıvrıldı ve boynunu biraz aşağı büktü. Komik olmasına gülüyor gibi değilde, öylesine bir gülüştü işte.!

Önüme dönüp salebimi içmeye başladım. Gerçekten içim ısınmıştı.

Onunla sohbet etmek istiyordum çünkü buraya geldiğimde fark ettiğim ilk şey fazla yalnız olmamdı. Türkiye'de çok arkadaşım vardı ve sıkıldığım veya depresif herhangi bir zaman diliminde onlarla sohbet etmek hep iyi gelirdi. Şimdi ne sağımda ne solumda insan vardı...

Senin Işıkların | Bebek Serisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin