*Küçük bir özürle bölüme başlamak istiyorum. Hikaye akışı dolayısıyla bazı metinleri İngilizce yazıyorum, normalde yanlarına parantezle yazıyordum ama pek estetik durmuyor diye bıraktım. Ama anlamayanlar olması normal bazen cümleleri yazarken ben bile zorlanıyorum zaten, bundan sonra İngilizce bir metin yazdığımda Türkçesini yorumlara yazmaya çalışacağım. Bazı okurlarım yorumlarda bazen yardım ediyor ama yazar olarak bunu benim yapmam gerekiyor, haklısınız. Bu yüzden özrümü kabul etmenizi rica ediyorum.*
*Umarım bölüm beklentilerinizi karşılar. LÜTFEN BOL BOL YORUM YAPIN! Yorumların benim için değeri çok yüksek, çok önemliler. Lütfen bol bol yorum yapın.*
İyi okumalar...
11. Bölüm - Part II: "Çift Çizgi"
(13 Aralık)
Kahkahalarım arasında Kayan'da sessizce gülüyordu. Ben kendi yaptığım şakaları abarta abarta gülerken o daha normal bir tonla gülüyordu.
"Ay!" Diye durdurdum kendimi. "Çok güldüm!" Bavulumu şöföre verirken Kayan hala gülmeye devam ediyordu. O güldükçe benim de gülesim geldiği için çoğu zaman boş boş kahkahalar eşlik ediyordu konuşmalarımıza.
Saat akşam üzeri beş civarıydı. Otele doğru yol alıyorduk. Uçakta Kayan'la o kadar eğlenmiştim ki koca bir uçuş hemencecik geçmiş, hiç sıkılmamıştım. Mide bulantılarım da şu an beni rahat bırakma kararı vermişti.
Planım önce otel odasına yerleşip biraz dinlenmek, ardından Hilal'le bir akşam yemeği yemekti. Ona bu konuyu konuşmak istemediğimi, şu anlık odak alanımın bu olmadığını söylemiştim. Ama haklı olarak sitem etmişti.
"Eğer karnında bir bebek taşıyorsan bunu öğrenmenin öncelik listesinin başında olması gerekiyor, İz." Demiş, beni ikna etmişti. Zaten o demeseydi de kafamdan çıkamıyordu.
Kafamdan çıkmayan şeyin bebek olmaması ise beni iğrenç biri yapar mıydı, bilmiyordum. Kafamdan çıkmayan şey, şu an Hilal'in bile bebek için benden çok endişelenmesiydi sanırım. Panik yaptığım tek şey hamile olmamdı. Bebek değil. Ve bunun hayatımı nasıl mahvedeceği sürekli aklıma geliyor, moralimi yerle bir ediyordu.
Belkide tam olarak hamile olduğuma emin olduğumda annelik hormonları devreye girecekti, bilmiyordum. Ama şuan bebek için hiçbir duygu hissetmiyordum ve bunun beni iğrenç biri yaptığı konusunda emindim.
"Yüzün asıldı." Diyerek beni zihnimin derinliklerinden tutup çekti Kayan. Karışmış saçları, yorgun yorgun bakan gözleriyle biraz çökmüş duruyordu. Ama bu çökmüşlük ona ayrı bir karizma katmıştı. Gülümsedim.
"Hayır, dalmışım. Ne diyordun?"
"Çok yorgunum." Dedi eliyle yüzünü ovuştururken. Sonra sessizlik oluştu. Kafamı biraz sağa doğru yatırmış onun yüzünü inceliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Işıkların | Bebek Serisi
Teen FictionÜnlü oyuncu İz Uslu, aldatıldıktan hemen sonra yara bandı olarak kullanabileceği Kayan Alen ile takılmaya başlar. Ancak bu takılmanın ikisinin hayatında da sonuçları olacaktır. •••