Barbaros

332 13 9
                                    

Son olanlardan bu yana 2 ay geçmişti ve ben artık ailemden bağımı koparmıştım. Yiğit olanı biteni ailesine anlatmıştı. Bu yüzden bağı koparmam benim için çok kolay olmuştu. Ama yinede yerinde olmayan bir şey vardı ve ben hala bunun farkında değildim. Ailem bu kadar da kolay vazgeçen insanlar değillerdi. Ya başka bir planları vardı ya da gerçekten vazgeçmişlerdi. Aynanın karşısında zaman geçtikçe büyüyen karnıma baktım. Aynanın sağ üst köşesinden Yiğit belirdi. Yiğite dönerek gülümsedim. Yiğit bana hazırladığı papatya çayını verdi. "Bugün işim çok, gece geç gelebilirim. Sen beni beklemeden yat uyu, olur mu?", dedi. Yiğidin eve geç gelmesinden pek hoşlanmasam da bu onun elinde olan bir şey değildi. Nedense o etrafımda olmayınca benim içimde bir huzursuzluk beliriyordu. Belki de hamilelik yüzünden gereksiz yere hassaslaştım. Sebebini gerçekten bilmiyordum. Tamam dercesine başımı salladım ve çayımdan bir yudum aldım. Yiğit bana sarıldı ve başımdan öptü. Vedalaşmamız bitince salondan cep telefonunu aldı ve evden ayrıldı. 

Elimdeki kupa ile salona geçtim ve televizyonu açtım. Tam izlemek için ilgi çekici bir şey bulmuşken kapı zili çaldı. Kapıyı açtığımda karşımda kurye vardı. Elinde bir buket çiçek ve kocaman bir ayıcık vardı. "Gizem hanım siz misiniz?" Soruya evet cevabını verdim. "Yiğit bey tarafından gönderildi bunlar size" Teşekkür ederek çiçek buketini ve ayıcığı aldım. Ayıcıgın eline bir zarf bağlanmıştı. Zarfı açtım ve içerisinden bir not çıktı. 

"Ben gelene kadar kendini yanlız hissetme diye sana arkadaş gönderdim. En kısa zamanda evde olacağım.

Seni tüm kalbiyle seven kocan Yiğit"

Notu okudutan sonra bir tebessüm belirdi dudaklarımda. Telefonum çalmıştı. Arayan Yiğitti.

Yiğit: Arkadaşın vardı mı yanına?

Gizem: Evet, hatta şu an karşılıklı oturup sohbet ediyoruz.

Yiğit: Güzel, güzel. Birtanem, eger kendini kötü hissedersen ya da bir şey olursa hemen ara beni. Iki elim kanda bile olsa yanına gelirim ben. Olur mu? 

Gizem: Tamam ararım. Sen de dikkatli ol. Aklım hep sende.

Yiğit: Merak etme bana bir şey olmaz. Kendine ve bebeğe dikkat et. Kapatmam lazım. Seni seviyorum.

Gizem: Ben de seni seviyorum.

Yiğit: Hmm.. Ne kadar peki?

Gizem: Evren kadar

Yiğit: Ben de seni sonsuz seviyorum aşkım.

Kapının sesine uyandım. Etrafıma bakındığımda salonda uyuya kaldığımı fark ettim. Telefonu aldım elime, saat 02:45 di. Yiğit yorgun gözleriyle eve girdi. Bende onu karşılamak için kapıya doğru gittim. "Uyumadın mı sen?", diye sordu. "Salonda uyuya kalmışım, kapının sesine uyandım" dedim ve Yiğite sarıldım. "Ben yokken her şey yolundaydı değil mi?", diye sordu Yiğit. Başımı sallayarak cevap verdim. "Aç mısın? Bir şeyler hazırlayayım hemen." "Gerek yok hayatım, dışarıda yedim ben." Yiğit sırtındaki ceketi çıkardı ve askıya astı. Biraz durgundu. " Bir sorun mu var?" Yiğit elleriyle yüzünü ovaladı. "Boşver, sabah sabah canını sıkmayayım senin." Yiğidin ellerini avuçlarımın arasına aldım ve gözlerimi onun gözlerine diktim. "Dinliyorum seni" dedim. Yiğit salona geçip oturmamız için işaret verdi. Mutfağa gidip elinde bir bardak su ile geri döndü ve içmem için elime verdi bardağı. Onu dinlediğimi belirterek sudan bir yudum aldım. "G-gizem, sana bunu nasıl açıklayabilirim bilmiyorum a-ama....." Oflayarak elleriyle saçlarını karıştırdı. "Ü-üçümüzün hayatı tehlike altında. Ama merak etme, ben herşeyi planladım. Sen bir müddet yurt dışında olacaksın. Ben burada ortalığı düzeltene kadar. Söz veriyorum fazla uzun sürmeyecek. Tehlike ortadan yok olur olmaz kendi ellerimle seni geri evimize getireceğim. Saat 12 de uçağın var. Orada her şeyin hazır." Duyduklarımı anlamam biraz zamanımı aldı. Hala rüyada mıydım değil miydim sorguluyordum kendimi. "Yiğit, ben buradan ayrılmıyorum. Ben seni tehlikenin ellerine veremem. Gerekirse kendim de savaşırım, ama gitmem. Ben bu çocuğu babasız veya babasından ayrı dünyaya getirmek istemiyorum. Biz bu yolda beraber yürümüyor muyuz?" Yiğidin gözleri dolmaya başladı. Bir yandan gitmemin iyi bir fikir olduğuna inanırken diğer yandan da benden ayrılmak istemiyordu.

Mafya Karısı #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin