Bu olaydan neredeyse bir hafta geçmişti ve biz çoktan olanları unutmuştuk. Ama tabikide benim gibi bir insanın normal bir hayata sahip olması mucize olurdu. Bu sabah oldukça garip hissediyordum kendimi. Çok halsizdim, ama işin garip yanı yazın ortasındaydık. Yani üşütmüş olamazdım. Mide bulantisindan dikkatimi hiç bir işe veremiyordum. Son kalan gücümle banyoya gittim ve suratımın hali korkunçtu. Hayalet gibi bembeyazdım ve gözlerimin altı şişip morarmıştı. Elime hemen kapatıcımı ve fondötenimi aldım. Doğal görünümlü bir makyaj yaptıktan sonra saçımı balıksırtı ördüm. Bugünkü kombinim beyaz gömlek, siyah blazer ceket, siyah kumaş pantolon ve siyah sivri uçlu topuklu ayakkabılardan ibaretti.
Hazır olduktan sonra arabaya bindim ve Yiğiti bekledim. Kendisi arabaya bindikten sonra bir şeyler fark etmiş gibi o mavi gözlerini bana dikti. "Bu makyaji neye ve kime borçluyuz?" Hemen çantamdan aynamı çıkardım ve kendime baktım. Makyajımı çok mu abartmıştım acaba? Bütün yüz hatlarımı inceledikten sonra makyajımın normal olduğunu fark ettim. "Herzamanki halim işte." Yiğit o herzamanki ''Hıhı çok ta inandım' tebessümünü ortaya çıkardı. "Evet hayatım, sen zaten hergün düğüne gidermiş gibi makyaj yaparsın. Bu arada senin parlatıcına ne oldu? Bugün kırmızı ruj sürmüşsün?" Istemsizce dudaklarımı ısırdım. "Değişiklik olsun istedim." Yiğit surat ifademi görür görmez kahkahasına mani olamadı. "Senin her halin güzel gülüm."
Yiğit arabayi çalıştırdıktan sonra yola çıktık. Birkaç kilometre gittikten sonra mide bulantım iyicene artmıştı. Zurnanın zırt dediği yere gelmiştim artık. "Yiğit, arabayı sağa çek!" Yiğit dediğimi yaptı. Kendimi arabadan dışarıya attım ve istifra etmeye başladım. Yiğit ise büyük bir panik ile arabadan peçete alıp geldi. "Iyi misin Gizem? Hemen hastaneye gidiyoruz." Normalde itiraz ederdim ama bugün cidden kendimi berbat hissediyordum ve bu yüzden sesimi çıkarmadan arabaya geri döndüm.
Saatlerce tahlil sonucu beklemekten canım sıkılmıştı. Sonunda doktor bizi çağırmıştı. Bizi ne tür bir sonucun karşılayacağına dair hiç bir fikrim yoktu. Doktor gülümseyerek ellerimizi sıktı ve oturmamızı söyledi. "Eşimin durumu nasıl doktor hanım? Ciddi bir şeyi yok ya?", sordu Yiğit. Doktor gülümseyerek başını salladı. "Size çok güzel bir haberim var Gizem hanım." Heyecanlanmıştım. Acaba neydi? "D-dinliyorum doktor hanım." "Anne oluyorsunuz. 1 aylık hamilesiniz Gizem hanim." Yiğit çığlık atarak bana sarıldı.
Haberi duyan Münevver hanım ve Zülfikar bey bizi akşam yemeğine davet etmişlerdi. Onlara gittiğimizde evdeki tek misafirlerin biz olmadığını fark ettik. Annemler de oradaydılar. Istifimi bozmadan Münevver hanımın ve Zülfikar beyin elini öptüm. "Kızım hoşgeldin", dedi Zülfikar bey o sıcak tebessümü ile. Sohbet gittikçe koyulaşıyordu ve Münevver hanım çocuğumuz için planladığı şeyleri anlatıyordu.
Annemin ve ablamın bakışları beni rahatsız ediyordu. Defalarca eve gitmeyi düşündüm ama Münevver annemi kıramadığım için sesimi çıkarmadım. Ama annemin zihnini okuyabiliyordum. O hala aklındaki planı gerçekleştirmek istiyordu. Ve okadar emindim ki bu konuyu tekrar masaya yatıracaktı. "Anne, bahçede konuşmamız mümkün mü?", dedim anneme. Annem yıllardır bunu bekliyormuş gibi ayağa kalktı. Peşine ablam geldi. Bahçenin loş ışığı ve huzur veren atmosferi beni bir nebze dahi olsa sakinleştiriyordu.
Annem: Sonunda kimin kızı olduğunu ortaya koydun. Sana demiştim Alev, Gizem sonunda dediklerimi yapacak diye.
Gizem: Erkenden sevinmene lüzum yok. Cevabım hala hayır.
Annem: Salaksın iste. Köşeyi dönecekken saçma sapan hareketler yapıyorsun.
Alev: Senin yüzünden ne problemlerle karşılaşıyoruz haberin var mi senin?
Gizem: Ben sizi borca sokmadım, sizin bir kuruşunuzu dahi almadım.
Alev: Bizim artık fakir fukaradan farkımız kalmadı. Ama sen.. prensesler gibi hayat yaşıyorsun.
Gizem: Hiçbir şey bildiğiniz gibi değil. Bilmeden konuşmayın derim.
Annem: Neyi bilmiyormuşuz?? SENIN YEDIĞIN ÖNÜNDE YEMEDIĞIN ARKANDA!!!!!!!!!!!
Gizem: Paranın kölesi olmuşsunuz haberiniz yok. Ben sadece şunu söylemek için çağırdım seni. Ailemden uzak durun.
Istifimi bozmadan salona gittim ve Yiğit'in yanina oturdum. Annemle ablamın bana olan davranışları beni hem rahatsız ediyor hem de üzüyordu. Babam olaylardan habersiz gururla gülümseyerek Zülfikar bey ile sohbetine devam ediyordu. Husursuz olduğumu sezen Yiğit "Herşey yolunda mı?" dercesine bir bakış attı. Ve ben herzamanki gibi yalan söylemek zorunda kaldım ve "Evet" dedim. Yolunda olmayan bir şey vardı. Ne yazıkki ailemin huzuru için o yolunda olmayan şeyi ona söyleyemezdim. Kimseye söyleyemezdim. Biliyordum, annem ve ablam beni rahat bırakmayacaklarını. Benden istediklerini alana kadar kapımı çalıcaklardı. Ama ben bir köşeye oturup herşeyi izleyemezdim. Canımın pahasına sonuna kadar annemle savaşacaktım.
Hava iyicene kararmıştı ve güneş bize veda edip sahneyi aya ve yıldızlara bırakmıştı. Kayınvalidem ve kayınbabam ile vedalaştıktan sonra ikimiz de arabaya bindik. Kemerimi iyi taktığımdan emin olduktan sonra Yiğit arabayı çalıştırdı. Eve geldiğimizde oldukça rahatlamıştım. Üzerimden bir yük kalkmıştı adeta. Banyoya gittim ve makyajımı temizledim. Bu işlemi bitirdikten sonra sıra cilt bakımına gelmişti. Banyodaki işimi bitirince kendime bir fincan yeşil cay yaptım ve salona geçtim. Yiğit evraklarla uğraşıyordu. "Kahve ister misin?", diye sordum ona. "Sağol hayatım, ben kendim yaparım sen yorma kendini", diye cevap verdi Yiğit. Yüzümde bir tebessüm belirmişti. Dışardan nekadar soğuk ve sert görünse de onun kalbindeki sıcaklık kimsede yoktu.
Ben cok şanslıydım. Çünkü Yiğit'in sevgisi sadece benim içindi, onun şefkati benim içindi. O benim evimdi, herşeyimdi. Beni koruyan bir kalkandı o.
Herkese selam,
Yeni bölümün gelmesi biraz uzun sürdü bundan dolayı özür dilerim. Bu sene liseden mezun oluyorum ben ve mezuniyet sınavı için hazırlık yapıyorum. Bu yüzden yeni bölüm paylaşmam biraz vakit alıyor. İlginiz ve desteğiniz için teşekkür ederim.
-KalemsizYazar2000
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Karısı #Wattys2019
RomanceAilesi tarafından zorla Yiğit ile evlenmişti Gizem. İlk başlarda bu olayı kabus gibi görsede sonradan hayatında başına gelebilecek olan en iyi şey olduğunu anlıyor.