Şaşkınlıklar içerisinde Banuya baktım. Yiğit ise benden daha şaşkındı. Sanki böyle bir olayın gelişmesini beklemezcesine etrafına bakındı. Büyük bir muammanın ortasında hissediyordum. Madem onlar eskiden sevgililerdi, peki benim neden haberim yoktu. Banu en azından bana söylerdi. Belki de onu yanlış tanıdım ben. Zihnimdekilerini toplamak için irkildim ve derin bir nefes aldım. "G-gizem, hiç bir şey sandığın gibi değil." Yiğit bana sadece bunları söyleyebilmişti. Gözlerimin buğulandığını hissettim. Boğazımda sert bir dügüm oluşuyordu. Banu ise yaptıklarından memnun bakışlarla bize bakıyordu.
O an aklımdan çantamı alıp oradan uzaklaşmak geldi. Ama bu kadar çabuk yenilemezdim. En azından savaşmalıydım. Yüzümdeki ifadeyi düzeltip gözlerimi Banuya diktim. "Madem eski sevgilin, kanıtlasana bana." Bu tepkime karşı Banu kaşlarını çattı. Anlaşılan benden bu tepkiyi beklemiyordu. "Banu dilini mi yuttun sen??" Yiğit ise bu sırada ne yaptığımı çözmeye çalışırcasına bana bakıyordu. "Hadi eski sevgilin olduğunu kabul edelim. Bunca zaman neredeydin sen??? Ben Yiğit ile evleneli 1 gün olmadı. Aradan yıllar geçti Banu." Dostum sandığım düşmanım yutkunduktan sonra sessizliğini bozmaya karar verdi. "Yiğit senden başkasını görmüyordu. Senin ortadan kaybolman lazımdı. Ve olması gerektiği gibi ortalıktan kayboldun. Ve ben de bu fırsatı değerlendirip bana ait olan şeyi geri alacaktım. Ta ki sen ortaya çıkana kadar. Bütün planımı suya düşürdün!" Bu sırada Banu üzerime yürüdü. Giydiği topuklu ayakkabılar cam parçalarını ezerek etrafa daha da küçük parçaların saçılmasına sağlıyordu. "Madem evliliğimiz seni üzdü neden mani olmadın?"
Banu dişlerini sıkmaya başladı. "Yiğit en başından beri seni sevdi. Seni okadar çok sevdi ki beni görmedi!!!! Onun sana bakışları hep farklıydı." Duyduklarım beni oldukça şaşırtmıştı. "Anlamıyorum. Ben Yiğit ile daha önce hiç karşılaşmadım ki.." Banu gözlerinden akan yaşları bir çocuk gibi üzerindeki bluzun kollarıyla sildi. "O kadar aptalsın ki! Yiğit ile aynı üniversitede okudun sen. Ben seni ziyarete geldiğimde tanımıştım onu. Beraber konuşmaya başladık. Ama o benden çok seni merak ediyordu. Sen kantinde yapayalnız otururken o seni bahçeden gizlicene izliyordu. Hastalandığında ders notlarını senin için tutup bana veriyordu. O notları hiç bir zaman Hülya senin için tutmadı." Boş bir ifadeyle gözlerimi Yiğite diktim. Yiğit pişman bir ifadeyle beni karşısına aldı. "Sana aslen olanları anlatayım. Ben aslında Banu ile yalandan sevgiliydim. Annem beni rahat bıraksın diye Banuyla sevgiliymişim gibi yaptım. Ama aslında benim hislerim senin içindi. Ama çok korktum. Çok korktum, eğer sana yaklaşırsam sana zarar gelir diye. Sonrasında mezun olduk ve birdaha da seni göremedim. O aralar bu ilişki yalanını yürütemeyecek durumdaydım. Banuya olanları anlatıp onunla bağımı kestim. O ise kinini daha da çok besledi. En sonunda kinini anneme kustu. Sana olan ilgimi anneme ve babama bahsetti. Onlar bu haberden cok mutluydular. Senin gibi bir gelini sosyete de kim istemez ki. Annemle günlerce kavga ettim. Seni bu korkunç hayata alamayacağıma dair. Senin ailen onay verince artık geri dönüşü yoktu bu yolun. Ben de eğer seni sıkıştırırsam kendini bu cehennemden kurtarırsın diye umdum. Ama öyle olmadı işte. Ben sana hiç kızmadım, ben herzaman kendime ve aptallığıma kızdım."
Gözlerimin karardığını hissettim. Boğazımda bir dügüm oluştu ve orda öylece kaldı. Nefes alamiyordum. Içimden bu olanların sadece bir kabus olmasını dinliyordum. Gözlerim bulanık görmeye başladı. Ellerim titriyordu. "Banu, sen benim kardeşimdin. Ben inan senden bunu beklemezdim." Bunları söyledikten sonra dizlerimin bağı çözülüp kendimi yerde buldum.
Gözlerimi açtığımda kendimi yatak odamda buldum. Gözlerimi ovaladıktan sonra yatağımdan kalktım ve odadan çıktım. Salonda Banu ve Yiğit tartışıyorlardı. Tam Banu Yiğit'e tokat atacakken Banu'nun elini tuttum. "Benim yaşadığım sürece Yigit'e dokunamazsın. Daha fazla zarar görmek istemiyorsan gözümün önünden kaybol. Birdaha karşıma çıkma." Banuyu dışarıya sürükledim ve evden çıkınca kendisini benden kurtarmaya çalıştı. Bir kelime dahi etmeden ortadan kayboldu. Yanağımdan akan yaşı hisseder hissetmez elimle sildim ve derin nefes aldım. Duygusallığa vaktim yoktu.
O an eve dönmek istemedim. Kafam uyuşmuştu ve sarhoş gibiydim. Muhtemelen az uyku uyumamdan kaynaklanıyordu. Biraz temiz hava almak için bahçeye geçtim ve çimenlerin üzerine uzandım. Ve bulutlara uzun uzun baktım. Hava kararıyordu. Bulutların beyaz perdesi kalkıyor, yerine karanlık bir gökyüzü ve parlayan ay ile yıldızlar geliyordu. Güneşin verdiği sıcaklık da ortadan kaybolmuştu. İliklerime kadar üşüyordum. Ama eve girmeyi reddediyordu bedenim. İstemiyordu. Derinden bir ah çekerek ayağa kalktım. Tam arkamı dönecekler sıcak bir gövde kollarını bana sardı. "Üşümüşsün kelebeğim." Yiğit'in dudaklarından bu sözler dökülürken içimde bir sıcaklık hissettim.
"Yiğit, nasıl olurda bazen bir insan koskoca bir evrenin ortasında olduğu halde kendisini yalnız hisseder?" Bu soruma Yiğit kaşlarını çattı ve dakikalarca düşündü. "Yalnızlık çevrendeki şeylerin sayısıyla belirlenemez. İstersen yanında beşyüz kişi olsun. Ama o beşyüz kişi gerçekten seni düşünmüyor, sana değer vermiyorsa işte o zaman yalnızsındır." Dedikleri doğruydu. Başımı Yiğit'in omuzuna yasladım. Eski günlerimiz geldi aklıma. İlk zamanlar birbirimizle anlaşmayı beceremediğimiz günler geçti gözümün önünden. "Kendimi bir rüyanın ortasındaymış gibi hissediyorum. Eğer bu gerçekten bir rüya ise, uyanmayı hiç istemiyorum." Yiğit başıma bir öpücük kondurduktan sonra o derin sesiyle bana dünyanın en güzel laflarını söyledi. "Seninle olduğum her an bir rüya bile olsa, o an benim için bir gerçekten ibarettir. Çünkü sen rüyalarıma giremeyecek kadar güzelsin.."
"Bukadar sohbet yeter", dedikten sonra Yiğit beni kucağına aldığı gibi eve girdik. Beni yatağa yatırdıktan sonra yanağıma bir öpücük kondurdu. Işığı kapattıktan sonra bana sarılarak uykuya daldı. Ben ise onca düşünce yüzünden uyuyamıyordum. Pencereden yansıyan ay ışığı yüzüme çarpıyordu. Sanki ay bana "gel içini dök Gizem" diyordu. Acaba beni daha neler bekliyordu?
MERHABA SEVGİLİ OKURLAR!
Son zamanlarda çok şeyler oldu. Öncelikle Türkiye'ye gideceğimden dolayı yaz tatilinde yeni bölüm yazmam imkansız oldu. Ve Türkiye'de iken de yazma fırsatım olmadı. Türkiye'den geri döndükten sonra okul telaşı vs derken zamanım kalmadı hikaye için. Ve tam yazmaya niyetlenmişken bilgisayarımın teki bozuldu, ve o bilgisayarda Wattpad ile alakalı birsürü şeyim vardı ve hepsi gitti maalesef :( Anlayışınız için çok teşekkür ederim!!
-KalemsizYazar2000
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Karısı #Wattys2019
RomantizmAilesi tarafından zorla Yiğit ile evlenmişti Gizem. İlk başlarda bu olayı kabus gibi görsede sonradan hayatında başına gelebilecek olan en iyi şey olduğunu anlıyor.