Ankara

407 59 12
                                    

HERKESE YENİ BÖLÜMDEN MERHABAAA

HİKAYENİN DÜZENİNDE BAZI DEĞİŞİKLER FARK EDİLEBİLİR SEBEBİ BÖLÜMLERİ DÜZENLEMEM

YORUM YAPMAYI VE OY KULLANMAYI LÜTFEN UNUTMAYINNN

Donuk bakışları kenetlenmiş parmaklarımızda gezinirken parmağının kalbime verdiği ağırlıktan dolayı parmağımı çekecekken sıkıca kavradığında sorar gözlerle ona baktım 'Söz verdin' neyi kast ettiğini anlamıştım bu çocuk beni aptal felan mı sanıyordu? Hayır güvenmiyordu! Bu birazcık içten içe kırılmama neden oldu ama ben olsam ben de kendime güvenmezdim! 

 Gözlerine bakarken gözlerimi devirmemek o kadar zordu ki. Gözlerimi deviremeyeceğimden olmayan bıkkınlığımı belli etmek adına sesli nefes vermek istedim ama titreyen dudaklarımdan kısa, titrek bir nefes çıktı  'Aptal değilim ne dediğimi biliyorum ve sağır değilim ağzımdan çıkanları duydum' yüzümde gezinen sabit bakışları gözlerimde sabitlendiğinde gözlerimi kaçırmamAk için çok uğraştım ama kaçırdım. O yüzde o gözler çok yabancıydı! Gece, yüzünde o gözleriyle bana o kadar yabancıydı ki! Gece bana başlı başına bir yabancıydı! Ve ben bir süre o yabancıyla birlikte yaşayacaktım! Tanıdık yabancıyla!

'İyi' dedi tok sesle 'Aptal ve sağır olmadığına göre tekrarlamama gerek yok' gözlerine bakamadığımdan gözlerimi devirebilmiştim 'Hadi o zaman hazırlan yola çıkıyoruz' gözlerimi belerterek ona baktım  'Nereye' 'Ankara'ya' dedi ayaklanırken 'Ankara mı, niye' 'Ben orada yaşıyorum' idrak ettiğim şeyle kafamı olumsuz anlamda iki yana salladım 'Ben gelemem' burnundan nefes vererek homurdandı 'Aptal ya da sağır olmadığını söylemiştin' sert nefes vererek ellerimi yumruk yaptım, sakin kal Meriç 'Dalga geçmemin sırası değil, gelemem' 'Neden gelemezsin' diye sordu gayet ciddi tavırla, ifademi düzelterek cevap vermek için dudaklarımı araladığımda ifadesi donuklaştı ve dümdüz bana baktı 'Diye sormuyorum gelmek zorundasın' deyip konuşmama fırsat vermeden kapıdan çıktı. Olduğum yerde kalakalırken sıkıntıyla ayaklandım. 

Hayır!

Ben gidemezdim.

Tekirdağ'dan ayrılamazdım!

 Annemi, yarımı bırakıp gidemezdim. 

Onu kararından vazgeçiremezdim! Burada yaşamıyordu ve anlaşmamıza göre onunla yaşayacağım için onun evinde yaşayacaktık! İyi ya bana evinin Ankara'da olduğunu söyememişti ki! Bana aptal iması yapıyordu ama asıl aptal olan oydu! Hem de koca bir aptal! Ne yapacaktım şimdi! Ne yapacaktım da ondan kurtulacaktım! Kaçmam lazımdı ama nasıl! 

Aklıma düşen şeyle düşünmeden hızla odadan çıktım 'Gece' diye seslendim. Yan odadan seslendi 'Buradayım' odaya girdiğimde yatakta oturuyor olduğunu gördüm 'Ne' aptal! 'Gitmeden önce eve uğramam lazım' sorar gözlerle bana bakarken ayaklanıp yanıma geldi 'Kıyafet falan alacaksan alma' kıyafet olayına anlam veremesem de sorgulamadım, ifademi bozmadan konuştum 'Birkaç değerli eşyam var onları almam lazım' eve gider oradan da bir şekilde  kaçardım. Nasıl olsa kaçtıktan sonra beni arayacak hali yoktu! Kim polis olsa bile yabancı biri için uğraşırdı ki! Buna güvenerek sakin kalmaya çalışıyordum. Planım tek odaklıydı! Eve git ve kaç!  Sonrası... Titrediğini hissettiğim gözlerim çenesinden gözlerine tırmandığında lacivertleriyle karşılaştım. Sonrasın da o yok! Sonramız yok!  Hayır bu kötü hissettirmemeli! Senin için hiç var olmayan birinin bundan sonra olmaması kötü hissettirmemeli! Hem senin sonran yok Meriç! Kaçtıktan sonra birkaç saat.. Birkaç saat bu sebepsiz hisse dayanabilirdim!

'Tamam hazırlan şimdi yola çıkmadan uğrarız başka bir yere daha uğramak istersen söyle'  anlayışlı hali beni afallatsa da gardımı indirmedim 'Yok' dedim düz şekilde. Sonrası yok!

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin