"Bugüne güzel başlamaktı hepimizin amacı, garip olaylarla karşılaştık. Hayatımın bu dönemi bana ağır gelmeye başladı. Bu aksilikler pencere kombinasyonuyla başladı ve bir kan iziyle artarak devam etti. Domuza çarpmamız da bu olayları doruk noktasına kadar çıkardı. Pencerelerin kendi kendine açılması ve bu olayın daha önce Melisalarda da olması, bir tek beni telaşlandırmış olamaz. Korkuyorum nasıl korkarsın erkekler korkmaz. Bu çok yanlış bir düşünceydi. Gerçekte erkekler daha çok korkar aile kurduğunda bu korku katlanarak artar ya da tek ben mi? Bu taraftan düşünüyorum. Ters işliyor kalbim eskisinden değişik atıyor yan odadaki birisinin nefesini duyacak kadar duygularım kabarıyor. Kaybetmek, onu kaybetmekten korkuyorum sevdiğimi..." Kalem elinden düştü bunları yazmak onun içini, şimdilik rahatlamasına sebep oldu. Gözlerinde halsizlik belirdi. Yatağına uzandı gözlerini kapatıp uykuya daldı.
Sunless vadisi yeni bir günde sakinlerine sürpriz yapıyordu. Yaz günlerinin en sıcak zamanları başlıyordu. Sıcaklık oldukça hissediliyordu. Gözlerinin aydınlanmasıyla açılmasının refleksiyle uyandı. Kristen "Işık... Pencereye kim ışık tutuyor." Dedi
Melisa" Ne diyorsun Kristen?" Dedi ve başını kaldırarak ekledi. "Güneş ışığı bu inanmıyorum her yeri aydınlatıyor." Yataktan fırladı pencereye koştu Melisa. "Bugün daha canlı bir gün olacak belli oldu" Dedi. Burçak yatağından kalktı. "Ah Melisa bu hafta mezuniyet balomuz var kıyafet falan bakalım bu gün hava da güzel." Diyerek cevap verdi. Melisa duraksayarak güldü. "Sunless güneşi görmüş, sen kıyafet derdindesin."
"Bana bak güneşi biz görüyorduk o bizi dikkate almıyordu, şimdi de ben onu almıyorum."
Kristen'nın odasının kapısı bir anda açıldı. "Kızlar uyanmışsınız, Kahvaltı yapıyoruz mutfağa alalım sizi."
Kristen, annesinin kapısını çalmaması rahatsız ediyordu. "Tamam, Anne geliyoruz." Dedi. Giyinmeleri on dakikalarını aldı. Mutfağa indiler ve kahvaltı masasına oturdular. Kristen kahvaltı sırasında merakını gidermek için ona döndü." Anne bugün güneşli bir güne uyandık nasıl oldu bu."
"Güzel bir soru doğaüstü varlık dönüşümü var." Dedi.
Melisa söz arasına girdi "Nasıl yani? Biraz daha açarsanız sevinirim." Dedi.
"Rivayete göre cadının teki bir büyü yapmış; Cadı dönüşüm durdurma büyüsü yapmış kaç yıl olduğu büyüye bağlı dönüşüm başlayana kadar Sunless gün yüzü görmesin demiş."
"Oha şoktayım ben..." Dedi Kristen çayı az daha döküyordu. Melisa ona dikkatlice baktı. "Siz bunu nereden biliyorsunuz, bilmiyorum ama saçma." Dedi. "Melisa biliyorum bu söylediklerim size göre ters yani cadılığa falan... İnanmayabilirsin..."
Melisa telaşından sesi titriyordu. "Hayır, benim telaşım dünkü olaylar, etrafımızda sanki bize özel oluyor." Diyerek cevap verdi. "Bu rivayet gerçekse dönüşenler kim olur ah ben çıksam bir cadı olmak isterim."
"Kızım saçmalıyorsun. Dikkatli olun çevrenize, birbirinizi kollayın"
Melisa gülümseyerek kahvaltı masasından kalktı. "Bizim gibi birbirlerini kollayan arkadaşlar zor bulunur, hadi Kristen gitme vakti." Dedi çantasını koluna taktı.
Casey Grayson yüksek bir sesle bağırdı. "Dikkatli olun... Kristen." Dedi. Kristen Arkasına döndü kardeşinin yanağına öpücük kondurdu. "Tamam anne. " Dedi. Melisa elini kapı koluna uzattı. Evin kapsı şiddetli bir şekilde açıldı. Kendini yere atan Melisa ne olduğunu şaşırdı. Kristen yanına koştu yerden kaldırdı. Annesine döndü; "Bunun içinde umarım bir açıklaman vardır. Bahsettiğimiz olay buydu." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEDİ KALP
FantasyTwitter: @YediKalp Konu: Yılların eskiliğine dayanan ve dört kardeşe aileleri tarafından bırakılan doğaüstü bir mirasın başlarına bela olmasını anlatan. Bu kardeşlerin hayatlarındaki, diğer insanlara, arkadaşları ve onların ailelerine kadar etki ed...