Kapı zili çaldığında evi toparlamaktan kendine vakit ayıramamıştı. Kapıyı açtığında karşısındakinin Poyraz olması onu bu günün en mutlusu yaptı. Ela gözlerinin derinlerinde ona bakarken içinde ki tutkunun canlanmasına engel olamıyordu. Poyraz Melisa'ya baktığında uzun siyah saçlarının bakımsızlığı ve gözlerinin güzelliği onu ilk zamanlara götürüyordu. Melisa duraksadı. "Ne var, neden öyle bakıyorsun." Dedi. "Bu gün ayrı bir güzelliğiniz var. İksirinizin etkisi kendini göstermiş matmazel..." Melisa sessizce göz kapaklarını kaldırdı. "Söyledikleriniz için teşekkür ederim mösyö, evet bu günkü iksirim daha kuvvetliydi." Dediğin de gülüşmelerinin, ardından Poyrazın hamlesiyle Melisa ve Poyraz dudak dudağa tutuştu. Biraz sonra bu tutku bozulacaktı elbet
Yolda parka doğru giderken Melisa sürekli takip edildiğini düşünüp Poyrazı uyarıyordu, bu durumu pek anlamamıştı Melisanın bu tavırları tanıdık değildi. Parka vardıklarında bir banka oturdular yemyeşil çimlerin görüntüsü pastel boya misali görsel şölen yaşatıyordu. Kafasını Poyrazın dizlerine koyarak bankta uzandı.
"Hadi anlat bakalım, ne söyleyeceksin." Dedi.
"Bugün geç kalma mevzusu oldu biliyorsun. Aslı şudur ki ben spor merkezinde çalışıyorum bir senedir."
"Nasıl yani ama hep okuldaydın. Bana söylemeliydin tamam bu iyi bir şey ama başkasından duymak istemem."
"Melisa sadece bu günlerde çalışıyorum ve bugün son günüm akşam gelmeye çalışacağım."
"Bu kadar mı? Yani."
Poyraz yutkundu." Bir şey daha var, Alacağım toplu maaştan yüzük alıp sözlenelim." Dedi. Melisa başını koyduğu Poyrazın dizlerinden bir anda sıçradı. "Ne sen ciddisin."
"Evet, ciddiyim sadece söz olacak. Buna bu kadar şaşırmaya gerek yok."
"Tamam, peki ne zaman?" Poyraz gülümseyerek elini tuttu. "Bu evet demek öyle değil mi?" Dedi. Melisa karşıya bakarken gözü bir kişiye ilişti.
"Aman allahım bu o kız." Banktan kalktı koşmaya başladı gördüğü kızda koşmaya başladı." Hey bekle sen kimsin hey." Diyerek bağırdı. Poyrazda bu kovalamaca ya dâhil oldu. Kovalamaca bir süre sonra Poyraz'ın Melisa'nın kolundan tutmasıyla son buldu. "Melisa ne yapmaya çalışıyorsun."
"Neden kolumu tuttun çok yaklaşmıştım kahretsin." Hızlı adımlarla yürümeye başladı. Poyraz onu takibe almıştı yürürken devam etti. "Delirdiğini düşündüm bir insanın arkasından neden koşasın ki."
"Alışveriş plazasında gördüğüm o kızdı ona benziyordu bizi takip etti. Sana kaç kez söyledim dinlemedin."
"Tamam, bu biraz şaşırtıcı şu anda bununla ilgilenemeyiz benim çalışmaya gitmem gerekiyor, akşam seni alacağım söz veriyorum." Melisa duymuyordu görmüyordu elindeki fırsatı kaçırmıştı. Poyraz onu sarstı. "Söz veriyorum." Diyerek ekledi. Melisa kendine geldiğinde Poyraza sımsıkı sarıldı.
"Tamam." Dedi.
İkisininyolu buradan sonra ayrıldı. Melisa evin yolunu tuttu. Geç oldu hemenhazırlanmalıydı. Eve vardığında bir şeyler yiyor zamanın çabuk geçmesineşaşırıp kalıyordu. Birazda Kristen'la telefonla konuştuktan sonra; saat akşamyediyi gösteriyordu. Kırmızı zarif elbisesini giydi ve bir not yazdı babasına"Ben mezuniyet gecesine gidiyorum biricik kızın Melisa." notunu sehpanınüstüne koydu. Oturup beklemeye başladı Poyraz verdiği sözü tutardı onungeleceğinden o kadar emindi. Bu ana kadar verdiği sözleri tutmuştu, bu sefer deona hayal kırıklığı yaşatmamalıydı. Saat yedi buçuğu gösterdiğinde Poyraz dahagelmemişti. Mezuniyet gecesi sekizde başlayacaktı. Melisa camdan ayrılmıyorPoyraz'ın gelmesini dört gözle bekliyordu. Bir süre sonra kapı zili çaldı. Koşarak kapıya geldiğindeyere kapaklandı "Elbisem." Diyerek bağırdı. Doğruldu kapıyı açtı. Elbisesindebir hasar yoktu ama dizleri acıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEDİ KALP
FantasyTwitter: @YediKalp Konu: Yılların eskiliğine dayanan ve dört kardeşe aileleri tarafından bırakılan doğaüstü bir mirasın başlarına bela olmasını anlatan. Bu kardeşlerin hayatlarındaki, diğer insanlara, arkadaşları ve onların ailelerine kadar etki ed...