Bölüm 10

461 78 50
                                    

"Kimi tutuklayalım?"

Xiao Zheng, Luo Cuicui onu aradığından beri sessizce dinliyordu, kendini daha fazla tutamadığında, öfkeyle patladı.

"Şüpheliyi ne pahasına olursa olsun etkisiz hale getirme" emrini verdiği andan itibaren, Bi Chunsheng adı tüm ızdırabının kaynağı haline gelmişti.

Luo Cuicui onu arayıp Xuan Ji'nin inanılmaz bir şekilde Bi Chunsheng'in şüpheli olduğunu söylediğinde, Müdür Xiao'nun sinirleri boşaldı ve bağırmaya başladı:

"Ne diyorsun, bir daha söyle bakayım. Söyle de, herkesten önce seni tutuklayayım Xuan Ji. Peki ya sen, Luo Cuicui, haydi o daha yeni işe başladı ve bazı şeyleri bilmiyor, sen nasıl böyle şuursuzca konuşabiliyorsun? Bi Chunsheng'in nasıl bir geçmişi olduğunu bilmiyor musun? Hayatının yarısını ölüm riski olan görevlerde geçirmiş, üçüncü derece takdir ve onur ödülleri kazanmış, sakatlık nedeniyle cehpeden çekilmek zorunda kalan biri. O Xuan Ji çömezi, Bi Chunsheng saha ekibine katıldığında daha doğmamıştı!"

"Ben sadece mesajı iletiyorum, sinirini lütfen benden çıkarma." Luo Cuicui öyle sefil hissetti ki yaprakları soldu. Birinin ona verdiği battaniyeye sarılıp ekip aracının bagajına kıvrılarak burnunu çekti ve nazlı bir sesle konuştu, "Patronumuz bunu söylememi istedi, ben de size tekrar ettim. Müdür Xiao, dürüst olmak gerekirse kendimi çok arada kalmış hissediyorum. Tazminat Departmanı'nda geçirdiğim onca senede böyle bir şeye şahit olmadım... Ayy... Organizasyon Birimi'nin beni arka saflarda bir göreve yerleştirmesi mümkün mü acaba? Geçen sene fiziksel testlerde aritmi rahatsızlığı belirtileri göstermiştim... Ben.. Hey? Müdür Xiao? Ayy..."

Xiao Zheng onun mızmızlanmayı bitirmesini beklemeden kapatmıştı.

Şu anda saat gece yarısını geçiyordu, Olağandışı Kontrol Ofisi Karargahı hala gündüz gibi aydınlıktı. Personeller bir sürü temizlik malzemesi getirmiş, duvardaki kanlı yazıları hüsranla silmeye çalışıyorlardı. Kısa sürede kanlı yazıların yarısı silinmişti ancak onlar daha rahatlayamadan duvardan daha fazla kan süzülmeye başladı.

Xiao Zheng telefonu bir kenara fırlattı, iki elini toplantı masasına uzattı ve başını eğdi.

Bir sebepten dolayı, eski Olağandışı Kontrol Ofisi müdürü ile yaptığı son görüşmeyi hatırladı.

Eski Olağandışı Kontrol Ofisi müdürü daha en başından beri, Olağandışı Kontrol Ofisi kurulduğundan beri oradaydı. Bu senenin başında emekli olmuştu, 90 yaşındaydı ve tüm ömrü çalışmakla geçmişti. Çalışmayı bıraktığında, hayattaki amacını kaybetmiş gibi hissetmişti. Önceden gayet sağlıklı olan vücudu birden tükenmiş, yatalak olmuş ve çok geçmeden vefat etmişti.

Görevi daha yeni bırakmış ve ofisteki çayı bile soğumamışken yatağa düştüğünde, çeşitli birimlerin çalışanları onu ziyarete gitse de hiçbirinin onu görmesine izin verilmemişti. Eski Müdür sadece Xiao Zheng'in ziyaretini kabul etmişti.

Xiao Zheng o günü, hastane odasını hatırlıyordu. Yerleri, duvarları, tavanları, ortalama bir insan için anlaşılmaz olan gizli antik efsun oluşumlarıyla kaplıydı.

İçeri girdiği anda üstüne inanılmaz bir ağırlık basmıştı, neredeyse dizlerinin üstüne çöküyordu. Sanki sayısız göz, hayatını kare kare inceleyip en ufak kötü niyetli düşüncelerinin bile izini yakalayarak onu yargılıyormuş gibiydi.

Kendini kuşatma altında hissedip soğuk terler dökerken, eski müdürün gözlerini açmaya çalıştığını görmüştü. Sonra bir şeyler söylemeye çabalamıştı.

İlk cümlesi: "Olağandışı Kontrol Ofisi'nde büyük sorunlar yaşanacak." idi.

İkinci cümlesi: "Lao Huang benim özel isteğimle birimimize transfer edildi, Olağandışı Kontrol Ofisi'nde ona ihtiyacımız var. O sıradan bir insan, yani işleri rayına oturtması zor olacaktır. Onu sana bırakacağım, ellerinin hala temiz olduğunu biliyorum."

Drowning Sorrows in Raging Fire (Lie Huo Jiao Chou) by Priest Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin