2-ci bölüm

191 21 18
                                    

Kapıyı açtığımda gıcırtısı bana korku filmlerini hatırlatdı.

"Blair"

Tam adımımı atacakken Alex'in tiz sesi buna izin vermemişti.
Göz devirerek sinir dolu gözlerimi ona çevirdim ve bir açıklama bekledim.

"Adımına dikkat et. Kapının aşağısında ip var!"

Alex'in söylediği şeyle benim gibi Fionanında gözleri faltaşı gibi açılmış, hemen kapının aşağısına bakmıştık.

Fiona kapının önünde tek dizi üste oturmuş ve konuşmuştu:

"Cidden burda bir ip var beyaz ve seçilmesi zor. Tuzak bence bu."

Bakışlarını Alex'e çevirerek devam etdi:
"Vallaha helal sanada. Şahin misali gözlerin var!"

Dedi kıkırdayarak. Alexde onun gibi gülerken onların
boşboğazlığına göz devirmiş ağacın yanından uzun bir dal parçası bularak yanlarına geri dönmüştüm.

"O ne?" Alexin sorduğu soruyu cevaplamadım.

"Kapının önünden geri çekilin bakalım bu ipin görevi neymiş"
Kafa sallayarak onayladıklarında ,kapıdan 10 adım geride durmuştuk.
Ağacın dalı'yla ipe vurduğumda ilk önce hiç bir şey olmamıştı.

Alex:
"Ya! hiç bir şey yokmu?" Diyip  kapıya doğru gidecekken bir tane ok tam burnun ucundan sıyrılarak ağaca saplanmıştı.

Ne olduğunu anlamayan biz, yere yığılan Alex'in
Yanına gitmiştik:

"İyimisin? Lan ok saplanmadı merak etme ölmezsin ama yok korkudan ölebilirsin. Kalk hadi-"

Aptal aptal konuşan Fionanın kafasına birin geçirerek susmasını sağlamıştım.

"İyimisin?" Diye sordum tek elimi Alexin omzuna koyarak.
Elini kalbinin üstünden çekmiş ve yerinden kalkmıştı. Gülümseyerek sorumu cevapsız bırakmadı:

"İyiyim sadece korktum okun ani gelişiyle"

Dediğinde bende onaylayıp gülümsemiştim.

"Hadi gidelim. Dikkatli olun başka tuzaklarda var bence"
Dedim onlara bakarak.

Klubeye ilk adımı ben atmıştım. Biraz ilerleyip kapının ağzında dikilen çocukları çağırmıştım.
Çocuklar hızla klubede olan tek odaya girmiştiler.

Odaya baktığımda bir tane şömine, bir tane ahşap masa karşısında sallanan sandalye vardı. Şöminenin karşısında 2 tane deri siyah koltuk vardı. Ve birde şöminenin başında okun yerleştirilen yerini unutmamak gerek...

Koltukların karşısında yerde ayı derisinden halı vardı.
Şöminenim üstündeki kitaplarda Allahın tozu deninlen şey yoktu. Kitapların yanında bir tane çerçevede fotoğraf dikkatimi çekti.

Fotoğrafta 2 kız çocuğu ve bir kadın vardı. Kız çocukları anladığım kadarıyla ikizdiler. Sarı saçları ve mavi gözleriyle  bana babamı anımsatıyordu. Babamda sarı saçlı mavi gözlüydü.

Ama ben anneme çekmiştim. Siyah saç ve kahve renkli gözlere sahiptim. Babamın aksine saçlarım kıvırcıktı. Babam beni "kıvırcığım" diye çağırırdı.

İkiz kız çocuklarının yanında olan kadınsa kahvenin koyu tonlarına sahip saçlara ve aynı renkte gözlere sahipti. Saçları uzundu. Kadının yanındaki kişinin başı koparılılmış yırtılmışdı. Ama neden? Eğer fotoğrafı birlikte çekilecek kadar yakınlarıydısa neden? Belkide babalarıydı! Ama neden kişinin başı koparılmıştı?

Fotoğraftan gözlerimi çekip masanın üstünü kurcalayan Alexe bakışlarımı çevirdim.

"Sakın hiç bir şeye dokunmayın! Tuzak ola bilir"

İkiside onayladı. Ama Alex tam elini lambaya elini atacaktiki:
"Onada dokunma"

"Neden?" Diye sordu meraklı gözlerini açarak.

"Çünki ben olsaydım lambayada tuzak kurardım. Evime girmeye çalışan kişi ölmediyse ilk olarak ışıkları açmak için lambaya dokunacaktı o yüzden lambaya dokunma. El fenerinizi açın" Dediğimde ikiside telefonlarını almışdılar.

"Telefonu değil çantanızdaki" diyip bıkkın bir şekilde nefes verdiğimde Fiona bana bakmıştı

"Ama nedenn?" Diye sorduğunda cevapladım

"Telefonun şarjı bitecek ama fener biraz uzun bir süre bize dayanabilir. Telefonlarınızla  oynamayın şarjını bitirmeyin. Birimize bir şey olurda yardım çağırmak için lazım olacaktır." diye tembihledim.

Onlarda bıkkın bir şekilde "off" diyerek onaylamış telefonlarını ceplerine koymuşlardı.

Fenerlerimizi açtığımızda oda ışıklanmıştı.

"Şimdi ne yapacağız?"
Diyen Fionaya baktım.

Şömineyi göstererk
"Şömineyi yakıp yemek yiyeceğiz. Biraz dinlenelim .Richard amca her ne oluyorsa çığlık falan gibi , akşam olduğunu söyledi. Akşamı bekleyeceğiz!"

"Ölümü bekleyeceğiz demeliydin!" Diyen Alex'e sırıttım....

"Lanet"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin