Kulübeye vardığımızda çığlığın sesi kulağımızı tırmalıyordu. O kadar tiz bir sesdiki dayanamıyorduk.
"Blair"
Solumdaki Alex'e baktım
"Efendim""Gidelim. Sesi duymuyormusun? İçeride neyle karşılaşacağımız belli değil. Gitmeliyiz. Yoksa buradan sadece cesedimiz çıkacak" korku dolu bir tınıyla gözlerime bakarak konuştu Alex.
"Alex biliyorum. Burası korkunç bir yer. Burası lanetli. Siz sadece buraya video çekmek için geldiğimi sanıyorsunuz. Ama bilmelisiniz ki o kadar delirmedim ben Alex. Buraya gelmenin bir sebebi var. Ve klubeye girelim her şeyi anlatıcağım merak etme"
Sakın ve süratli bir şekilde konuştum."Nasıl yani bir sebep? " Alex şaşkınlıktan kalkmış kaşlarıyla bana bakarken ,Fiona da merakla bana bakıyordu.
"Dediğim gibi bu klubeye girelim birazdan her şeyi size anlatıcam.Ama belkide..."
Diyip bekledim. Aklıma gelen fikirle irkildim. Bu fikrin benim sadece uydurduğum bir şey olmasını o kadar isterimki...
"Belkide?" Dedi Fiona.
"Yani..." Sözümün kesilmesine sebep yüksek desibelde çığlık oldu.
"Lanet olsun... Bu neydi şimdi ?" Kulaklarını tutmuş Alex'e baktım. Benimde ondan bir farkım yoktu.
"Ah... Kulaklarım acıyor" Fiona'ya baktım.
Cidden de kız doğru diyordu. Bir insan olsun yada hayalet böyle bağırması normal değildi.
Gördüğüm kadarıyla ben herşeyin yolunda gitmesi için çabalarken hayat zorluklarını benden esirgemiyordu.Bir süre sonra sesler kesildi. Gecenin sessizliği insanı korkutuyordu. Ama o çığlıktan çok daha iyiydi.
Ellerimi kulaklarımdan çekip etrafa baktım.
Sessizlikti. Fiona gözlerinde kapatmıştı. Allah'ım ya. Sanki gözleriyle duyuyordu. Tamam kulağını kapatmanı anladım gözlerini neden kapatıyorsun?Alex benim ellerimi çektiğimi görünce oda ellerini kulaklarından çekti ve etrafa baktı:
"Sesler kesildi. Sonunda. Kulağım acıyor ya. Allah'ım o nasıl ses? Baykuşların sesi o sesden bin kat iyi ya!" Sitem ederek söylenince gözlerimi devirdim. Bu kadar büyütmeye hatta konuşmaya ne gerek vardı? Bu normal bir şeydi sonuçta burası lanetliydi. İçerdi cinler,ruhlar dolaşıyordu sonuçta.
"Fiona?" Diye seslendim.
"Fiona ellerini çeke bilirsin artık sesler kesildi"
Diye konuşan Alex'e baktım."Zaten duysaydı çoktan çekerdi ellerin demi Alex? " Göz devirerek Fionanın yanına adımladım.
"Fiona" diyip ellerini çektim kulaklarından.
Elindeki sıcak ve sıvı şeyi fark edince irkildim. Hemen feneri ellerine tutdum. Elleri kandı...
"Fiona!"
Diye bağırdım."Ne oluyor" Alex hemen yanıma geldi.
Elleri çizilmiş görünmüyordu. O zaman...
Hemen kulaklarına baktım. Kulaklarından kan geliyordu."Lanet olsun Fiona kulakların kanıyor!" Dedim sesimi biraz yükselterek.
"Ne?" Diye bağırdı Alex.
"Kulakları kanıyor! Fiona gözlerini aç!"
Hala gözlerini açmamıştı."Fiona! İyimisin?" Alex gelip elini Fionanın omzuna koydu.
"O PİS ELLERİNİ OMZUMDAN ÇEK ÖLÜMLÜ!"
Fionanın (aslında sesi kalın sesdiki Fionanın sesine benzemiyordu. Hatta alakası yoktu) sesini duyduğumuzda ikimizde irkilerek hemen geri çekildik.
Fiona gözlerini açtı. Gözleri kanıyordu! Ve göz bebekleri... Göz bebekleri yoktu. Gözleri bembeyazdı. Sanki... sanki bir ruh onu ele geçirmişti....
"SİZİ ÖLÜMLÜLER ! CEHENNEMİNİZE HOŞ GELDİNİZ!" diyip kahkaha atmaya başladı....)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Lanet"
Mystery / ThrillerSuçsuz insanların her zaman ödemesi gerek bedeller vardır. Neden mi? Çünki masumlar... Bir bedel ödemesi gereken masum birinin hikayesi... Hazırmısın? Onunla birlikte bedeli ödemeye?