Gözlerimi açtığımda yine o sesi duydum:
"Brail burası pek tekin yere benzemiyor. Gerimi dönsek diyorum?"
Evet Alex'in o mehşur cümlesi.Ona taraf döndüm ve yüzüne baktım. Gülümseyip cevapladım:
"Gideceğiz... ama ilk önce burada bir kaç işimiz var beni anlarsın değilmi?" Dedim masum bakışlarımı yollayarak."Blair sen i-iyimisin? Neden öyle bakıyorsun"
Dedi Alex şaşkınlıkla. Yüz ifadesinden ürktüğünü göre biliyordum.Ah Alex Alex! Ne kadar düşünürsen düşün beni anlayamazsın. Ben bile olayları anlamamışken...
"Blair'in içine cin kaçmış olmasın?" Fiona yavaş adımlarla Alex'in yanına gidip endişe dolu bakışlarını bana kitleyerek sordu Alex'e.
Bu dediği beni güldürmüştü.
Allah bilir kıza nasıl bakmıştımda kız böyle düşünmüştü."Hayır cin falan yok" dedim gülümseyerek.
"Hadi gidelim. Macera bizi bekliyor sonuçta değilmi?" Göz kırparak onlara baktım ve klubeye giden patikayla yürümeye başladım.Ardımdan adım seslerini duymadığımdan arkamı döndüm.
Alex ve Fiona bana korku,endişe ve merak dolu bakışlarla bakıyorlardı.
"Gelmiyormusunuz?" Dedim kaşlarımı kaldırararak.Birbirlerine baktılar. Gözleriyle konuşuyorlardı sanki. Nedense bu kalbimi kırmışdı. Ama umursamadım.
Sonunda kabul etmiş olacaklarki kafalarıyla onaylayarak yavaş adımlarla yürümeye başladılar.
"Hadi biraz hızlı olun"dedim ve önden gitdim.
15 dakika sonra:
Sonunda klubeye varmıştık. Yine o güzel manzara. Ağaçlarla çevrelenmiş klube, yere dökülmüş sarı yapraklar ,hafif rüzgar...
Çıplak gözle bakan biri buranın lanetli olduğuna inanmazdı...Ama öyleydi...
"Woow~ burası çok güzel Blair! Buranın o perili ev- eeee yani klube- olduğuna eminmisin?" Dedi hayranlık dolu bakışlarını klubeden ayırıp bana bakarak."Evet teesüff ederimki öyle. Burası o lanetli ev"
Dedim gülümseyerek. Kafasını aşağı yukarı sallayıp klubeyi yine inceledi."Tamam. Klubeyi gördük hadi gidelim..."diyip arkasını dönen Alex'in sırt çantasını tutdum.
"Nereye" dedim kaşlarımı kaldırarak.
"Tabikide burda kalıp ölecek değilim Blair eve!" korku dolu yüz ifadesiyle klubeye bakıp dedi.
"Tamam git" sırt çantasın bırakıp konuştum.
İkiside bana faltaşı gibi açılmış gözlerle bakıyorlardı."Blair! Sen cidden iyi olduğuna eminmisin? Gidiyorum diyor sende git diyorsun? Ben bunun Blair olduğuna inanmıyorum Alex!"
Dedi meraklı ses tonuyla Fiona.Evet garipseye bilirlerdi. Ama bir sözümü bitireyim...
Alex hemen gidiyorduki ardından:
"Git git... ormandaki kurtlar ilk önce sana saldırar,ayı seni parçalar, kuzgunlar leşini yer,baykuşlar....--""Tamam tamam sus gitmiyorum" diyip hemen yanıma geldi Alex.
Fiona kıkırdayarak:
"Eveeet işte bu Blair!""Tamam bu kadar gevezelik yeter hemen gidelim" dedim klubeye ilerlerken.
Kapıyı yavaşça açtım. Tabi gerilim olmalıydı. Bu iki salağa bu ormanda bir şey olmasada ben bunları korkutarak deli yapardım herhalde...
"Yaaa artık aç kapıyı" sitem ederek söylendi Alex
"Tamam tamam" diyip açtım kapıyı.
Olay devam etmeliydi. Kıasaca yine ayağımı koyacakken Alex kedi olalı bir fare yakalayarak yine beni uyarmış, Fiona ipi inceleyerek Alex'i övmüş, ben bir dal parçası bularak ipe dokunmuş, ok az kalsın Alex'e zarar vuraccaken son anda kurtulmuşdu.
Sonunda klubeye girdik onları yine uyardım. Akşamı bekliyordum. Heyecanlıydım sonuçta hatamı bulmuşdum.
Yemeğimizi yiyip biraz dinlendik. Şöminenin karşısında oturmuş olacakları düşünüyordum. Nerede hata yaptığımı bulmuşdum. Hatamı telafi edip onların gitmelerini önleyecektim bunu anladımda sonra nolucak ne yapmalıydık? Ormandaki klubeyi araştırmalımıydık yoksa eve'mi dönmeliydik?
Hayır hayır! Dönmemeliyim onlar gönderebilirim ama ben kalmalıyım babamın yaptıklarını düzeltmeliydim. Evet bu benim vazifemdi,görevimdi.
Başıma giren ağrıyla gözlerimi kapatdım. Bu kadar düşünmemliyim. En iyisi her şeyi akışına bırakmak.
Düşüncelerimden sıyrılıp klubenin tek odasını inceledim. Oda ne büyüktü ne küçük orta boydaydı. Ahşap bir masa, yanındaysa sallanan bir sandalye vardı.
Bir tane küçük pencere vardı ama tahtayla kapatılmıştı. Şömine bordo renkteydi üzerinde kabusum olan o kadın ve 2 kızın fotoğrafı vardı.
Odayı incelemeyi bırakıp ayağa kalktım.
"Hadi kalkın ayağa gidiyoruz" dedim ellerimi çırparak.
"Ben gitmesem?" Dedi Alex.
"Hadi ama Alex kalk ayağa kötü bir şey olursa merak etme kendimi senin için feda ederim" dedim gülümseyerek.
Alex ne kadar israr etsede sonunda Fionayla birlikte onu ikna etmiştik.
Ayağa kalktık ve Klubeden çıktık....)
***********
Merhaba arkadaşlar👋sonunda ben geldim... Yeni bölümle karşınızdayım...
Arkadaşlar benim telefon kırılmışdı. Yeni telefon aldım ve hemen bölümü paylaşdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Lanet"
Mystery / ThrillerSuçsuz insanların her zaman ödemesi gerek bedeller vardır. Neden mi? Çünki masumlar... Bir bedel ödemesi gereken masum birinin hikayesi... Hazırmısın? Onunla birlikte bedeli ödemeye?