11-ci bölüm

36 10 0
                                    

Sonunda kabusumuz olan o yere gelmiştik. Yine aynı karanlık, yine aynı sessizlik ürkmeme sebep olmuştu.

"Ah ayakkabımın bağı açılmış bir dakika bekleyin" Alex'in teessüf dolu sesiyle ona döndüm.

İşte başlıyorduk. Hemen Alex'in yanına gittdim.

"Ben bağlarım sen şimdi sıkı bağlamazsın sonra düşersin" dedim gözlerine bakarak.

"Ne zamandan beri ayakkabımı bağlar oldun? Yada beni düşünen?"
Dedi Alex kaşlarını kaldırarak.

"Yaa! öyle deme ama! Ben sizi her zaman düşünüyorum. Sadece yansıtmıyorum tamammı?" Dedim sitem ederek.

"Yav tabi tabi... Tamam bağla artık. Korkmaya başlıyorum..."

Gözlerimi devirip ayakkabısının bağlarını sıkı bir şekilde bağladım.

"Yaa! Ayağım acıdı neden o kadar sıktınki ipleri?!"
Acı dolu bir tınıyla söylendi.

"İyilik yapıyoruz yaranmıyor yine! Düşme diye... belki bir teşekkür etsen diyorum?" Dedim kaşlarımı kaldırarak.

"Ayağımı kırdığın için teşekkür ederim Blair)" dedi alaycı bir tonda.

"Yav tamam bırakın artık tartışmayı gidelim. Karanlık kendini dahada belli ediyor. Gitmeliyiz." Fionayı kafamla onayladım.

"Hadi gidelim" diyip önden yürümeye başlıyordumki Alex'in ayağı takıldı. Son dakikda yere kafa atmasını durdurdum.

Bu çocuk hiç düzelmeyecek.
"Bu günde sakarlığın üstünde bakıyorum?" Dedi Fiona.

"O, her zaman sakar..." Diyip yürümeye devam etdim.

Alex bıkkın bir şekilde nefesini dışarı verdi ve oda yürümeye başladı.

Birden esen soğuk rüzgar irkilmeme sebep olmuştu. Bu o ikizlerin işi olmalıydı...

Arkamdan düşme sesleri gelince hemen arkamı döndüm.
Hadi ama Alex! Ben sen düşmeyesin diye o kadar çabalmışken yine düşdüğünü görürsem bu sefer elimden kurtulamayacaksın.
Arkamı döndüğümde Alex'in kahkaha atarak yere baktığını gördüm.
Fenerini yere tutduğumda ayağa kalkmaya çalışan Fionayı gördüm.

Hadi ama Fiona! Alex'e gülerken kendinmi düştün? Off ama off...

"Bana diyene bak kendisi düştü" halada gülen Alex'e göz devirdim. Ama çocuk haklı...

Fiona'ya kalkması için yardım etdim. Ellerini temizleyip ters bakışlarını Alex'e yöneltdi:

"Sen yaptın!" Diye bağırdı Fiona.

"N-neyi? Neyi ben yaptım?" Dedi Alex korkarak.

"Sen beni iteklemeseydin düşmezdim! Hala bir gülüyorda!"

Dediğinde şaşkınlıkla Alex'e baktım.
Alex böyle yapmaz. Ne yaparsa yapsın bizim canımızı acıtıcak şakalar yapmaz...

"Ben yapmadım neden bahsediyorsun sen?" Dedi Alex şaşkınlıkla.
Tamam...Bu olay dahada garip oluyordu.

"Ya beni itekledin işte!" Dedi Fiona.
Aklıma gelen düşünceyle irkildim.
Fionayı iten o iki ruh olmalıydı..
Hadi ama...

Alex ve Fiona bir-birlerine öldürücü bakışlar atarken konuşmaya başladım:

"Tamam bana bakın" ikisinde bana baktığında devam etdim:

"Burda garip olaylar olmaya başlıyor ve biz geri dönüyoruz...Kulübeye gidiyoruz"

Evet geri dönmeliydik hem böylece belki ayrılmamış olurduk.Bir taşla iki kuş vurduğumun şimdi farkına vardım ...

"Lanet"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin