19

85 11 0
                                    

Aradan bir hafta geçti. Yine bir pazartesi...

Melis'le Hazal dışarıdaydı. Suyumu çantama koyup ben de çıkacaktım. Sınıftan çıktım ve uzun koridorda merdivenlere doğru yürüdüm.

12/A şubesinden bir çocuk bana bakıp duruyor. O baktıkça sinirlerim daha da zıplıyor,çocuğa kafa atasım geliyor. Kavga etmeden buradan çıkarsam ne mutlu bana.

" Birşey mi var? "

" Ne? "

" Bakıyorsun ya hani, bir sorun mu var? "

" Hee yok. " sırıtıyordu. Komik mi?

" Ne diye bakıp duruyorsun o zaman? "

" Bakamaz mıyım? "

" Gözünü çıkarmamı istemiyorsan bakma derim. " Göz demişken gözüm günü bir yerden ısırıyor. Çok tanıdık geliyor ama bir türlü çıkaramıyorum.

" Ya bakmaya devam edersem? "

" Sen çok kaşınıyorsun. "

" Kaşısana o zaman! "

Sınıflarının kapısına doğru yürüdüm. Bu cesaret de ne böyle? Yürek mi yemiş ne?

" Bana bak! Fena ederim! "

" Bu boyla mı? " ufak bir kahkaha attı.

" Beğenemedin mi? "

" Senin adın ne ya ufaklık? "

" Sana ne değişik? "

" Sedef? " ufak bir gülümsedi

" Adımı nerden biliyorsun? "

" Cidden tanımadın mı beni? "

" Sen kimsin ya? "

" Çınar "

" Çınar?? "

" Hani şu Sedef ve Melis'in bir zamanlar biricik kuzeni olan Çınar "

" Çı-Çınar? Bu, sen... "

" Ta kendisiyim Sedef "

Gözlerime inanamadım. Gözyaşlarım boşalırken hemen üzerine atladım. Sahiden de oydu. Onun kokusuydu... O kadar özlemişim ki... Dakikalar boyunca ağladım desem inanır mısınız bilmiyorum. Gözlerim kıpkırmızı olmuştu bile.

" A-ama sen? Ama sen? "

" Artık buralardayım. Herşeyi anlatıcam söz veriyorum. Sizi çok özledim... "

Beni daha da sıkıca sarıyordu. Ben ağlarken o da gözleri dolu dolu gülümsemeye çalışıyordu.

" B-ben senin mezarına gittim, her gün çiçekler götürdüm. Sen burada n-nasıl? N-nasıl buradasın Çınar? "

Kamp AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin