2. Bölüm

924 32 8
                                    

İkinci derse başlarken sınıfa bizden bir iki yaş büyük bir çocuk girdi. Ben de dahil 4-5 öğrencinin ismini sayıp bizi müdürün çağırdığını söyledi. Onun eşliğinde müdürün yanına gittik.

" Rana Hanım öğrencileri getirdim. "

" Teşekkür ederim Baran. Kapının önünde iki dakika bekleyebilir misin? "

" Peki hocam. "

" Evet gençler. İsimlerinizi sayacağım. Burada olanlar kendilerini belirtsinler lütfen. Kartal? "

" Burda "

" Arda? "

" Burda "

" Hazal? "

" Burdayım "

" Cansu? "

" Burda "

" Ve son olarak Sedef? "

" Burda "

Evet artık geliş sebebimizi öğrenmek istiyordum. Birşey mi yapmıştık ki acaba, yapmaya fırsatımız olmamasına rağmen?

" Evet çocuklar öncelikle neden sizleri çağırdığımı açıklayayım. Edindiğim bilgiler kadarıyla evleriniz buraya oldukça uzak. Farkettiyseniz okulun hemen yanında bir bina daha var. Bu binanın ne olduğunu düşündünüz mü? Bu bina sizin gibi evleri uzak olan öğrencilerin kalabileceği bir çeşit yurt. "

" Binanın üst iki katında kızların, alt iki katında erkeklerin kalması için odalar var. Her oda beş kişilik. Yani aynı odada 5 öğrenci birlikte kalıyorsunuz. Ailelerinizle konuştuk. Hepsi de sizin kararınızla burada kalıp kalmayacağınızı söyledi. "

" Şimdi size formlar vereceğim. Verdiğiniz kararı buraya yazıp bana teslim edeceksiniz. Buna göre eşyalarınızı buraya getirtip okul süresince buraya yerleşeceksiniz. Sorusu olan var mı? "

Hazal özgüvenli sesiyle söz hakkı istedi.

"Rana Hanım, dışarı çıkma iznimiz var mı peki? "

" Haftasonu çıkma izniniz var fakat hafta içi sınırlı sürede. Okul sonrası 2 saat izinlisiniz sadece. Yani okuldan saat 15.00'te çıkıyorsunuz saat 17.00'ye kadar serbestsiniz sonra yurda gelip geldiğinize dair yoklama alınacak. Sonrasında akşam yemeği için yemekhaneye gidip oradan da yatakhanelerinize geçeceksiniz. Saatler yaza doğru değişecek. Anlaşıldı mı? "

" Anlaşıldı Rana Hanım. "

" O halde kağıtlara kararınızı yazın. "

Kağıtları aldık. Kafam karışıktı. Acaba kalsa mıydım? Ailemden uzakta dayanabilir miydim? Veya bu sınırlı izin saatlerine uyabilir miydim?

Diğer yandan da evde kalırsam her sabah okula gelmek için saat 05.00da kalkmak zorunda kalacaktım. Eve geç yetişecek ders çalışma süremi kısıtlayacaktım. Sanırım bu yurt işi benim için iyi bir seçenek.
Fakat yine de kararsızım.

_________________________________________

Kararımı olumlu yönde kullandım.
Yarın eşyaları evden alacak, buraya yerleşecektim.

Formları verince içinde bulunduğum arkadaşlarım arasında sohbet ettik. Onlar da kalmayı tercih etmişler. Aramızda az çok kaynaştık.

Rana Hanım tercihlerimizi inceledikten sonra bizi buraya yönlendiren öğrenciyi yeniden çağırdı. Sonradan ögrendigim bu öğrenci bizim yatakhane sorumlu başkanlarından biriymiş.

Bizi yatakhanelerin bulunduğu binaya götürdü. Orayı iyice inceledim. Harika bir yere benziyor.

Tek sıkıntısı şu ki bu kocaman binada yaklaşık 100 kişiyiz. Bu 100 kişi içinde mutlaka gürültü olacağına eminim. Fakat diğer bir yanı ise şu ki Rana Hanım pek disiplinli biri. Burada gürültüye izin vereceğini sanmıyorum. Gerçi sanırım yurdun sorumlusu farklı biri ama henüz tanışmaya fırsatımız olmadı.

Biz burayı incelerken zil çaldı. Sorumlu öğrenci " Buradan çıkma zamanımız geldi. Hadi sınıflarımıza geri dönelim. " dedi ve tekrardan sınıfımıza döndük.

Gittiğimizde sınıfla tanışma fırsatını buldum. Sınıf öyle kaynaşmıştı ki! Hepsi birbirini 5 senedir tanıyor gibiler. Sempatik ve cana yakın görünüyorlar.

Şimdi size arkadaşlarımı tanıtayım.
Öncelikle aynı yurtta kalacağımız arkadaşlarımı anlatacağım. İlk onlarla tanıştım çünkü.

Hazal: açık kahverengi gözlü, benden bir tık uzun boylu, omzuna kadar olan kumral, düz saçlarıyla çok tatlı bir kız. Yanakları hep kıpkırmızı çünkü o hep gülen, neşeli bir kız.

Cansu daha ciddi, alaycı biri. Onun da hazal gibi dümdüz saçları var fakat hafif sarışın. Gözleri yeşil ve çekik. Teni de bembeyaz. Yuvarlak gözlüğüyle çok güzel bir kız. Neredeyse benle aynı boyda hatta çok az, azıcık daha kısa.

Kartal'a gelince: o da Cansu gibi açık tenli, esmer, dalgalı saçlı ve uzun biri. Çok güzel kahverengi gözleri var. Gerektiği yerde ciddi, gerektiği yerde ise çok komik biri. Anladığım kadarıyla çok iyi bir dinleyici. Onunla muhabbet etmek cok keyifli.

Arda: buğday tenli, kahverengi, dalgalı saçlı, orta boylu. Aramızda en çekingen ve üşengeci o sanırım. Onunla muhabbet etmek başta çok sıkıcı fakat muhabbet ilerledikçe açılıyor ve çok keyifli bir hâl alıyor.

Sınıf arkadaşlarıma gelince hepsinin özelliklerini sayamayacağım fakat isimlerini tek tek söyleyeceğim. Beren, Can, Ümit, Derin, Nehir, Ezgi, Berke, Defne, Alara, Rüzgar, Mustafa, Efe, Toprak, Naz ve Oğuzhan. Toplam 20 kişiyiz.

İlk gün tanışma faslı çok güzel geçti. Şimdi eve döneceğim, bavullarımı ve eşyalarımı hazırlayacağım. Yarın çok değişik bir gün beni bekliyor olacak.

Kamp AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin