Kamp Ateşi

25

" Gelmedik mi daha? "

" Geldik sayılır "

" Gözlerimi açmayacak mısın? "

" Az kaldı ama güzelim sabret "

" Şu an kumlara mı basıyoruz? Denize mi getirdin beni yoksa? "

" Sana da sürpriz yapılmıyor he "

" Bir ipucu ver ama "

" Tamamm gözlerini açabilirim "

Gözümü açmamla muazzam bir deniz manzarasıyla karşılaştım. Gökyüzü harikaydı.

" Nasıl bildim ama "

Tam gözlerime bakıyordu. Gözleri de nasıl güzel... Ben bu çocuğa her bakışımda bi kez daha aşık oluyorum sanırım.

" Manzara baya iyi yalnız "

" İnan bana benim manzaram bundan sonsuz kat daha iyi "

" Denizi çok seviyorum ama... "

" Ama? "

" Ama seni daha çok seviyorum "

Yapma şu hareketi yapma... Yine dudağının kenarını ısırmaya başladı. Tabi ki o kocaman sırıtmasıyla. Başını öbür tarafa çekti. Yanaklarının pembeliğini buradan görebiliyordum.

" Şunu yapmayı ne zaman bırakacaksın? "

" Neyi? "

" Güzelim ben de seni çok seviyorum ama... "

" Ama? "

" Ama bu lafların bir gün beni kalpten götürecek. "

" Tamam bu kadar romantizm fazla. Hem sana kızgınım hala "

" Haydaa. O niye? "

" Bugün topu bana vermedin "

Ufak bi kahkaha attı. 32 dişi de görünmek zorunda değildi bence. Ama gülünce de çok tatlı oluyor anasını satayım.

" Komik değildi bence. Hem sen neden beni denize getirdin? "

" 3 yıl denize gidemedim demiştin. 3 yılın acısını çıkarmalı bence. Hem denizi sevdiğini söyledin? "

" Seviyorum ama... "

" Beni daha fazla "

" Hayır şapşal. Beden dersinden çıktık. Eşofmanla denize mi gidilir? "

" Tek derdin bu olsun yaa. Sen eşofmanla da çok güzelsin. Hatta dur tam zamanı "

Birden önüme diz çöktü. Valla manyak bu çocuk. Asıl ben kalpten gitmesem iyidir.

" Sedef Kaya ay pardon Demir'di dimi bak Allah söyletti "

" Şapşal yaa "