Hoşça Kal | texting

yirmi

"Eray ne bağırıyorsun?" diye sakince konuşmaya çalıştım.

Saatler sonra sonunda mesajımı görmüş beni arayıp bağırmaya başlamıştı.

"Ne demek ne bağırıyorsun Kumru? Uyuyorum uyandığımda sevgilim başka yere hiç haz etmediğim çocukla gitmiş."

Eray sinirle bağırmaya devam ederken derin bir soluk aldım.

"Seni elli defa aradım Eray. Ayrıca ben senden izin almak zorunda mıyım gideceğim yerler için? Sen benden izin mi alıyorsun?" diye konuştuğumda güldü.

"Ben senin yaptığın gibi elin kızlarıyla bir yerlere gitmiyorum." Sinirle telefolumu sıktım.

"Eray o elin erkeği dediğin kişi tam beş yıldır benim hayatımda. Sen yokken zaten o vardı hayatımda. Ne için kıskançlık yapıyorsun anlamıyorum. Sen geldiğinde o zaten vardı."

Alttan almaya çalışıyordum ama artık yeterdi. Berkin'le alıp veremediği neydi bilmiyordum.

"Şu anda zaten hayatındaymışım gibi davranmıyorsun Kumru. O çocuğu sevmediğimi bile bile bana söylemeden köye gitmişsin onunla."

Allah'ım sabır ver ya rabbim.

"Senin onu sevip sevmemen umurumda değil. Sevmemekte özgürsün. Ne dersen de o benim en yakınım. Sen yokken de öyleydi, sen varken de öyle olacak. Hatta sen olmadığında bile öyle ola-"

Söylediğim cümleyi fark etmemle elimi ağzıma kapattım.

O kadar sinirlenmiştim ki ne dediğimi kontrol edemiyordum.

"Ben gittiğimde de öyle olacak, öyle mi? Sen zaten benim gideceğimi kafanda ayarlamışsın Kumru. Boş yere aylardır birlikteymişiz biz." Sesi kısık gelmeye başladığında gözlerim dolmuştu.

"Eray öyle demek istemedim." desem de beni dinlemek istemedi. "Sana iyi tatiller." deyip telefonu kapattı.

Yanlıl cümle kurmuştum. Gerçekten yanlış bir cümle kurmuştum.

Gözlerim dolu dolu bir haldeyken telefonu kulağımdan çektim.

Buz gibi odada dakikalardır Eray'la konuşuyordum. Daha doğrusu tartışıyordum.

Benimle sevgili olurken zaten Berkin'i biliyordu. Buna rağmen Berkin'i sorun edip durması gerçekten can sıkıcıydı.

Ayrıca uyuyordum mu demişti? Akşam sekizde yatıp öğleden sonra 5te mi kalkmıştı? O nasıl bir uyumaktı?

Sinirden ellerim titrerken odadan dışarı çıktım. Soba yanan odaya yöneldim.

Odaya girdiğimde herkesin gözü bana dönmüştü. Berkin'in endişeli gözleriyle göz göze gelince nefesimi tuttum. Böyle bir muameleyi hak etmiyordu.

"İyi misin? Dışarı çıkalım mı biraz?" diyerek oturduğu yerden kalktığında başımı salladım. Temiz hava almak istiyordum.

Kapının arkasındaki askılıktan montlarımızı alıp kolumdan ittirdi beni. "Yürü." diye fısıldadı. Diğerleri bir şey sormadığı için memnun kalarak odadan çıktım.

Üzerime montumu giyip yürümeye devam ettim. Botlarımızı da giyip evden çıktık.

Berkin cebinden eldivenlerini çıkarıp takınca ben de elimi cebime soktum. Ama eldivenlerim yoktu? Doğru ya şapkamın içine sokmuştum eldivenlerimi.

"Eldivenlerin yok mu?" diye sordu. Kafamı iki yana sallayarak ellerimi cebime soktum.

"Başka bir şey mi konuşalım yoksa anlatacak mısın?" diye sordu. Karlı yolda usul adımlarla yürüyorduk.

"Sürekli seni sorun etmesinden bıktım Berkin. Yanımda nefes almanı bile kıskanıyor resmen."

Berkin'e baktığımda dudaklarını alay eder gibi kıvırmıştı. "Kendine dair ufacık bile güveni yok. Onu bırakmandan korkuyor."

"Böyle giderse yaşanacak zaten. Mutlu olmak, sevmek ve sevilmek için başladığım ilişkimde ikimizden çok senin adın geçiyor."

Berkin sessiz kaldı. Zaten o da farkındaydı.

"Kendim için demiyorum yanlış anlama. Yani beni seç manasında demiyorum. Ama gerçekten seni bu kadar yoran bir ilişkiye niye devam ediyorsun?"

Söylediklerine gülümsedim. "Ben de bilmiyorum." diye cevapladım.

"Genelde onunlayken mutluyum. Çok güzel anılarımız var ama senin adın geçtiği an iğrenç bir ilişkiye dönüşüyor."

Berkin bana dönerek tek elini kaldırıp şapkamı kafama geçirdi.

"İkiniz de bana aşıksınız bence." diye umursamaz bir sesle konuştuğunda güldüm.

"Hatta iddiaya girdik ilk kim ayrılırsa diğeri seninle sevgili olacak." dediğimde omuzlarını dikleştirdi. "Hayranım çok." diye havalı bir sesle konuştu.

Dudaklarımda bir gülümsemeyle aptal surat ifadesini izledim.

Eray gerçekten şu çocuktan nefret etmen o kadar saçmaydı ki...

Ama yine de keşke o son cümleyi söylememiş olsaydım.

*

Eray neden Berkin'den hoşlanmıyor sizce? Sadece erkek olduğu için mi yoksa Kumru'ya karşı bir şeyler hissettiğini düşündüğünden mi?

Berkin, Kumru'yu seviyor mu sizce?

Yok ya daha sevmiyor diyenler?

Sevmeye başladı bence diyenler?

Yorumlarınızı ve yıldızlarınızı bırakmayı unutmayınn😽❤