otuz dokuz

431 72 31
                                    

"Mal mısınız siz ne bakışıp duruyorsunuz?"

Biz yine hep birlikte Gökçe'nin evindeydik. Aslında ben buradaydım ama az önce Berkin gelmişti.

Berkin geldiğinden beri Gökçe'yle birbirimize kaçamak bakışlar atıyorduk.

Ben salak mıydım da gerçekten bu konuya takılıyordum?

"Ben burada istenmiyorum gibi hissettim." Berkin mırıldanarak ayağa kalktığında Gökçe kolundan tutarak kanepede yanına çekti onu.

"Saçmalama ekmek yanaklım, ne istenmemesi." Berkin küskün bir şekilde oturup gözlerini başka tarafa çevirdiğinde gülümseyerek onu izledim.

Berkin'i çok özlemiştim.

Gözlerim dolduğunda hemen kafamı yukarı çevirdim. Şu an ağlamak istemiyordum.

Yıllarca çok yakın olduğum birisiyle arama mesafeler girmiş olması canımı sıkıyordu. Bu mesafeyi kendim koymuştum resmen.

"Öyle valla, istenmiyorum artık." Berkin'in sesini duyunca gözlerimi ona çevirdim.

"Yok öyle bir şey." derken Gökçe Berkin'e sarılmıştı. "Biz bir şeyler konuşuyorduk da sen gelince yarım kaldı, o yüzden bakışıyorduk."

Eh kısmen doğruydu bu.

"Kumru tarafından istenmiyorum zaten. Hanımefendimiz hiç tanışmamışız gibi davranıyor." Berkin'in gözleri gözlerimi bulduğunda nefesimi tuttum.

"Bu aralar iyi değilim Berkin, biliyorsun." desem de Berkin tabii ki inanmadı. "Keşke sadece bu aralar böyle olsaydın."

"Ya Berkin-" Konuşmaya başlamıştım ki lafımı kesti. "Boş bahaneler istemiyorum Kumru. Neden böyle davrandığını söylemeyeceksen başka bir şey de söyleme."

Berkin'den er ya da geç böyle bir tepki beklediğim için şaşırmamıştım. Ne söyleyeceğimi bilemiyordum.

Eray kafamı karıştırdı da ben de senden şüphelenmeye başladım mı diyecektim? Üstelik tüm hal ve hareketleri aynıyken?

"Berkin valla kafamın içinde neler dönüyor ben bile anlamıyorum." diye mırıldandım. "Benimle alakalı olan kısmını bana anlat." diye hemen cevap verdi.

Anlatmak kolay olsa anlatırdım zaten.

"Anlatabileceğim bir şey yok." Gökçe'ye baktığımda söyle der gibi bakıyordu. Bu konuyu Berkin'e açacak olsam bile yalnız olduğumuzda söylemem gerekirdi. Gökçe'den hiçbir şeyimizi gizlemiyor olsak da yalnız olmak daha doğruydu.

Yalnız ben bayağı bayağı Berkin beni seviyor moduna girmişim sanırım. Net doğru çıkacak gözüyle bakıyordum olaya.

"Anlatmak istediğin bir şeyler olduğuna eminim. Gözlerinden anlaşılıyor bir şeyler sakladığın. Anlattığın zaman seni öldürecek değilim, niye çekiniyorsun anlamıyorum ki." derken Gökçe'nin yanından kalkıp benim yanıma geldi.

Yatakta oturduğum için yanıma oturdu. "Yıllardır her şeyini anlatabildiğin Berkin'le aynı kişiyim ben. Sen niye artık bana bir şey anlatmıyorsun?"

Seni kaybederim diye korkuyorum. Yemin ederim bundan çok korkuyorum Berkin.

"Berkin seninle alakası yok. Kimseye bir şey anlatmıyorum ben." dediğimde elini uzatıp elimi tuttu. Yine gerilmiştim. "Sen her şeyini anlatan birisisin Kumru. Böyle içine atarsan kötü olursun. Defalarca kez söyledim; bana anlatmak istemezsen bari Gökçe'ye anlat."

İçime derin bir nefes çektim. Şu çocuktan şüphelenmeme gerek var mıydı? Her zamanki gibi iyiliğimi düşünen Berkin'di işte. Her zamanki gibi bakıyordu. Her zamanki gibi tutuyordu elimi.

Eray Allah belanı versin ya kafamı böyle karıştırdığın için.

"Berkin sanırım sana anlatmam gereken bir şeyler var." dediğimde kafasını salladı hemen.

Artık galiba anlatıp kurtulmalıydım. Nereye kadar Berkin'den şüphelenerek devam edecektim ki?

Eray'ın bana söylediklerini ona söyleyip gerçekleri öğrenerek kurtulacaktım. Ondan şüphelenmem hiç doğru değildi.

Berkin kendisinden şüphelendiğimi öğrenince çok üzülürdü, o yüzden bunu ona söylemeyecektim. Umarım o da anlamazdı.

*

Artık söyler misin lütfen valla kuruduk kaldık burada ya

Diğer bölüm artık konuşsunlar, bir şeyler ortaya çıksın bakalım

Yorum ve yıldızları bekliyorummmm

Kalp kalp kalp kalp

Hoşça Kal | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin