Güç bela geldiğimiz evin önünde burnumu çekerek ters ters Birce'ye bakıyordum.
Onun yüzünden bir taraflarımız donmuştu resmen.
"Az sonra bedenim iflas edecek çalın biriniz şu kapıyı." Berkin'in sinirli sesini duyunca sinirin hak verdim. O kadar üşümüştüm ki bu sinirle Birce'yi dövebilirdim ama tabii kendim de gelmek istemiştim.
"Ay söylenme be içeride ısınırsın." diyerek kapıyı çaldı Birce. Kendisinde üşümekten bayılmak üzereydi.
Kapı birkaç saniye içinde gözleri mavi mavi parlayan bir çocuk tarafından açıldı.
"Hoş geldiniz, geçin geçin." diyerek bizi hemen içeri davet etti. Botlarımızı çıkarıp içeri girdik.
Bizi bir odaya yönlendirince oraya yürüdük. Kapıdan içeri girer girmez yine soba sıcağı yüzüme vurmuştu. Soğuktan sıcağa geçtiğimiz zamanlar ağlayasım geliyordu mutluluktan.
"Geberdik soğuktan." diye söylendi Berkin. Kimseyle selamlaşmadan sobanın başına geçti. Ben de hemen yanına geçmiştim.
"Arkadaşların mı bunlar?" diye sordum. Evde 3 kız ve bize kapıyı açan çocuk vardı.
"Dördü kardeş, ben büyük kızlarıyla arkadaştım." diye cevap verdi. Canım ciğerim Berkin'imi kıskanma modumu hemen açabilirdim. Çünkü onun en yakın arkadaşı ben ve Gökçe'ydi.
"Bizim kadar yakın mıydın?" dediğimde ağzını görmesem de gözlerinden güldüğünü anladım. "Değildim, korkma."
"Montlarınızı çıkarsanıza." diye kızlardan birisi konuşunca onlara döndüm. Kızlara selam bile vermemiştik, ayıp olmuştu.
"Merhaba ben Kumru bu arada. Berkin'in yakın arkadaşıyım." diye kendimi tanıtıp üzerimdeki montun fermuarını açtım. Montumu çıkarınca atkımla eldivenlerimi de çıkardım.
"Merhaba ben de Berkin. Kumru'nun yakın arkadaşıyım."
Berkin'in söylediklerine gülerek omzuna hafifçe vurdum. "Dalga geçme." diye kızdım.
Berkin de montunu çıkarınca kızlardan birisi montlarımı alıp götürdü.
"Ee nasılsınız; nasıl gidiyor?" derken sobanın yanındaki mindere oturdu Berkin.
Gözlerini bana çevirip yanındaki boşluğa eliyle vurdu. "Gel otur." Onu dinleyerek yanına oturdum. Ben sobanın tam dibindeydim şu an.
"Ne yapalım aynıyız valla." diyen bize montlarımızı çıkarmamızı söyleyen kızdı.
Sizin için de zahmet olacak ama kendinizi tanıtsanız keşke.
"Bu arada benim ismim Nur. Berkin'in çocukluk arkadaşıyım."
Kız konuşur konuşmaz sinir oldum tabii. Berkin'in çocukluk arkadaşı olduğunu belirtmesine gerek yoktu. Ben de beş yıllık arkadaşıydım ve her günümüz yan yana geçmişti.
Kıza cevap vermeden başımı salladım. "Bu benden bir küçük kadeşim Eren, bu da onun küçüğü Şeyma, bu da en küçüğümüz Halime." Kız sırayla kardeşlerini de tanıtınca yine başımı salladım. "Memnun oldum." dedim sadece.
"Tatil diye mi geldiniz siz?" diyen Şeyma'ydı. Yok Şeymacım okul var ama bizim gelesimiz geldi.
Kumru sakin ol herkese gıcık olmak zorunda değilsin.
"Aynen, 10 günlüğüne geldik." diye cevap verdi Birce. "Sizinkiler nerede, niye evde teksiniz siz?" diye soran Berkin olmuştu.
"Bizimkiler dayımlara gitmişlerdi bugün. Dayımların evin çatısında sorun varmış hâlâ onunla uğraşıyorlardı. Biz de gelmeyin dedik bu saatte karlı havada yola çıkmasınlar diye." Eren açıklama yaptığında gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hoşça Kal | texting
Short StorySizce ben arkadaşıma aşıkmış gibi davranarak şaka yaptıktan sonra gerçekten aşık olmuş muyumdur? * 21.01.2022'de yayınlandı. 27.02.2022'de tamamlandı. Text 1 - 22.02.2022 Anonim 1 - 24.02.2022