Hoşça Kal | texting

elli

BerkinBebekim: Gerçekten bir daha konuşmayacak mıyız?

Sonunda beklediğim mesaj gelmişti. Günlerdir Berkin'in bana tekrar mesaj atmasını bekliyordum. Çünkü salağın tekiydim.

Eskisi gibi yakın arkadaş olalım demeyecektim. Sadece eskisi gibi görüşelim, konuşalım diyecektim. İstesem de artık arkadaş olamazdık çünkü.

Zor da olsa kabullenmiştim. Onunla eskiden olduğu gibi yan yana olacaktım. Belki düşüncelerim değişirdi. Gökçe'nin düşüncesine uyacaktım sanırım.

Berkin'siz geçmiş olan bir haftam berbat olduğu için onsuz hiçbir şeyden keyif alamayacağımı anlamıştım. Hayatımda olmasını bu kadar çok istediğim kişiye bir şans vermemin yanlış bir şey olmadığına karar vermiştim.

Kumru: Yüz yüze konuşalım mı?

BerkinBebekim: Ciddi misin?

Kumru: Ciddiyim

Kumru: Sakince konuşmamız gerek

BerkinBebekim: En son görüştüğümüz yerde buluşalım mı?

Kumru: Yarım saate orada olalım

BerkinBebekim: Tamamm

Telefonu kapatır kapatmaz üzerimi değiştirmek için dolabımın karşısına geçtim. Heyecanlı hissediyordum. Berkin'le ne konuşacağımı iki gündür kafamda tekrar ettiğim için gidince söyleyeceğim her şey hazırdı.

Umarım istediklerime uyardı. Ki uyacağına da emindim.

Ben ne kadar onu kaybetmek istemiyorsam o da beni kaybetmek istemiyordu.

Berkin'e söylediğim gibi yarım saat içerisinde hazırlanmış ve sahile varmıştım.

Berkin benden önce gelmiş, en son oturduğumuz yerde oturuyordu.

Onu görünce heyecanlanmadan edememiştim. Çok özlediğimi fark etmiştim.

Normal adımlarla ona doğru yürümeye başladım. Geldiğimi fark etmemiş, yerdeki çimlerle oynuyordu.

Üzerinde beyaz bid tişört vardı. Altında da siyah bir eşofman vardı. Evde oturduğu haliyle gelmiş gibiydi.

Kafasında şapka olduğu için saçlarıbı göremiyordum. Onu inceleyerek yanına kadar yürüdüm.

Yanına geldiğimde beni fark ederek kafasını kaldırdı ve günler sonra ilk kez göz göze geldik.

Berkin oturduğu yerden kalkacaktı ki elimde durdurdum. "Kalkma ayağa, saygı duruşuna mı geçeceksin?" diyerek karşısına oturdum.

Garip bir ortamdaydık tam şu an. Gergin hissediyordum. Sanki ilk kez görüştüğüm birisi karşımdaymış gibiydi.

Berkin gözlerime bakmıyordu. Ben onun yüzüne bakıyordum ama onun gözleri etraftaydı.

"Nasılsın?" diye sordum laf açmak için. Berkin gözlerini gözlerime çevirdi. Çok şükür dememek için kendimi zor tutmuştum.

"İyiyim, sen nasılsın?" diye klasik bir şekilde cevapladı. "Gerçekten soruyorum Berkin." diye konuştum. Gerçekten nasıl olduğunu öğrenmek istiyordum.

"Ne iyiyim ne de kötüyüm." dedi dürüst bir şekilde. Sakince başımı sallayabildim sadece.

"Ne konuşacağız?" diye sordu. "Söyleyebileceğim her şeyi söyledim sana." diye devam etti.

Çantamın kulpuyla oynarken ona bakmaya devam ediyordum. Konuşurksn gözlerini sürekli gözlerimden çekiyordu.

"Benim konuşmak istediğim şeyler var. Ben daha hiçbir şey söylemedim." dediğimde gözlerinde endişeli bakışlar gördüm.