altmış bir

425 69 18
                                    

Ben bu hayata beklemek için gelmiştim sanırım.

Berkin'in fakültesinin önüne gelmiştim. Aslında Gökçe de buraya gelecek burada buluşacaktık ama o eve gitmişti. Haliyle tek başıma beklemek zorunda kalmıştım. Berkin'in dersinin bitmesinde yarım saat kadar olduğundan dakikalardır bekliyordum.

Kendime karton bardakta kahve almış, iki de çikolata yemiştim ama Berkin'in dersi maalesef hâlâ bitmemişti. Birazdan sınıfı basıp onu kaçıracaktım.

Telefonumu çıkarıp Gökçe'ye sesli mesaj attım. "Beni buralarda bir başıma bıraktın ya, yazıklar olsun sana."

Gökçe sürekli Berkin ve beni yalnız bırakmaya çalışıyordu. Eskisi gibi üçümüz beraber gezelim istiyordum ama Gökçe birlikte vakit geçirmemizi söylüyordu.

Gökçe yanımızdayken de birlikte vakit geçirirdik işte.

Yıllardır zaten hep yan yana olduğumuzdan şimdi bizi yalnız bıraktığında kötü hissediyordum. Çünkü aslında kendisini yalnız bırakmış oluyordu.

Berkin'le baş başa vakit geçirmek çok eğlenceli olsa da Gökçe'nin yalnız kalmasından, iyi hissetmemesinden korkuyordum. O yüzden mükemmel bir plan yapmış Berkin'i bekliyordum.

Mükemmel planım da yiyecek bir şeyler alıp Gökçe'ye gitmekti...

Berkin dersten çıkana kadar burada yorgunluktan ölmezsem tabii. Kaldırım taşına oturmuş bekliyordum.

"Kumru." Berkin'in sesini duymamla kafamı hemen o tarafa çevirdim. Berkin kapıdan çıkmış bana doğru yürüyordu. Zaten kapının hemen dibinde olduğum için bana seslendiğinde sesini kolayca duymuştum.

Oturduğum yerden kalkıp üzerimi silkeledim. "Tüm yılın konu tekrarını mı yaptınız?" diye söylendiğimde sesli bir nefes verdi. "Sorma sorma ölüyordum sıkıntıdan."

"Neyse, gel seni bir öpeyim." derken elimden tutup kendine doğru çekti beni. Sol yanağıma eğilerek dudaklarını bastırdı. Yanağımı öper öpmez ben sırıtmıştım. "Ben de seni." dediğimde başını çevirerek yanağını bana uzattı.

Dudaklarımı hafif bir şekilde yanağına bastırıp geri çekildim. "Gökçe nerede?" dedi etrafa bakınarak. "Eve gitti ama biz de oraya gidiyoruz." diye cevap verdim.

Her zamanki gibi Berkin'in koluna sarıldım. Yan yana yürümeye başladık. "Yiyecek bir şeyler alalım." diye konuştuğumda başını salladı. "Olur, çok acıktım zaten." diye cevap verdi.

"Berkin ben sana bir şey soracağım." diye konuştuğumda başını bana çevirdi. Gözlerime bakarak bekledi. Konuşmasını beklememe gerek yoktu. Direkt soracaktım zaten.

"Sen niye artık bana Kumruşum demiyorsun?"

Berkin'in dudakları iki yana keyifle kıvrılmıştı. "Bu soru ne zaman gelir diye bekliyordum." Başını önüne çevirdi. Bir iki adım attıktan sonra konuştu.

"Kumruşum derken tamamen arkadaşça bir sevgiyle söylüyordum. Şimdi söylerken sahte bir şekilde öyle diyormuşum gibi hissediyorum." Gözlerimi devirmiştim. "Of saçmalama ya." Bana öyle seslenmesini çok seviyordum.

"Saçmalamıyorum ya cidden öyle. Seni kandırıyormuşum gibi oluyor." Kafamı iki yana sallayıp kafamı ona doğru eğdim. Yüzüme baktı. "Sevgilinim şu an senin. Nasıl kandırabilirsin ki beni?"

Geriye çekildim. Kollarındaki elimi eline indirerek parmaklarımızı birbirine geçirdim. "Ben bana öyle seslenmeni çok seviyorum." diye huysuzca konuştum. "Sen bana öyle seslenmeyi bıraktığından beri üzülüyordum ama son zamanlarda unutmuştum. Bugün yine aklıma geldi."

"Üzülüyor muydun?" diye şaşırarak sorduğunda ona bakarak başımı salladım. "Kumruşun olmaya devam etmem lazım." dedim. Berkin bu dediğimde gülerek başını salladı.

"Emredersiniz sevgilim hanımefendisi."

Keyifli bir şekilde yürümeye devam ederken üniversitenin açıldığı günden beri yaşanmasını istemediğim şey yaşandı maalesef. Karşımıza eski sevgilim ve Berkin düşmanı olan Eray çıktı.

Yanından geçip gitsek belki bizi görmeyebilirdi ama yanındaki kişi bizi görüp ona söylediği için bizi görmüştü. Eray ilk benim yüzüme sonra da Berkin'e bakmıştı.

"Berkin diğer taraftan gidelim mi? Şimdi canımızı sıkacak şeyler söyler." diye fısıldadığımda Berkin ciddi bir surat ifadesiyle Eray'a bakıyordu. Eray'ın yüzünde ise alaycı bir gülüş vardı.

Eray bize doğru yürümeye başlamıştı. Maalesef biz de ona doğru yürüyorduk zaten. "Vay." dedi yanımıza gelir gelmez. Birbirine tutunmuş parmaklarımıza bakıp bana döndü. "Söylediğim şeyler gerçekmiş değil mi? Sen de anlamışsın sonunda."

Cevap vermesem susup gider miydi?

"Berkin'in seni arkadaşı olarak görmediğine emindim de senden bunu beklemiyordum doğrusu." dediğinde Berkin ona doğru bir adım attı. Elini sıkıca tuttum.

"Şu an sen kim olarak karşımıza geçmiş konuşuyorsun? Hatırladığım kadarıyla ne benim hayatımda ne de onun hayatında bir yerin var senin." Berkin sakin bir şekilde konuşmuş olsa da ciddiyeti beni biraz korkutmuştu.

"Eski sevgilime hayırlı olsun demeye geldim." Eray gevşek bir şekilde konuşunda Berkin ona biraz daha yaklaşacaktı ki tuttuğum elinden çektim. "Yolumuzdan çekil. Seni ilgilendiren bir şey yok burada." diye konuştum.

Tüm keyfimi kaçırmıştı yemin ederim.

"Tahmin ettiğim şeylerin gerçek çıkmasını kutlayamaz mıyım?" Eray n'olur git ya. "Bravo gerçekten seni arkadaşı olarak gören bir kızı ikna edip elini tutabildiğin için."

"Hiçbir şey söyleme ya da bizimle tek kelime konuşma hakkın yok senin. Berkin'e ya da bana laf etmek yerine benim yanımdayken düşündüğün kız arkadaşının yanına git." derken kaşlarımla arka tarafı gösterdim. Orada bir kız vardı. O kızın bahsettikleri kız olduğunu düşünmüştüm.

"Ben en azından dürüstçe söyledim sana her şeyi Kumru. Senin gibi 'hayır'lar arkasına sığınmadım." Eray tekrar konuştuğunda Berkin'in daha da sinirlendiğini anlamıştım. "Seninle konuşmak istemiyorum." deyip Berkin'i tuttuğum elinden çektim. "Gidelim."

Berkin yerinden kıpırdamayınca yüzüne baktım. "Daha fazla burada durmak istemiyorum." diye konuştum. Berkin yüzüme baktı. Gözlerini kapatıp açtı. Eray'a döndü. "Bir daha yoluma çıktığını görmeyeyim Eray. Yanımda Kumru da olmazsa inan bana ben sakin kalacak birisi olmam."

Eray bir şey demeden yanından yürüyünce ben de hemen peşinden yürüdüm. Ellerimiz hâlâ ayrılmamıştı zaten.

Oradan birkaç metre uzaklaşınca konuşma gereği duydum. "Berkin böyle ciddi durma lütfen ya." Sinirini atlatamamış görünüyordu.

"Kumru sessiz kalalım biraz olur mu?"

Yine Kumruşum dememişti.

*

Eray bir kez gözükmen lazımdı ama artık sana elveda bir daha seni görmeyeceğiz

Berkin'im aslanım sinirlenme kurt bakışlım👉❤👈

Yıldızlar parlasııın💫

Hoşça Kal | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin