1 Hafta sonra
Birisi belime vuruyordu. Gözlerimi araladım.
"Hah sonunda kalkabildin be kızım." Oooff yine mi? 1 haftadır bu çöpçü uyandırıyo beni. Tam 1 haftadır bu otobüs durağında yatıyorum. Ne yapayım yetimhaneye en uzak yer burası beni aramaya başlamışlardır bile.
"Ama yeter be kızım. 1 haftadır sustum ama yeter senin yüzünden işim aksıyo doğru düzgün yapamıyorum işimi." dedi çöpçü bana kızarak.
"Tamam be amca anladık. Anlamıyomusun sen beni ,okula erken gitmem lazım sabah erken geliyom buraya ,o aradada uyuya kalıyorum." 1 haftadır aynı yalanı söylüyorum ,valla bıktım yalan söylemekten nefret ediyom ,eğer gerçeği bu amcaya söylesem polise gider ,polis yetimhaneye gider aslında yanlızca polis değil bende yetimhaneye geri dönmek zorunda kalırım.
"Eee hadi ama kalak yeter ya hala geçmiş karşıma oturuyo." diye yine kızdı amca ayy ne sinir bi adam ya.
"Tamam amca sende hiç halden anlamıyon valla sana karşı saygısızlıkta etmek istemiyom." dedim .
Okula geldiğimde Hatice tek başına bahçede oturuyodu koşarak yanına gittim arkasından ;
"Gız Hatçeeee." diye bağırdım.
"Ayh ya rabbim sana geliyooom. Ya kanka ödümü patlattın." dedi bağırarak.
"Zaten ödün patlasın diye bağırdım başka bi amacım yoktu yani. Neyse boşver onuda bizim iki çatlak nerde?" dedim etrafta Damla ile Aslı'yı ararken.
"Hiç sorma kanka ya."
"İyi tamam sormam."
"Ya kanka sorsana." dedi.
"Ayh sende bi karar ver sorayım mı ,sormayayım mı?" dedim.
"Sor kanka sooor."
"Of kanka amma boş yaptın ama söylesene artık." dedim sinir etti beni ya alt tarafı neden gelmediklerini söyleyecek.
"Kanka adı üstünde ÇATLAKLAR ,bunlar tutmuş bu havada kamp yapmışlar parkta ,çok fena hasta olmuşlar." dedi Hatçe.
"Ya bugün dövüş dersimiz vardı Damla'yla."
"Ne dövüşü lan." dedi Hatçe. Ayy ben Damla'ya söz vermiştim söylemem diye ağzımdan kaçırmış bulundum sanırım biraz.
"Ne dövüşü kanka ben öyle bir şey demedim. Ayy neyse bide bunların bünye zayıf hemen kapmışlar şifayı demekki." diye değiştim konuyu. Bakın bana turp gibiyim maşşallah bana 1 haftadır dışarıdayım hiç hasta oldum mu? Hayır olmadım. Neden? Çünkü benim bünyem çok güçlü.
O esnada okul mikrofonundan bi cızırtı geldi ,sonra ;
"Lütfen herkes okul televizyonunun yanına gitsin bi duyuru var." diye bi ses geldi. Bu ses Emre'nin sesiydi.
"Kanka hangi televizyonun yanına gideceğiz?" dedi Hatice dalga geçer gibi. Çünkü dalga geçiyodu yoksa neden öyle desin?
"Bence giriştekine gidelim." dedim ,ya okul o kadar büyük ki ,zaten sahibide zengin her koridorda en az 2 televizyon var.
Televizyonun yanına gittik. Birkaç saniye sonra Emre yanımda belirdi.
"Aaaaaa." diye bağırdım ,bu konuyu daha önce konuştuğumuzu sanıyorum başka şekilde bağıramayacağıma göre mesela ğğğğğğ diye bağıramam demi ,herkes bunun farkında mı?
"Lan oğlum mal mısın?" dedim ama öyle yani doğru o gerçekten mal.
"Şşş sus! Televizyona bak." dedi arkama döndüm ,televizyona baktığımda herkes bana bakıp gülmeye başladı. Gözlerim doldu kalbim cız etti ben Emre'ye ne yaptım ben neden bana böyle davranıyo hâlâ aklım almıyo. Onun babasının parası var diye o zengin diye bana bu şekilde davranmaya hakkı yok. Yani açıkçası şuanda GÖZ YAŞIM PIT KALBİM ÇIT.
"Tadaa sürprizimi beğendin mi?" dedi Emre pişkin pişkin gülerken. Ona sert bi tokat attım. Herkes daha çok gülmeye başladı ama bu defa bana değil Emre'ye gülüyorlardı. Tabi siz ne olduğunu bilmiyosunuz sanırım ,yanlış bilmiyorum demi? Televizyonda benim resmim vardı ,otobüs durağındaki resmim.
Ağlayarak oradan uzaklaştım.
"Pislikler gülmeyin!" diye bağırıp bi tokatta Hatice attı Emre'ye sonra peşimden geldi. O esnada okuldaki herkes Emre ile dalga geçiyodu.
"Aaay Emre karizma yerlerde."
"Kızlardan dayak mı yedin sen az önce?" gibi şeyler söylüyorlardı.
Banka oturdum ağlamaya başladım şu güne kadar herkes tarafından dışlandım bana tek bi kişi sahip çıktı oda Hatice'ydi.
"Amine'm iyi misin?" dedi Hatice yanıma otururken.
"Sence ,sence ben iyi olabilir miyim şuan?"
"Evet. Hatta bence ,turp gibisin turrpp koççum benim." dedi birden bağırarak. Sanırım maksadı beni gaza getirmekti sizce ben gaza geldim mi? Evet doğru bildiniz gaza geldim.
Birisi sırtıma dokundu. İrkildim birden. Arkama döndüm.
"Güneş Ali... tamam sende geç dalganı gül bana hadi ge-..." eliyle ağızımı kapattı.
"Bi sus be bi sus ,buda kafa yani dır dır dır. Ben Deniz'in adına özür dilemeye geldim." dedi.
"Neden kendisi korktuda seni mi gönderdi?" dedim.
"Hayır korkmadım hem senden neden korkacakmışımki?" diyerek yanımıza geldi Emre.
"Amine'ciğim Emre sana bir şey söyleyecekmiş. Öyle değil mi Emre?" dedi Yusuf hoca Emre'yi dürterek.
"Ya hayır hocam ya ben bu kızdan özür mözür dilemem." dedi Emre bağırarak.
"Emre o özür dilenecek ,yoksa-..."
"Yoksa welcome to AHİRET!" dedim hocanın sözünü kesip.
"Yok Amine yoksa welcome to disiplin." dedi Yusuf hoca.
"Oooff özr dilrm." dedi Emre ağız ucuyla güya özür dilerim diyecekmiş. Aslında keyfim yerine geldi vallaha ,şuan Emre benden özür dilemeye çalışıyo. Tam tarihe geçecek an.
"Deniz düzgünce et şu özürünü öyle ağız ucuyla olmaz." dedi Güneş.
"Ya sen benim ikizim misin ,yoksa şu kızın mı?" dedi Emre.
"Ben şuan kardeşimin yanında olamam şu durumda haklı olan tek bi kişi var oda Amine Deniz." diye beni savundu Ali.
"Öyle olsun Ali."
"Emreeee hadi." dedi Yusuf hoca.
"Ooofff iyi be özür dilerim!" dedi Emre.
"Hımm bi düşünmem lazım." dedim.
"Bana bak kızım-..."
"Baktım ve affettim. Şimdi defolabilirsin." dedim.
"Bir daha benim sözümü kes-..."
"Kesersem nolur hayır en fazla ne yapabilrsin yine benim resimlerimi falan mı paylaşırsın?" dedim.
"Ya sabır ya selamet!" diye bağırdı.
"Şimdi gidiyorum ama sen görürsün."***
Kitabımı okuduğun için teşekkür ederim güzel insan...❤❤❤
(Yazardan not= Lütfen oy vermeyi unutmayın. Kitabım için görüşlerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz.🤗)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA
Randomİnsana yaşadıkları ağır gelir bazen ama yaşamaktan vazgeçmez, daha doğrusu vazgeçemez. Kiminin canını sevdiği yakar, kiminin babası, annesi, kiminin en yakın arkadaşı yakar canını. Kiminin yarasını sararlar, kimin yarasını umursamadan öylece bırakır...