Güneşin tepeden kendilerine baktığı bir zamanda, dışarıdaki banklardan birine oturmuştu İngiltere. Her yerde onu takip eden Fransa da yanına kurulmuş, parmakları arasındaki bisküvi paketi ile oynuyordu.
Hiçbir şey umrunda değilmiş edasıyla etrafa bakarken küçük bir şarkı mırıldanıyordu fransız aksanı ile. Bu durum İngiltere için katlanılamazdı. Sonuç olarak burada oturup hem kendisini hemde onu düşünüyordu ama Fransa yardım etmek yerine boş boş oturuyor, zamanın tadını çıkarıyordu.
Fransa; Bu kadar çok düşünme. Emin o bir çaresine bakacaklardır.
İngiltere; Bende bunun olmaması konusundaki ihtimalleri düşünüyorum. Ya Ukrayna düştükten sonra müdahale etmeye karar verirlerse?
Fransa; Ekonomik ve siyasi yönden herkesin işine taş koyacak bir sorun bu. Bence büyümeden halletmeye çalışacaklardır..
İngiltere bu ihtimale hiç inanmıyordu. Tek başlarına ateşkes çağrısı yapmış lâkin başarısız olmuşlardı. Ve bundan sonrasında da ne yaparlarsa yapsınlar elden hiçbir şey gelmeyecekti. Ona göre bu krizi durdurabilecek tek kişi Amerika idi ama o da bunu uzatabildiği kadar uzatıyordu. Neden, neden olabilecek en kötü senaryonun doğmasına izin veriyordu?
Fransa; Amerika'nın neyin peşinde olduğunu bilmiyorum.. ama sanki bu bu Rusya/Ukrayna savaşı onun gözünde bir fırsatmış gibi geliyor.
İngiltere duydukları ile eğik başını kaldırıp Fransa'ya baktı. Duydukları ilgisini çekmiş olmalı ki fal tası misali açılmıştı gözleri.
İngiltere; Ne tür bir fırsat?
Fransa; Hatırlarsan bir keresinde Amerika'nın süper güç konumunu devirecek bir proje geliştiriyorduk. Sen, tuhaf bir şekilde buna sessiz kalan Amerika'yı eleştirmiş ve kısa sürede olsa projesi durdurmak istediğini söyleyip rafa kaldırımıştın.
İngiltere; Oh- olamaz.. bunu cidden yapmıştık değil mi..?
İngiltere bir an için karamsarlık içinde donup kalmış, Fransa ise İngiltere'nin bu korkutucu haline bakıp daha da gerilmişti. Biraz önce dediklerini aklında kendince tarttığı vakit gerginliği daha da artmıştı.
İngiltere; Amerika bize ders vermeye çalışıyor ha? Bu hakkı ona kim tanıdı ki?!
Fransa; M-mantıklı konuşmuyorsun..
İngiltere; Ona denk bir ülke istemiyor ve bizim bunu yapacağımızı anladığı vakit doğuda bulunan Rusya ile tehdit ediyor..
Amerika onların gözünde bir arabulucudan başka bir şey değildi aslında ama konumu ve gücü söz konusu olduğunda bu gösterge İngiltere için iç karartıcı oluyordu.
Gerçekten Amerika olmasa Rusya bütün dünyaya kafa tutabilir miydi?
Muhtemelen evet ve Amerika bunun farkında olarak sesini çıkarmayın sahneyi Rusya'ya teslim etmişti. Onun üzerine gitmeyerek gerçekten de diğer tüm ülkelere bir ders veriyordu. Kimsenin kendisine kafa tutmasını istemiyor ve bunu yapacak gücü kendinde bulanların üzerine Rusya'yı salıyordu. Bir nevi hırçın bir canavar gibi..
Fransa; Amerika'nın böyle bir işe koyulacağını sanmıyorum-
İngiltere; polonya..
Fransa; Polonya?
İngiltere; Evet Polonya. Toplantı başlarından beri Amerika'ya çalıştığı çok açık. Ayrıca kişisel veya açık arşiv dosyalarına erişim izni de var. Bunu bir şekilde fark edip Amerika'ya söylemiş olmalı. Hiç fark etmedin mi gerçekten? Toplantıların ilk başlarında çözüm odaklı olan Amerika bir sonraki toplantılarda giderek işin içinden soyutlanmaya çalışıyor. Bizi bir başımıza bırakarak pişman olmamızı istiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♧︎︎︎| 𝐋𝐢𝐯𝐞 𝐀𝐧𝐨𝐭𝐡𝐞𝐫 𝐃𝐚𝐲 |♧︎︎︎ /Ch
Não FicçãoÜçüncü Dünya savaşı zilleri her yerde çalıyor, herkes kendi adına sağlam önlemler almaya çalışıyordu. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş her kesimden sürerken Nato birimlerinin Ukrayna'ya olan hareketleri diğer ülkelerce bir ihanet olarak kabul edil...